Situation Çeviri Türkçe
23 parallel translation
449 00 : 17 : 17,048 - - 00 : 17 : 22,453 ( holding note ) : 450 00 : 17 : 22,520 - - 00 : 17 : 24,121 451 00 : 17 : 24,205 - - 00 : 17 : 25,639 Now don't let Julia's situation put you off of sex.
Krepten tabak
"Г-н МакНамара, если вы и През-т Кеннеди... " Mr. McNamara, if you and President Kennedy оказались-бы в подобной ситуации, это - то что и вы сделали-бы. "... had been in a similar situation, that's what you would've done. "
"Bay McNamara, siz ve Başkan Kennedy öyle bir durumda olsaydınız aynısını yapardınız."
Four letter words and short sentences on the situation in Vietnam, the'Vietnam Picture'.
Bir "Vietnam Resmi."
Я знал, что у нас есть ответственность перед акционерами... I thought we had a responsibility to the stockholders и Бог знает, что вы не сможете поверить, насколько плохой была ситуация. ... and God knows you cannot believe how bad the situation had been.
Hissedarlara karşı sorumluluğumuz olduğunu düşündüm ve durumun ne kadar kötü olduğuna inanamazsınız.
- Если-бы вы пошли в ЦРУ и спросили-бы... McNamara : - If you went to the CIA and said "Как сегодня ситуация в Южном Вьетнаме?"... "How is the situation today in South Vietnam?"
CIA'e : "Güney Vietnam'da bugünkü durum nedir?" diye sorarsanız bence daha kötü diyecektir.
This is a high-alert situation.
Bu yüksek-alarm durumu.
Situation Stockholm!
Stockholm!
Покупайте Situation Stockholm!
Stockholm al!
Sir, we have a situation here.
Efendim, burada bir sorunumuz var.
Born into a bad situation, yearning, hopeful.
Kötü bir ortamda doğ, özle, umut et.
Ок, Мистер Situation, попробуем заново.
Pekâlâ Bay Vaziyet, baştan alalım.
She's making the best of a bad situation.
Kötü bir durumu iyi idare ediyor diyelim.
Maybe we could do somethin'about this situation.
Belki bu konuda bir şeyler yapabiliriz.
Что, если мы окажемся в ситуации, в которой потребуется, чтобы я совершал тайные действия в ходе феодальной войны?
You know, what if we were actually in a situation together that required I commit covert acts of feudal warfare?
Hannou teki na situation Инстинктивная ситуация dakara imi wo sagasu kono imitation
İçgüdü ile arıyor savaşma sebebini bu ucuz taklit
It's like a walkabout situation.
Önünü göremezsin orada.
Ну знаешь, The Situation же дал имя своему прессу.
The Situation'ın mide kasları gibi.
There was a hostage situation at the aquarium.
Akvaryumda rehine durumu vardı.
Listen, buddy, I overheard your competitive situation.
Bak dostum, rekabet olayınıza kulak misafiri oldum.
Well, we'll have to deal with our situation as it develops, won't we?
Artık gelişmelere göre durumumuzu idare edeceğiz. Öyle değil mi?
I totally misread the situation.
Durumu tamamen yanlış anladım.
Frank, we've always known the situation.
Frank, başından beri durumun farkındaydık.
Случай из сериала "Пляж"... семь лет спустя.
Jersey Shore'dan The Situation. Demode olalı yedi sene oldu ama.