Ht Çeviri Türkçe
1,951 parallel translation
Они используют промышленную мусоросжигательную печь недалеко от доков.
Rıhtımın dışındaki endüstriyel çöp fırınını kullanıyorlar.
Ей сделали ещё одну антикоагуляционную процедуру.
Bu öğleden sonra başka bir kan pıhtısı aldırma operasyonu geçirdi.
Нет, опять антикоагуляционные процедуры, натыкали в её тело ещё больше трубок.
Hayır, başka bir pıhtılaşma işlemi daha, vucuduna saplı birkaç boru daha.
15 минут как из операционной после антикоагуляционных процедур, и у неё сильные боли.
- Her zaman. 15 dakika önce operasyondan çıktı,... Pıhtı işlemi sonrasında ağır ajitasyon durumu.
Его отвезли на КТ, мы хотим убедиться, что еще не поздно для антикоагулянтов.
Merhaba. Ekibimiz hastayı BT çektirmek için yukarı çıkardı. Pıhtı eritici ilaçlar için uygun olup olmadığına bakacağız.
Завтра ночью, пристань Галлако, пятый отсек.
Yarın gece, Gallaco Rıhtımı, beşinci iskele.
Думают, это был тромб.
Pıhtı olduğunu düşünüyorlar.
Поэтому я отвез ее на причал Санта Моники, заплатил парню, который крутил чертово колесо.
Ben de onu Santa Monica rıhtımına götürdüm, Ferris Wheel'e binen adama para verdim.
В Королевской Гавани?
Burada, Kral Rıhtımı'nda mı?
... сильное кровотечение, низкое количество тромбоцитов и нагрузка на печень.
Ah... ağır kanamalar olabilir ah, düşük pıhtı hücre sayısı ah, ve karaciğere baskı var.
Этим утром она вернулась в больницу очередная противотромбовая процедура после обеда
Hastaneye geri döndü. Bu sabah oradaydı. Bu öğleden sonra başka bir kan pıhtısı aldırma operasyonu geçirdi.
Нет, очередные процедуры для очистки крови, в опять какие-то трубки.
Hayır, başka bir pıhtılaşma işlemi daha, vucuduna saplı birkaç boru daha.
15 минут назад ей сделали противотромбозные процедуры и она сильно взволнована.
15 dakika önce operasyondan çıktı,... Pıhtı işlemi sonrasında ağır ajitasyon durumu.
Так что прикажи своей жене вернуть этот маленький кусок дерьма, зовущийся Бесом в Королевскую Гавань.
Öyleyse karına, o koduğumun Küçük Şeytan'ını geri Kral Rıhtımı'na yollamasını söyle.
Направляюсь в Королевскую Гавань.
- Kral Rıhtımı'na gidiyorum.
В Королевской Гавани тысячи таких как ты.
Kral Rıhtımı'nda senin gibi binlerce kız var.
Я слышала Джейме Ланнистер напал на Лорда Старка На улицах Королевской Гавани.
Jaime Lannister'ın Lord Stark'a Kral Rıhtımı sokaklarında saldırdığını duydum.
Ворон из Королевской Гавани.
Kral Rıhtımından bir kuzgun gelmiş.
Мои сестры тоже были в Королевской Гавани.
Kız kardeşlerim de Kral Rıhtımındalar.
Попроси его прибыть в Королевскую Гавань и принести Джоффри клятву верности.
Kral Rıhtımına gelmesini ve Joffrey'e bağlılık yeminini etmesini söyle.
Вас вызывают в Королевскую Гавань, чтобы принести клятву верности новому королю.
Yeni krala bağlılık yemini etmek için Kral Rıhtımına çağrılıyorsunuz.
Его Величество призывает меня в Королевскую Гавань, и я отправлюсь в Королевскую Гавань.
Majesteleri beni Kral Rıhtımına çağırıyorsa... Kral Rıhtımına gideceğim.
Если я поеду в Королевскую Гавань и преклоню колено перед Джоффри тебе никогда не позволят уехать.
Eğer Kral Rıhtımına gidip Joffrey'e diz çökersem- -... oradan ayrılmana izin vermezler.
Джофри правит в Королевской Гавани
Kral Rıhtımını Joffrey yönetiyor.
Предотвращает появление тромбов.
Lupus kaynaklı kan pıhtılaşmasını önler.
Пульс поднялся до 140. Кровь не свертывается.
- Kanı pıhtılaşmıyor.
Может, у него проблема свертываемости.
Belki pıhtılaşma problemi falan vardır.
Они все антикоугулянты.
Bunların hepsi pıhtılaşmayı engeller.
Либо у него закупорка почечной артерии, либо отторжение почки.
Ya pıhtılaşma var ya da böbreği reddediyor.
Боюсь, у нее образуются сгустки,
Pıhtı atıyor olabilir. O yüzden ev vizitesi yapacağım.
Ему нужно передивание. Свежезамороженная плазма.
Pıhtılaşma faktörü lazım.
Кровь не свёртывается.
- Kanı hiç pıhtılaşmıyor.
То вооруженное ограбление, то пальба на набережной.
Silahlı soygunlar, rıhtımda ateş etmek.
Он будет перегружать тромбоциты и повысит свертываемость крови.
Plateletleri aktive ederek pıhtılaşmayı artırır.
Мы далеко не на улице Третьей Гавани.
Üçüncü sokaktaki rıhtımdan oldukça uzaktayız artık.
Остальные пристани вообще не охраняют.
Diğer rıhtımlarda yok bile.
Хочешь помочь своему папаше? Отведи его на пирс и столкни в океан.
Babana yardım etmek istiyorsan onu rıhtıma götür ve denize at.
Мы с детективом Форманом возьмем другую и пойдем к докам.
Detective Foreman ve ben diğerlerini alıp rıhtıma gideceğiz.
Печень задета, но уже зарубцевалась.
Karaciğerde kanama var, ama pıhtılaşmış gibi.
Может быть тромб из раны.
Belki de bir pıhtı olmuştur.
Что, если это попытка её организма компенсировать последствия ножевого ранения?
Ya vücudu bıçak yarasıyla baş edebilmek için o pıhtıları yaratıyorsa?
Все, что мы будем делать в больнице это держать ее в постели. и переливать ей коагулянт.
Hastanede yapacakları tek şey onu bir yatağa yatırıp damardan pıhtılaşma faktörü vermek olacak.
Я ещё за порцией коагулянта.
Geri dönmen lazım. Az önce daha fazla pıhtılaşma faktörü istedim.
Как насчет рака почки выбрасывающего сгустки?
Pıhtı oluşturan böbrek kanserine ne dersiniz? - İdrar tahlili negatif çıktı.
Коагулопатия.
- Pıhtılaşma bozukluğu.
- и посмотреть представление, потанцевать на пирсе...
-... rıhtımda dans etsin,...
Нужно, чтобы вы добрались до терминала "Линия Американского Президента" на верфи.
Senin, rıhtımdaki ABD Başkanlık gemisine gitmeni istiyorum.
Буенос Айрес, причал номер 28.
Buenos Aires, 28 numaralı rıhtım.
Добирайтесь до верфи.
Rıhtıma gidin.
Нам нужно на верфи.
Rıhtıma gitmeliyiz.
Не тромб.
Pıhtı değil.