Oscar Çeviri Türkçe
2,248 parallel translation
Я стояла здесь и Сильвия, жена Оскара, стояла прямо рядом со мной.
Burada Oscar'ın eşi Sylvia'yla ayaktaydık, yanımda duruyordu.
Отметь тех, кого не было на террасе, когда застрелили Оскара.
Oscar vurulduğunda, terasta olmayanlara işaret koy.
В общем, я думал насчёт Оскара.
Oscar'la ilgili düşünüyordum da...
Сразу после этого Оскар был сильно рассержен.
Ondan sonra Oscar küplere bindi.
- Ты думаешь, папа застрелил Оскара?
- Babanın Oscar'ı vurduğunu mu sanıyorsun?
Хенрик сказал, что Оскар и Мартин Нирен разговаривали и поругались из-за чего-то.
Henrik Oscar ve Martin Nyrén'in atıştıklarını ve bir şeyle ilgili dalaştıklarını söyledi.
Вот банкроты Оскара за последние два года.
Son 2 yılda Oscar'ın sorumlu olduğu batanlar şirketler ve kişiler onda.
Я спрашивала, где она была, когда застрелили Оскара. И она не смогла ответить.
Oscar vurulduğunda nerede olduğunu sordum, cevap vermedi.
Я расследую убийство Оскара Юлиандера.
- Oscar Juliander'in ölümünü araştırıyorum.
Я так понимаю, что вы хотите поговорить со мной. - О чём? - Я не знаю, об Оскаре.
Benimle Oscar hakkında konuşmak istediğinizi biliyorum.
Если требовался адвокат по банкротству, то незамедлительно обращались к Оскару.
İcra-iflas avukatına ihtiyacınız varsa, hemen Oscar'la görüşürdünüz.
- Оскар часто получал письма с угрозами.
Oscar sıklıkla nefret içerikli e-postalar alıyormuş.
- Где вы были, когда застрелили Оскара?
- Oscar vurulduğunda neredeydiniz?
Вы были в правлении вместе с Оскаром Юлиандером.
Oscar Juliander'le birlikte teknedeydiniz.
Вы говорили с Оскаром Юлиандером накануне его смерти.
Oscar ölmeden önce, siz ve Oscar Juliander birkaç kez konuşmuşsunuz.
Похоже, Оскар взял их.
Oscar'ın aldığı ortaya çıktı.
Мы проверили телефон Оскара.
Oscar'ın telefonunu aldık.
Вот списки банкротов, с которыми работал Оскар.
- Oscar'ın sorumlu olduğu batanlar şirketlerin listesi.
Чтобы узнать, где вы были, когда был убит Оскар.
Oscar öldürüldüğünde nerede olduğunuzu bilmek için.
Один из нас убил Оскара?
- Bizden biri mi Oscar'ı öldürdü?
Шесть месяцев назад Оскар работал на обанкротившемся "АВ-Энтерпрайз".
Oscar altı ay önce AW Yatırım'ın iflasını yönetmiş.
Мартин Нирен считает, что Оскар крал деньги Яхт-клуба.
Martin Nyrén, Oscar'ın Yacht Kulübü'nden para çaldığını düşünüyor.
Изабель фон Хане говорит, что ты обвинил ее в убийстве Оскара.
Isabell von Hahne, Oscar'ın cinayetiyle onu itham ettiğini söylüyor.
Мы никогда не обвиняли вас в убийстве Оскара Юлиандера.
Sizi asla Oscar Juliander'in ölümüyle hiçbir zaman itham etmedik.
- Активы по банкротству... С помощью Оскара были проданы очень дешево.
- İflastaki mallar Oscar'ın yardımıyla çok ucuz fiyata satılmış.
Было много банкротов, обслуживаемых Оскаром.
Oscar'ın yönettiği birkaç iflas var.
Неожиданно я наткнулась на счет на имя Оскара... С существенными депозитами от тех продаж.
Tesadüfen bu satışlardan Oscar'ın adına bir hesapta önemli mevduatlarla karşılaştım.
Но Оскар проделал хорошую работу.
Ama Oscar iyi bir iş çıkardı.
- Вы были на кухне, когда Оскар был застрелен.
- Oscar vurulduğunda mutfaktaydınız. - Hayır, öyle mi dedim?
Оскар надувал своих клиентов.
Oscar müvekkillerine kazık attı.
- Я знаю, кто убил Оскара Юлиандера.
- Oscar Juliander'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Оскар Юлиандер убит выстрелом в живот.
Oscar Juliander, karın bölgesinden vuruldu.
Вы думаете, что один из нас убил Оскара?
Bizden birinin Oscar'ı öldürdüğünü mü düşünüyorsunuz?
- Где вы были, когда стреляли в Оскара?
- Oscar vurulduğunda neredeydiniz?
Сейчас мы расследуем отношения между Оскаром и Мартином.
Ama şimdi, Oscar ve Martin arasındaki ilişkiyi araştırıyoruz.
Мартин сказал, что Оскар обворовывает Яхт-клуб.
Martin, Oscar'ın Yacht Kulübü'nden para çaldığını söyledi.
- Для чего Оскару нужны были деньги?
- Oscar'ın parayı niçin istiyordu?
- У Оскара были экстравагантные вкусы.
- Oscar'ın çok aşırı zevkleri vardı.
- Тома Юлиандера, сына Оскара.
- Tom Juliander, Oscar'ın oğlu.
Том и Оскар не ладили.
Tom'la Oscar'ın arası limonidir.
- Вы думаете, что Том...
Tom'un Oscar'ı öldürdüğünü...
- Оскар занимался банкротством Арвида.
Oscar, Arvid'in iflasını yönetti.
Предположим, Арвид крадет ключи от виллы Брандов и дает их Ингрид, которая стреляет.
Farz edelim ki, Arvid Villa Brandska'nın anahtarlarını çalıyor ve onları Oscar'ı vuran Ingrid'e veriyor.
- Оба не любят Оскара.
- İkisi de Oscar'ı sevmiyor.
Арвид рассмотривал возможности подать в суд на Оскара за то, что... ему удалось обанкротить его.
Arvid, Oscar'ı suçlamanın tüm olası yollarını araştırdı... İflasını yönetti.
Арвид хотел выкупить активы, но Оскар отказал.
Arvid, malvarlığını almak istedi fakat Oscar bunu reddetti.
Я думала, он мог уволить Оскара из компании.
Şirketten Oscar'ı kovabileceğini sandım. - Ama sonra öldü.
Он знает, что Филипп тоже сын Оскара.
Philip'in de Oscar'ın çocuğu olduğunu biliyor.
Я была с Оскаром не ради его денег.
Oscar'ın parasının peşinde değilim ki...
- Но если Филип, сын Оскара...
- Ama Philip, Oscar'ın oğluysa...
Он был с Оскаром в правлении Яхт-клуба.
- Oscar'la yönetim kurulundaydı.