Until Çeviri Türkçe
85 parallel translation
# Пока ковбои дремлют #
# Until the cowboys spit #
Введение системы искусственного оплодотворения вместе с нейтрализацией оргазма... постепенно приведет к... эффективной ликвидации семьи.
The introduction of artsem, combined with the neutralization of the orgasm... will effectively render obsolete the family... until it becomes impossible to conceptualize.
l приговаривают Вас испытанию. Вам запрещают использовать компьютер или touchtone телефонируют until the дню вашего 18-ого дня рождения.
Seni şartlı olarak serbest bırakıyorum. 18.yaşına girene dek bilgisayar kullanmayacaksın ve herhangi bir telefona dokunmayacaksın
- Проверяют это. - l нуждаются в ручке. l не имеют identity until l, имеют ручку.
yardıma ihtiyacım var yardım olmadan bir adım yok
For the rest of our lives I'll be careful until told otherwise.
Hayatımızın devamında... ... sen aksini söylemedikçe dikkatli olacağım.
Только в январе 1992 It wasn't until January, 1992 во встрече проведённой Кастро на Кубе в Гаванне... ... in a meeting chaired by Castro in Havana, Cuba я узнал что 162-ве ядерных боеголовки... ... that I learned 162 nuclear warheads включая 90-сто тактических боеголовок...
Ocak 1992'de Küba Havana'da Castro başkanlığındaki bir toplantıya dek 90 taktik savaş başlığı dahil 162 nükleer savaş başlığının o dönemde, bu kritik kriz anında adada bulunduğunu bilmiyordum.
§ Почему жду я темной, холодной ночи §
# Why wait until the middle of a cold, dark night #
) light and we'll drink ourselfs insane until we're feeling
And we'll drink ourselves insane until we're vilain
Мы будем рады сделать вам подтяжку живота, но you're not gonnabe bikini ready until you let usaugment your brea
Karın germe ameliyatınızı seve seve yaparız fakat göğsünüzü büyüttürene kadar bikini giymek için hazır olamayacaksınız.
You can't go home until you do.
Bitirene kadar eve gidemezsin.
Susan and I will continue on until the women of Pawnee are judged not by the flatness of their tummies, but by the contents of their brains.
Susan ve ben Pawnee'deki kadınlar karınlarının düzlüğüyle değil de beyinleriyle yargılanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Бьют его до слез
# They beat him up until the teardrops start
Я была в "Дождись темноты".
"Wait Until Dark" filminde gibiydim.
Yeah, her wave discharges have dropped considerably, и что свидетельствует об увеличении влияния of the focal epileptiform activity, and that means that- - we've got until this moon thingy scooches over to this doodad?
Evet, değerlerin çok düşmüş buda gösterirki epilepsi faaliyete geçecek ve bunun anlamı... Biz bu ay zımbırtısı üzerindeki şeye mi bakacağız? şeye mi bakacağız?
It's funny, I wanted to work on House's team, until I started working with his team.
Çok tuhaf. House'un ekibiyle çalışmaya başlayana kadar onun ekibinde çalışmak istiyordum.
How long do you have to work for me until you get that right? Huh? Or maybe... come on, Reggie.
Bunu anlamak için daha ne kadar çalışman gerek benimle?
Я хочу быть с тобой... знаешь... до конца, если до этого дойдет.
I want to be there... you know, until the end, if that's what it comes down to.
Look, I didn't even remember the life debt until Hayley brought it up.
Dinle, Hayley söyleyene dek o borcu hatırlamıyordum.
I saw you hold his nose until he spit out that Band-Aid he found on the sidewalk.
Burnunu tutup yolda bulduğu yara bandını tükürmesini sağladın.
Until the suspect is secure and Caffrey safe, никто не двигается.
Şüpheli etksiz hale gelene kadar, Caffrey'de güvende olana kadar kimse bir şey yapmasın.
Look, it was either that or we sit on our hands until this guy slipped up.
Bak, ya bunu yapacaktık ya da adam hata yapana kadar elimiz kolumuz bağlı bekleyecektik.
Until then, mister.
O zamana kadar burdayım.
Until then.
O zamana kadar.
And while I do think you're making a mistake about me and Michelle, you're her mama, and I have to respect your wishes until I can convince you otherwise.
Michelle ve benimle ilgili görüşlerinizi doğru bulmasam da siz onun annesisiniz ve isteklerinize saygı duymalıyım. En azından sizi tersine ikna edene kadar.
Да, ты сможешь and I'm never gonna be happy until you realize что у тебя никогда не будет жизни, которую ты заслуживаешь если я в ней.
Evet, unutacaksın ve sen, eğer hayatında olsaydım hak ettiğin hayata sahip olamayacağını fark ettiğin ana kadar asla mutlu olamayacağım.
* * * Я собирался навести порядок, пока не словил кайф * * *
I was gonna clean my room Until I got high
Долго будем мы идти До первых проблесков зари
# There's a long, long night away # # until my dreams all come true #
You need to send someone on the road for a couple of weeks until Ben can hobble again.
Ben topallamaya başlayıncaya kadar birkaç haftalığına birisini yerine göndermelisin.
I know how much you want this, and I like how much you're going for it, but you've gotta wait until something's real.
Bunu ne kadar istediğini biliyorum ve bunun için çalışmanı seviyorum ama gerçekten bir şeyler olana kadar beklemelisin.
We stay until our demands are met- - the arrest and prosecution of the people responsible for the crash, the formation of a presidential commission to investigate corruption in politics, the ratification of a constitutional amendment outlawing the legal designation of "corporate personhood."
İsteklerimiz karşılanana kadar bekleyeceğiz iflasa sebep olan kişilerin tutuklanması ve yasal takibatın yapılması politikada bozulmaları araştıracak başkan tarafından kurulacak bir komisyonun kurulması "tüzel kişiliğin" yasal tanımının feshedilmesini sağlayacak bir anayasa değişikliğinin yapılması.
You're gonna sleep in a park until a constitutional amendment is ratified by three-quarters of the states?
Eyaletlerin dörtte üçü bir anayasa değişikliğini onaylayana kadar bir parkta mı yatacaksınız?
You and I and God and everybody knows that the banks couldn't survive until lunch without zero interest loans from the government and bailouts when they bet a hard eight and lose.
Sen, ben, tanrı ve herkes biliyor ki bankalar devletten faizsiz kredi almadan ve para kaybettiklerinde devletten aldıkları kurtatma paketleri olmadan öğlene kadar sağ kalamazlar.
I expect I'll see your cameras the first time girls go wild, but until then, frankly, I just don't trust you to get a fucking story anywhere close to right, especially one with distractions.
Olaylar büyümeye başladığında kameranızı görebileceğimi tahmin ediyorum ama o zamana kadar, açıkçası sizin doğru denebilecek bir haber yapacağınıza inanmıyorum özellikle bu kadar farklı yönlere çekilebilecek bir konuda.
She was kicking and scratching, but I held my breath and hung on until she passed out!
Tırmalayıp debeleniyordu ama bayılana kadar nefesimi tutup bekledim!
С Джулианом на испытательный срок, it's only a matter of time until he messes up again.
Julian denetimli serbestlikle dışarıdayken, yeniden çuvallaması an meselesi.
We can just keep going until we find the perfect spot, or maybe some penguins.
En güzel yeri bulana kadar devam ederiz. Penguen bile bulabiliriz.
I want you to remember that every single day until I see you again.
Tekrar görüşene kadar bunu her gün hatırlamanı istiyorum.
Didn't see the tazer until...
Elindeki şok tabancısını görmedim.
She will not stop until she gets her closure.
Buna bir son vermeden durmayacaktır.
Then we keep going until we do.
- O zaman bulana kadar aramaya devam ederiz.
And I'm not going to stop until I find him.
Onu bulana kadar durmayacağım.
Well, until either he comes backor...
Yani gelirse ya da...
- Until her audition?
- Deneme çekimine kadar mı?
Maybe you should wait until we find out - what happened to that- - that cameraman. - Who do we have, guys?
Belkide o kameramana ne olduğunu anlayana kadar beklemelisiniz.
Just because I can't change you doesn't mean I have to let you be in my life until you get yourself killed.
Seni değiştiremeyecek olmam kendini öldürtene kadar hayatımda olmana izin vereceğim anlamına gelmiyor.
Until now they wanted to protect the environment.
Şimdiye kadar çevreyi korumak istiyorlardı.
Your meeting's not until tonight.
Toplantınız akşama başlayacak.
Я буду считать до трёх!
You have until Şimdi üçe kadar sayıcağım!
Но помни
Ima ni kotoba mo nanimo nakunatte kake dasu blues ga yume miru dake no jibun wo nage dashite,... ima ni setsuna mo towa mo kie satte nokosareta kono mi ga nozomi no mama ni moe agaru made. Right now, these blues I play when I've lost it all, even words, throw out the part of me that does nothing but dream,... until it sets ablaze this body that remains after fleeting moment and eternity have disappeared.
On the devil's bed until you die Gotta look this life in the eye. я должна спросить тебя кое о чём.
Çeviri : SirEvo İyi Seyirler... Amelia, sana bir şey sormam gerek.
Она даже не представляет that she's participating in a crime until afterwards.
Sonrasında suça dönüşecek bir olaya bulaştığını fark etmiyor bile.