Rg Çeviri Türkçe
386 parallel translation
Вам не надо их приветствовать.
Selam verin diye gelmedik. Biraz öfkeli ve kırgın bir şekilde- -
Недостаточно просто приободрить Ким Хан А.
Bunu yapman Hang Ah'ın kırgınlığını geçirmeyecek. Aynen öyle.
Забавно, как ты к этому относишься.
İşi gırgıra almak bu olsa gerek!
Мне стало обидно, что с ним ты будешь счастливее.
Sana benim veremediğim hayatı sunduğu için kırgındım.
Поэтому я... и даже не пытался их найти
Ayrıca ben hayatımı babama ve Jae Myung'a kırgın geçirdim. Onları bulmaya çalışmadım.
- Забавно было найти тебя здесь.
- Seni burada bulmak büyük gırgır Jeff.
любовью, миром мы вражду сменили среди обидчивых и гордых пэров.
Bu yüreği kabarmış, kırgın asilzâdeler arasında hasımları barıştırdık, nefreti sevgiye dönüştürdük.
Вы обиделись на то, что я сказал?
Söylediklerim yüzünden bana kırgın mısın?
Я пьяна, и я с хожу с ума, и я зла на моего арендодателя.
Sarhoşum ve deliyim. Yaralı ve dünyaya kırgın bir evsahibiyim.
- Обиженные и нетерпеливые.
Kırgın ve sabırsız olanlar.
Сцены, припадки ярости.
Gırgır şamata her şey oldu.
Киргизия Первые годы советской власти
Kırgızistan Sovyet iktidarının ilk yılları
затаенной кричащей раскованной страсти?
Seninle gırgır geçiliyor.
Только без обид, хорошо?
Kırgınlık yok, tamam mı?
Миссис Рассел, а отчет Киркуса был в этом...
Bayan Russell, Kırgız raporu bunun içinde mi?
Дай мне руку. Забудем прошлое!
Gel el sıkışalım, kırgınlık yok.
В его душе не было спокойствия и покоя... его изнутри разрывал он сам, его собственные противоречия.
Hiç bu kadar kırgın parçalanmış bir adam görmedim.
Я вас разыграл.
Sizinle gırgır yapıyordum!
Если бы она располагалась на Земле, то протянулась бы от Нью-Йорка до Лос-Анджелеса.
Dünya'da olsaydı, İstanbul'dan Kırgızistan'a kadar uzanırdı.
Привык к Мишке, теперь чувствует чужую руку.
Mişka'ya alıştı, benim elimi yadırgıyor.
Ты же знаешь как болезненно я все это воспринимаю!
Ayrıca, sana da biraz kırgınım.
Пока он шутки ради продавал лапшу, партнер увел у него жену и медицинскую практику.
Gırgır olsun diye ramen satarken karısını da, işini de, ortağına kaptırmış.
Мне хотелось бы доказать вам,... что в моем отношении к вам не ненависть или отвращение, а...
Bu davranışlarımın altında nefret ya da kırgınlık... yatmadığını kanıtlamak isterdim ama...
Мик рвет и мечет.
Mick gerçekten çok kırgın.
Мне кажется он недоволен, что я не на фронте.
Sanırım, o, cephede olmadığım için biraz kırgın.
Не сердитесь - вот двойная плата.
Aman kırgınlık olmasın. Alın, anlaştığımızın iki katı.
Вы представляете, как я счастлив?
Ancak aramızda hiçbir kırgınlık yok. Çok şanslı sayılırım sanırım.
≈ сли ты разочаруешь его и на этот раз, сейчас, когда снова вошЄл в его жизнь...
Bu kez yine bir uğrayıp da, Onu kırgın bırakırsan...
Должен сказать, она немного расстроилась, что ты не позвонила после того, как твой босс вломился в твою квартиру.
Sanırım patronun seni apartmandan attığı için onu aramadığından dolayı kırgın.
До сих пор обижен, что мы сделали его мальчиком на побегушках.
Getir götür işlerini yapan çocuk rolünü ona empoze ettiğimiz için hala kırgın.
Вы, наверное, очень предупредительны, и не допустите, чтобы обида созрела в вас?
Kırgınlık konusunda çok dikkatlisiniz değil mi?
Или ты полагаешь, что есть люди, которым так не везёт в жизненной лотерее? Которые так оскорблены своим положением,.. ... что всё, что они сделают после, будет оправдано как расплата?
Ya da yaşam piyangosında son derece sıçıp batıran bazı insanların durumlarına son derece kırgın olduklarını ve yaptıkları herşeyin aslında ödeşmek için kendilerini haklı çıkarmaya çalışmaktan ibaret olduğuna inanıyor musun?
Ну ты и кадр, Рид!
Gerçekten çok gırgırsın Reede!
Разве тебя не расстраивает, что я не знаю детей так же, как ты?
Çocukları senin kadar tanımadığım için bana kırgın değil misin?
Хоть ты и был готов меня бросить и тем самым свалить всю грязную работу на меня я проглочу все обиды, сегодня вечером поговорю с отцом и приму на себя его гнев.
Beni terk edip bu kirli işi yalnız yapmamı istiyordun ama. ... kırgınlığımı unutacağım ve bu gece babamla konuşacağız. Payıma düşen acıyı çekeceğim.
Ауч. Она насмехается над болью твоей бравой жены.
Yürekli karının acısıyla gırgır yapıyor.
Ага, а какой кабель ты использовал, RG-6U или RG-8 в 52 Ом?
Öyle mi, ya koaksiyal kablo kaybı? RG-6U mu kullanıyorsun yoksa 52-OHM RG-8 mi?
Просто она не в духе, вернётся через час.
Sadece biraz kırgın. Geri gelecek.
Вы были расстроены из-за Лизы Райен? Да.
Lisa Ryan'a kırgındınız değil mi?
- Выглядишь несколько раздраженным.
Biraz kırgın görünüyordun.
Мы уморная команда.
Gırgıriye Ekibi'ndeyiz artık.
Не убойная, а уморная!
İtfaiye ekibi değil, Gırgıriye Ekibi!
Тебя переполняет обида.
Kırgınlığın giderek artıyordur.
- Вы точно не расстроились?
- Evet rahatsız olduk. Bize bir kırgınlığınız falan var mı?
И когда его будущая бывшая жена обнаружила труп, и поняла что стала вдовой без алиментов, то, от досады насела парню 15 ножевых ранений.
Boşanmak üzere olduğu karısı onu ölü bulunca sırf ona kırgın olduğu için adamı on beş kez bıçaklamıştı.
Это все пустоши.
Kırgıbayır yüzündendi.
- Я рад встрече. - Да?
- Ama sana biraz kırgınım.
Она была та ещё комедиантка.
Gırgır birisiydi.
Я немного разочарован.
Oldukça kırgınım.
- Мы разгневаны.
- Bize kırgın mısın?
- Это я разгневана!
- Ben kırgın biriyim!