Lose Çeviri Türkçe
53 parallel translation
Можем ли мы не ощущать, что именно непрестанно растрачиваем с годами?
And can we not perceive what we lose unceasingly with the years?
Tryin'to make people lose their mind Now, be careful you don't lose yours
İnsanları delirtmeye çalışırken Dikkat et, kendin çıldırma
* If you refuse me Honey, you'll lose me
Eğer beni reddedersen Tatlım, beni kaybedersin...
I would lose that.
Kafayı yiyecem.
This morning Senator Scott said,'The war which we can neither win, lose, nor drop свидетельствует об идеологической зыбкости... ... is evidence of an instability of ideas размытой последовательности решений нашей политики нервного умиротворения, которая вызывает крайнюю обеспокоенность.'... a floating series of judgments, our policy of nervous conciliation which is extremely disturbing.'
"Galibi veya mağlubu olamayacağımız ve bitiremediğimiz bu savaş, fikirlerin istikrarsızlığının değişken bir dizi kararın, son derece rahatsız edici ürkek uzlaşmalı politikamızın bir kanıtıdır".
Или "Выигрыш, Проигрыш или Ничья."
- Veya "Win, Lose or Draw" ı.
- I've got the spirit, lose the feeling, take the shock away
Ian! Ian! Ian!
You're gonna lose me
? Beni kaybedeceksin?
Но если убрать еще один ноль, Она стала удручающе мала.
1 sıfıra Lose, biraz sinir hissettim.
"You win some, you lose some, it's all the same to me".
"Biraz kazanırsın, biraz kaybedersin. Benim için birbirinden farkı yok."
¶ No one's gonna lose ¶ ¶ Walkin'in my shoes ¶
- Kimse kaybetmeyecek - Benim yerimde
¶ I'm ready to go ¶ ¶ No one's gonna lose Walkin'in my shoes ¶
Kimse kaybetmeyecek Benim yerimde
Unless you figure that out, you're gonna lose in the end.
Bunu anlayamadığın sürece sonunda kaybeden hep sen olursun.
You lose the signal?
Sinyal mi kayboldu? Evet.
The only thing I ever asked you to do was to lose a little paperwork to protect my club and your town.
Senden tek istediğim, kendi kulübümü ve senin kasabanı korumak için birkaç evrağı kaybetmendi.
It's a lose-lose if you fight me, Juice.
Eğer bana karşı gelirsen, ikimiz de kaybederiz.
I knew when I came out, I'd lose people I cared about.
Gay olduğumu açıkladığımda önemsediğim insanları kaybedeceğimi biliyordum.
За последние 4 месяца, это было моей честью и привилегией быть частью чего-то столь важного и я действительно горжусь этим.
d We said we'd walk together d d Baby, come what may d d That come the twilight d d Should we lose our way d d If as we're walking d d A hand should slip free... d Son dört ay boyunca, bu kadar önemli bir şeyin parçası olmak benim için bir onur ve ayrıcalık oldu ve bundan gerçekten onur duyuyorum.
* * *
â ™ ª there's no win or lose â ™ ª so go ahead, make your move â ™ ª â ™ ª let's just pray that it's good enough â ™ ª
Lose something today?
Bir şey mi kaybettin?
You and I and God and everybody knows that the banks couldn't survive until lunch without zero interest loans from the government and bailouts when they bet a hard eight and lose.
Sen, ben, tanrı ve herkes biliyor ki bankalar devletten faizsiz kredi almadan ve para kaybettiklerinde devletten aldıkları kurtatma paketleri olmadan öğlene kadar sağ kalamazlar.
Don't lose touch with the seeds of our animal nature.
Hayvani doğamızla bağını tamamıyla kopartma sakın.
.
ADRIANNA : * It's a game you're gonna lose *
Which was fine by me- - I don't lose any sleep over my clearance rate.
Benim için hava hoştu yetki seviyem yüzünden uykum kaçmaz..
Hmm, it's a nice way to lose your job, guys.
İşinizi kaybetmeniz için güzel bir yol millet.
Huh! But we mustn't lose any timeor we'll miss our train.
Biz vakit kaybetmesek iyi olur.
No, we're gonna lose it- - lose it.
Hayır, söne - sönecek!
♪ Тебя рядом нет и я схожу с ума ♪
? When I'm not with you I lose my mind?
You just hope not so much that you lose them.
Sadece çok şey kaybettirmemesini umabilirsin.
Please, Nora, I can't lose her!
Lütfen Nora. Onu kaybedemem.
I thought we were gonna lose her.
Onu kaybedeceğimi sanmıştım.
Don't lose your cool, Homer.
Soğukkanlılığını kaybetme, Homer.
Like I said, I... it's tough to lose a guy I was responsible for.
Dediğim gibi sorumlu olduğum birini kaybetmek zor.
* Ну как? Тебе это помогло?
♪ How can you lose?
* Я говорю, что мы теряем контроль *
♪ I say we lose control ♪
But I was pushing for the asparagus, so... so I wouldn't lose the phallic thing.
Ama ben kuşkonmaz istiyordum. Fallik durumumu kaybetmemek için. Doğru.
"И нечего терять..."
♪ With nothing to lose, sing to-na-na
I'm gonna lose signal.
Telefon çekmeyecek.
Okay, if I don't get all this work done by tomorrow morning, we could lose the account.
- Eğer bunu sabaha kadar bitirmezsem işimi kaybedebilirim.
Is there any chance you could come early before I lose my nerve?
Cesaretimi kaybetmeden buraya gelme ihtimalin var mı?
I don't want to lose it.
- Kaybetmek istemiyorum.
I am not gonna lose her and Nathan in the same day.
Aynı gün içinde hem Nathan'ı hem de Audrey'i kaybetmeyeceğim.
- А оно оттуда не вывалится?
How does it go up there? Can you lose it?
♪ tryin'to be everything can make you lose your mind
# Her şeyi olabilmeyi çabalamak aklını kaçırtabilir sana
А кто не имеет, у того отнимется
# Them's that's not shall lose.. #
- # I don't wanna lose your love... - Здесь.
İşte.
¶ No one's gonna lose ¶ ¶ Walkin'in my shoes ¶
- Kimse kaybetmeyecek
Переводчики : vernita, kalibr, xomjk07, Angel _ ck, GreenAlien, claude01
d There's a beautiful river d d In the valley ahead d d There'neath the oak's bough d d Soon we will wed d d Should we lose each other d d In the shadow of the evening trees d d I'll wait for you d d Should I fall behind d d Wait for me d