Share Çeviri Türkçe
35 parallel translation
"... as you will see "'Cause I've had my share of bad love affairs
Zira ben kötü ilişkilerden nasibimi aldım.
Сколько людей, с которыми ты делишься своими открытиями, такие же щедрые?
How many of the people you share discoveries with will be outulistic?
Well, because you are supposed to share and do it for people's good will, ну, раз Вы предлагаете делиться и делаете на благо людей, то похоже, что кто-то тут коммунист.
Şey, çünkü paylaşmaktan bahsediyorsunuz ve bunu insanların iyi niyeti için yaptığınızı farzedelim.
Join us now and share the software ; Присоединяйтесь к нам и делитесь программами ;
Gel katıl bize ve yazılımı paylaş,
Join us now and share the software ;
Katıl bize, yazılımı paylaş
Join us now and share the software ;
Katıl bize, yazılımı paylaş ;
Мне и самому захотелось поделиться кое-какими воспоминаниями.
Bana bi hikayeyi anlatma isteği verdi. IT MAKES ME WANT TO SHARE
Не забывайте, что он произнес имя Шаре.
"Share" nin adını söylediğini unutma.
У нее никогда бы не было сына.
You share her memories, Alia. Surely, her motives can't be that complex.
Думаю, так ты добьешься большего, нежели будешь продолжать вести себя как ребенок. I'm guessing that you got more than your fair share of wedgies as a kid.
Çocukken donunu epeyce çekmişler herhalde.
Or do you happen to have some compromising photos of me that you'd like to share with the class?
Ya da bizimle paylaşma istediğin başka özel fotoğraf var mı?
They provide enough light to read and share our evening meal.
Okumak için ve akşam yemeğimizi paylaşmak için yeterli ışık veriyor.
Сара работала без устали, пока у нее не заболели руки.
However serious, Sarah did her share.
And I wasn't about to risk my share on some half-wit hire.
Ve kiralık bir yarım akıllı ile payımı paylaşmak istemedim.
It's on him to hand over your share now.
Hisseni alabilmen onun ellerinde artık.
And the right people to share it with.
Ve bunları paylaşacak doğru insanlar.
Two weeks ago, I wouldn't share my 20 % chicken thighs, and she bashed my head into a shopping cart.
İki hafta önce butlarda % 20 indirim kuponumu ona vermedim diye, başımı alışveriş arabasına vurdu.
Так, у феррари номер округа Колумбия, но его владелец - калифорнийская компания VCX File Share.
- Pekala, Ferrari, D.C. plakalı ama California'lı bir şirket olan VCX Dosya Paylaşım'a ait.
Два года назад он проходил практику в VCX File Share.
İki yaz önce, VCX File Share'de staj yapmış.
I'm saying she might share in the responsibility.
Mesuliyeti o da paylaşabilir belki diyorum.
Я играла несколько лет назад в пьесе "Садись в моей экипаж".
Peki, bir düşüneyim. Bir kaç yıl önce York Dük'ünün malikanesinde "Share My Cab" te oynadım. - Oh, evet, elbette.
Министерство юстиции предъявило обвинение трем основным оффшорным сайтам он-лайн игр в покер.
Adalet Bakanlığı, üç büyük off-share poker sitesiyle ilgili soruşturma başlattı.
Мы загрузим это в интернет к полуночи
Bunları gece yarısına kadar Photo-Share'e yüklemiş oluruz.
You can share my knowledgeof the jungle.
Vahşi tecrübelerimden faydalanabilirsiniz.
And when you share it
Paylaşmayı bilirsen
And when you share it, you get...
Paylaşmayı bilirsen kazanacağın şey
Share.
Paylaş benimle.
He's given me exactly five minutes, at which point he intends to call council so Randall can share his story, after which our hands are clean and you are most likely, well, dead.
Konseyi çağırıp Randall'ın hikayesini paylaşmadan önce bana tam olarak 5 dakika verdi. Bundan sonra da biz temize çıkmış ve sen muhtemelen ölmüş olacaksın.
I'll promise to look after you day and night and give my personal guarantee should anything happen, it comes out of my share.
Sana gece gündüz göz kulak olacağıma söz veririm ve herhangi bir şey olursa kendi payımdan karşılanacağı garantisini veririm.
Thought we could share some calamari.
- Birlikte kalamar yeriz demiştim.
Saroyan, I thought it be okay for us to share a little wine.
... biraz şarap paylaşmamız iyi olur diye düşündüm.
I can't imagine a more wonderful group of friends to share this good news with.
Bu iyi haberi paylaşacak daha iyi bir arkadaş grubu düşünemiyorum.
♪ I could not share them all again
# Onların hepsini bir daha paylaşamam
I just... I wanted to share with you my vision of the play.
Ben sadece... seninle oyun üzerindeki görüşümü paylaşmak istiyorum.