Problems Çeviri Türkçe
23 parallel translation
Posing problems that would cross a rabbi's eyes
Dertleriyle beni şaşı yaparlar
Вот молодой человек с загаром и проблемами такими глубокими
# That's a disturbed young man with a tan # # And problems so deep #
У Кеннеди, и у меня были огромные проблемы с Диемом, но Боже мой... Kennedy and I had tremendous problems with Diem, but my God он был полномочной властью. Он был главой государства.
Kennedy ve benim Diem'le muazzam sorunlarımız vardı, ama Tanrım o otoriteydi.
После ухода на пенсию он продолжал заниматься проблемами бедности, всемирного здравоохранения и экономического развития. Robert S. McNamara served as President of The World Bank from 1968 to 1981. Since his retirement, he has continued to work on problems of poverty, world health and economic development.
Emekliliğinden beri yoksulluk, dünya sağlığı ve ekonomik gelişme gibi sorunlar üstünde çalışıyor.
More money, more problems - that's what, big stuff
# Daha çok para, daha çok sorun - bu ne büyük bir olay -
Вообще-то, сейчас мы находимся в состоянии уверенной рецессии, вот что я скажу, but people use China as the boogeyman for all their problems.
- Aslında... Evet, şu an hafif bir ekonomik durgunluğun ortasındayız.
Any problems?
Bir sorun çıktı mı?
Problems?
Sorun mu var?
Got worse problems to deal with than her.
Onunla uğraşmaktan daha önemli sorunlarım var.
I don't care. Everybody go fuck themselves and fix their own problems.
Herkes siktir olup kendi pisliğini düzeltsin.
Nance, I need you to fix your problem - - problems - - whatever they may be.
Pisliğini temizle. Ya da pisliklerini.
И вы можете сказать своему клиенту, что у него теперь 100 проблем? ( * отсылка к песне "99 Problems" )
Ve müşterinize söyleyebilirsiniz şimdi kendisinin 100 problemi * var.
Never give you any problems?
- Size hiç sorun çıkardı mı?
You have no problems with this?
Bunu problem etmiyor musun?
When your brother disappeared, did he say anything about problems or threats?
Erkek kardeşin ortadan kaybolmadan önce sana sorunlarından ya da tehdit edildiğinden bahsetmiş miydi?
* Не медли и не позволяй твоим проблемам окружать тебя *
♪ Don't hang around and let your problems surround you ♪
Look, I didn't have any problems with Joe.
Bakın Joe'yla sorunum yoktu.
No problems at all?
Hiç sorununuz yok muydu?
Can I ask... were Silvie and Elena having any problems at work?
Silvie ve Elena işte herhangi bir sorunu yaşadılar mı?
When Henry was here yesterday, did he say that anything was wrong or that he was having problems with anyone?
- Dün Henry buradayken yolunda gitmeyen bir şeyden ya da biriyle olan bir sorunundan bahsetti mi?
Если будут какие-то проблемы, которые нужно решить, или если захотите поговорить об оценке моей работы, то вы знаете, где меня найти.
If there are any more problems that arise that need solving, or if you want to talk about, you know, amending my performance review, you know where to find me.
Just had to get his financial problems figured out.
Sadece birkaç mali problemi çözmesi gerekiyordu.
What financial problems?
Ne gibi mali sorunlar?