Nak Çeviri Türkçe
1,884 parallel translation
Его нужно немедленно перевезти в Убежище.
Tedavi etmek için onu acilen Sığınak'a götürmeliyim.
Его отравили, и чтобы сделать противоядие, мне понадобится авто-помощник из главной лаборатории Убежища.
Bak, zehirlenmiş, bu da antitoksini üretmek için Sığınak'taki ana laboratuarın otomatik yardımına ihtiyacım olduğu anlamına geliyor.
Я в жизни не слышал про эту Вендетту, так что они не в списке врагов Убежища.
Dinle, daha önce bu Vendatta çetesini hiç duymamıştım, yani Sığınak'ın takip listesinde değiller.
Начнешь шутки шутить или попытаешься связаться с Убежищем... она умрет.
Eğer benimle oyun oynuyorsan... -... ya da Sığınak'la iletişime geçmeye çalışırsan... - Kız ölür.
А связаться с Убежищем нельзя было?
Sığınak'la iletişime geçtin mi?
Купила целый горшок у Рэми, просила спецтариф для Убежища.
Remy'den bir kavanoz almış ve Sığınak için fiyat istemiş.
Да, но ими особо заинтересовались наши тайные агенты из Пекинского убежища.
Doğru, ama Pekin Sığınak'ındaki gizli ajanlarımızın özel ilgi alanına giren bir gruplar.
Ты из Убежища, да?
Sığınak'tansın, değil mi?
В предыдущих сериях...
Önceki bölümler Sığınak...
Видела я твою жизнь в Убежище.
senin hayatın sadece sığınak var.
Ты можешь пойти с нами в Убежище.
Biz seni Sığınak'a götürürüz.
В предыдущих сериях Убежища...
Sığınak'ın önceki bölümlerinde...
Рави - его глава.
Senden Mumbai Sığınak'ını ziyaret etmeni istiyorum.
Я нашел видео-отчёт, который он отправил на свой компьютер в Мумбаи и посмотрел последнюю запись.
Mumbai Sığınak'taki bilgisayarına bir video günlüğü gönderdiğini buldum.
Мы уже потеряли одного главу Убежища.
Zaten bir Sığınak yöneticimiz kayıp.
Да.
Sığınak'taki mi?
Почему сразу не отвезли в Убежище?
Yani, niye bizi Sığınak'a götürmediniz?
Переместить абнормалов в Убежище.
Anormalleri Sığınak'a teslim edin.
Генри, свяжись с главами других убежищ, введи их в курс дела.
Henry, diğer Sığınak yöneticileriyle iletişime geç ve onları durumdan haberdar et.
В свете недавних событий, мое руководство создало отдельную структуру безопасности, которая занимается абнормалами дополнительно к деятельности Убежища.
Son olayların ışığında, üstlerim özel bir güvenlik gücü kurdular, Sığınak'ın aktivitelerine ek olarak anormallerle ilgilenen bir güç.
Убежище все еще играет основную роль но ситуация с которой мы столкнулись переросла в нечто более серьезное
Sığınak hala çok önemli bir rol oynayacak, ama karşılaştığımız bu tip durumlar çok ciddileştiler.
Это не метод Убежища, Генерал.
Sığınak dediğiniz böyle olmaz General.
Если Адам сможет изменить ход истории, тогда все в этом мире, эти беженцы, Убежище, даже наши жизни... будет безвозвратно разрушено.
Eğer adam zamanın akışını değiştirirse, o zaman bu dünyadaki her şey, mülteciler, Sığınak, canlarımız düzeltilemez bir biçimde zarar görür.
Мы храним геологические образцы в Убежище под рукой для воссоздания естественной среды и всего такого, так что... смотрю, ты уже нашёл себе хорошенькую "ситу" уже в первый день.
Jeolojik numuneleri habitat yapımı için Sığınak'da el altında bulunduruyoruz, yani... Buradaki ilk gününde samimi bir seeth bulmak tam senin yapacağın şey.
Убежище держит всю ситуацию под контролем.
Her şey Sığınak'ın kontrolü altında.
Дело вышло далеко за пределы компетенции Убежища.
Bu bir Sığınak meselesi olmaktan çıktı artık.
Чтобы заставить всю сеть Убежища работать в ложном направлении.
Tüm Sığınak şebekesi yanlış şeye odaklandıracaklar.
Считай, что здесь надежное убежище.
Burayı güvenli bir sığınak olarak düşün.
Это убежище!
Burası bir sığınak!
Эти изображения с Чечено-Азербайджанской границы, известные нам, как убежище Аль-Кайды.
Bu görüntüler Çeçenistan ile Azerbaycan'ın sınırında çekildi. El Kaide yanlılarının kullandığı bilinen bir sığınak.
Это не бункер.
O sığınak değil.
Система оповещения о чрезвычайных ситуациях не работает, как и та запись о центре для беженцев.
Acil durum yayın sistemi kesildi sığınak merkeziyle ilgili şu kayıt da.
Приют будет процветать.
Ya bizim barınak iyi gidiyor ha.
Ты решил их проблему?
Az daha ben alacaktım ama aklıma birden vücudumun bir tapınak... Sorunlarını çözdün mü?
Это храм человеческому мастерству, возвышающийся посреди пустыни.
İnsanların yaratıcılığını gösteren, çölden yükselen bir tapınak.
В храмах и на улицах Джайпура полно мест, где можно что-то украсть.
Jaipur'un tapınak ve caddeleri yankesicilik için sınırsız cep demek.
Мы должны подыскать вам какое-нибудь временное и... светское пристанище.
Sana sürekli ve dini bir barınak sağlamalıyız.
Старый храм!
- Bir tane tapınak var.
А это - древние столбы ворот.
Burası da tapınak kapısının eski sütunları.
- Да уж. Потом мы построили тут новый храм.
Şimdi buraya yeni bir tapınak yaptık.
Ну, если бы я сказал тебе... этот дом уже не был бы безопасным, не так ли?
Sana söylersem burası sığınak olmaktan çıkar, değil mi?
"него была" јдминистраци € дл € всех народов ", так он ее назвал.
İnsanlar ona "herkes için barınak" diyordu.
Мы нашли отчеты о том, что ваша компания разрабатывала тактические ядерные боеголовки для противобункерных авиабомб. Где?
Şirketinizin sığınak delen bombalar için nükleer başlık geliştirdiğine dair raporlar bulduk.
Моя сестра лидер женской команды скаутов
Kız kardeşim kız izci grubunda sığınak lideri.
Там под деревьями находится бункер.
Ağaçların altında bir sığınak var.
Ваша цель - бункер в 25 км на север от границы с Грузией, где, по нашим данным, находится Латиф.
Sizin göreviniz, Latif'in bulunduğuna inandığımız Gürcistan sınırının 25 kilometre kuzeyindeki bu sığınak.
В предыдущих сериях :
Sığınak'ın önceki bölümlerinde...
Дерево.
Oralar evsizler için sığınak.
Подыщи-ка укрытие.
Bir sığınak bulmalısın.
Приюта? Вы думаете, я - бездомный?
Sığınak falan yazabilirsiniz.
Я что, на бомжа похож?
Sığınak mı? Beni evsiz mi sandın?