Rib Çeviri Türkçe
16 parallel translation
Ну, я хожу в "Total Rib Fitness", но не для занятий спортом.
Evet, Total Rib Fitness'a gidiyorum ama egzersiz yapmaya değil.
Раз ты все равно удираешь, Норбит, почему бы тебе не пойти к Рибу Шаку и не принести мне ребрышек покушать?
Madem ki kaçıyorsun, Norbit... Rib Shak'e doğru kaç. Ordan bana biraz pirzola getirirsin.
Почему бы тебе не поднять свою ленивую задницу и не купить себе самому ребрышек у Риба Шака?
Niye o tembel kıçını kaldırıp... Rib Shak'e kadar gitmiyorsun? Kendi pirzolalarını kendin al.
Мы открываем ресторан "Город рёбрышек", и мы хотим, чтобы он был в форме ковбойской шляпы.
Rib Town diye bir restoran açıyoruz ve şeklinin bir kovboy şapkası gibi olmasını istiyoruz.
Fourth rib about the midclavicular line.
Midklaviküler hatta 4. kaburga.
Такие издания, как Rolling Stone и Spare Rib возникли из необходимости в альтернативной точке зрения среди печатных изданий тех дней.
Rolling Stone ve Spare Rib gibi dergiler, dönemin köklü gazetelerine.. .. alternatif bir ses olarak ortaya çıktılar.
Вот он. 5-метровый RIB c 25-тилошадной яйцевзбивалкой.
İşte. 4,60 metre boyunda, 25 beygir motorlu.
From the right fifth rib.
- Sağ beşinci kaburgadan.
Hey. So, the good news is is that I was able to determine that the chip found in the septic sludge and in Benny's rib came from the same digital recorder.
İyi haber, septik sıvıda ve Benny'nin kaburgasında bulunan çip parçaları aynı kayıt cihazına aitmiş.
The fracturing to the ribs and sternum, these fractures run laterally, caused by repeated forceful compression of the rib cage.
Kaburgalar ve göğüs kafesindeki kırıklar... Bunlar lateral tipte kırıklar ve göğüs kafesine yapılan sürekli baskıdan meydana gelmişler.
Когда мы вернёмся, я угощу тебя свировьими ( pow = pig + cow, свинья + корова ) ребрышками с картошкой.
Eve döndüğümüzde sana bir pow-rib ve patates ısmarlayacağım.
Я просто говорю, что девушка, из-за которой ты чувствуешь себя мясным рулетом, не такой уж и ростбиф.
Seni zaten bir rulo köfte gibi hissettiren bir kadın prime rib değildir diyorum sadece. Senin için değildir en azından.
Он сказал, что хочет, чтобы я была счастлива, и что мы оба не должны прикладывать слишком много усилий, а потом еще что-то о мясом рулете и ростбифе, и...
Mutlu olmamı istediğini söyledi. İkimiz de zorlamamalıymışız. Sonra da rulo köfte mi, prime rib mi bir şeyler dedi.
Она попросила привезти им стейков, всем, включая меня я заехал в Raleigh's Prime Rib
Kadın, kendim de dahil, herkes için biftek almamı istedi. Raleigh'nin Izgarası'na gittim, dediğini yaptım.
Raleigh's Prime Rib 7 стейков с собой около 11 вечера
Raleigh'nin Izgarası. Gece 11 civarında, yedi adet hazır biftek yemeği.
Согласно квитанции по кредитке из Raleigh's Prime Rib, мадам Х - это Молли Пейс
Raleigh'nin Izgarası'ndaki kredi kartı fişlerine göre, Madam "X" in adı Molly Pace.