Stuck Çeviri Türkçe
22 parallel translation
That I could get stuck for good
Bilmiyordum başımın yanacağını
IF YOU STUCK WITH US, YOU DID 349 CORE / AB EXERCISES.
Eğer bizim tempomuza dayanabildiyseniz, tam 349 karın hareketi yapmış oldunuz.
Got stuck where he hid falling through the grid lnvisible kid got a place of his own
Saklandığı yere sıkışıp kaldı lzgaradan aşağı düşerek Görünmez velet Yerini buldu
Got stuck where he hid fallin'through the grid lnvisible kid got a place of his own
Saklandığı yere sıkışıp kaldı lzgaradan aşağı düşerek Görünmez velet Yerini buldu
I'm saying your son got his tongue stuck примёрз к морозилке в прошлые выходные.
Senin oğlunun, geçen hafta sonu dilini buzluğa yapıştırdığını söylüyorum.
You know, I... I was feeling sorry for myself, being stuck in this room, но затем я вспомнил, как все смотрели на меня когда выяснили, что я все еще заражен я думаю, мне здесь не место действительно?
Bu odada kapalı kaldığımdan kendim için üzülüyordum ama sonra, hâlâ hastalıklı olduğumu öğrendiklerinde herkesin bana nasıl baktığını hatırladım.
She thinks your reaction, the fact that you've- - well, you've given up, it's the reason why we have dropped out, why we are stuck out here in the middle of nowhere.
Tepkinizin, ya da sizin pes etmenizin geminin FTL'den çıkmasına ve ıssız bir yerde kalmamıza neden olduğunu düşünüyor.
I thought I saw a cat stuck in a tree.
Sanki ağaçta kalmış bir kedi gördüm.
Yeah, who is stuck in a mess.
Pisliğin içine sıkışmış iyi biri.
"Stuck In The Middle", "Hit The Road Jack", что угодно из Heavy D.
"Ben Sende Tutuklu Kaldim", "Yol Arkadasim". Heavy D'nin herhangi bir sarkisi.
Штук сталкивается с "Лотусом" Марио Андретти!
Stuck, Mario Andretti'nin Lotus'uyla çarpışıyor!
Знаешь, почему мы на этом застряли?
You know, why are we still stuck here?
We can't call them for fear of tipping off the bad guys so... we're just stuck chasing paper.
Onları kötü adamları uyandırmaktan korktuğumuz için telefonla arayamıyoruz o yüzden... evrak kovalama işine kaldık.
They'll have to changeonce they're back from their picnic, so we won't be stuck with them long.
Piknikten döndükten hemen sonra kıyafet değiştirmeleri gerekir,... bizimle fazla kalamazlar.
Violet, forgive me, and I don't mean to be offensive, but are you always this stuck-up?
Violet, affına sığınıyorum, seni kırmak da istemiyorum. ... ama her zaman bu kadar kibirli misinizdir?
Если бы я мог вернуться назад, Клянусь Богом I would have stuck with the pack, но мы же не можем вернуться во времени, к сожалению, so I'm just gonna have to keep pushing forward.
Eğer geri gitme imkanım olsaydı yemin ederim ki sürüyle birlikte kalırıdm, ama ne yazık ki zamanda geri gidemiyorsunuz, o yüzden ilerlemekten başka çarem yok.
Then we'd be stuck with Andrew!
Sonra Andrew'le uğraş dur!
Я могу наполовину пройти сквозь стену, а потом застрять.
I can walk halfway through walls, then I get stuck.
To my knowledge, no other show has done anything quite so strange, and I think that that's one of the big reasons that the fans have stuck around, is that it's taken these risks
Önceden içinde olduğum dizilere kıyasla burası çok daha farklı. Sanırım hayranların da diziyi izlemesinin büyük nedenlerinden biri...
For a second there, I thought I was gonna get stuck doing thankless grunt work tonight.
Bir saniyeliğine bu akşam burada nankörce homurdanarak çalışacağım sandım.
I wonder why it was this particular song that was stuck in my head.
Neden sırf bu şark kafama takıldı merak ediyorum.
There was a "Simon amp ; Garfunkel Greatest Hits" stuck in the middle of the hard-rock section between Led Zeppelin and Night Ranger.
"Simon Garfunkel'ın En Hit Parçaları" adında Led Zeppelin ve Night Ranger arasında gidip gelen bir Rock albümü bulduk.