Wine Çeviri Türkçe
47 parallel translation
And her tears flowed like wine
Kadının gözyaşları şarap gibi akardı
And her tears flowed like wine
Gözyaşları şarap gibi akar
Yes, her tears flowed like wine
Evet, gözyaşları şarap gibi aktı
- "Винный погребок Йейтса"?
- "Wine lodge"?
А теперь - винный спиц!
Neyse şimdi sen bana bir tane Wine Spritzer getir... ve Vino koyarken cimri davranma.
"Красные, как вино"
"As red as wine"
♫ THAT THE MUSIC'S FINE LIKE SPARKLING WINE ♫
MÜZİĞİN KÖPÜKLÜ ŞARAP KADAR GÜZEL OLDUĞUNU
я звоню из Неразлитого в бутылки винного ежемесячного напитка, это новая публикация.
Yeni bir yayın olan Non-bottled Wine Beverage Monthly'dan arıyorum.
Понюхать. Вы нюхаете вино.
Koklama.şarabı kokluyorsun You smell the wine.
Девон лениво водит пальцем по краю бокала, стараясь не смотреть на восстающий ком между ног Трента.
Devon runs a lazy finger around the rim of her wine glass trying not to glance at Trent's bulging crotch.
Не желаете вьIпить МадирьI ( ликер с ромом )?
Burada Madera Wine çocuklar.
- "Пьяная куНица".
- "Şaraplı çorap". ( Sock in wine )
- Нет, это "Пьяная куРица"
- Hayır, "Yaraklı çorap". ( Cock in wine )
I will go to the store right now and get some wine so we can toast your retirement.
Şimdi markete gidip biraz şarap alacağım, böylece, emekliliğini kutlayabiliriz.
Выпей еще один коктейль.
Bir tane daha "wine cooler" iç.
"Спокойное течение", "Красное, красное вино"
"Even Flow," "Red Red Wine."
She has articles on corgis, on surfing, wine tasting.
Gal köpekleri, sörf ve şaraf tadımı ile ilgili makaleleri var.
Uh-huh. Those two guys over there paid $ 3,700 for a bottle of wine from France.
Şuradaki adamlar Fransız şarabının şişesine 3.700 dolar veriyormuş.
Well, France makes good wine.
Fransız şarabı iyidir.
Когда я изучал вина, мне ужасно не нравилось Ледяное вино!
Şaraplar hakkında öğrenimimi yaparken Ice Wine'dan gerçekten nefret ettim.
Да, но... брат, мне кажется, что дедушке очень нравится Ледяное вино!
Dede Ice Wine'dan gerçekten hoşlanıyor sanırım.
тогда закончится время что останется навсегда со мной глубоко в сознании когда я один, я осушу всё вино.
# I'm guessing that we were just passing the time # # But I'll always carry you with me # # in the back of my mind # I've drunk all your wine when I've been alone #
And I would put the necklace in the wine. Yeah, that's a little too elaborate for me. Plus, it also sounds a lot like a choking hazard, so...
- Evet, benim için biraz fazla ayrıntılı... ayrıca biraz da boğulma tehlikesi var gibi...
Grab that blanket, and I'll get some wine, and, uh...
Şu battaniyeyi kap... ben de biraz şarap alayım ve aaa...
And they sell wine for religious ceremonies of all faiths.
Tüm inançların dini törenlerine uygun şaraplar satıyorlar.
Or... Sparkling wine.
Ya da köpüklü şarap.
Thanks for the sparkling wine.
Köpüklü şarap için teşekkürler.
Saroyan, I thought it be okay for us to share a little wine.
... biraz şarap paylaşmamız iyi olur diye düşündüm.
- Toilet Wine and the Earl of Sandwich
- Toilet Wine and the Earl of Sandwich
Может нам удастся стащить вино Пино и заставим меня краснеть.
Belki de gizlice Pinot... yok, Color Me Wine'a gireriz.
I think if we just open up another bottle of wine...
- Sanırım, bir şişe daha şarap açsak...
It's two minutes past 10 : 00, we have a table full of empty glasses of wine, and... and no one can hear us.
Saat şu anda 10 : 02, masamız boş şarap bardaklarıyla dolu, ve... ve kimse bizi duyamaz.
"Дейзи Миллер" Генри Джеймса, "Вино из одуванчиков" Рея Брэдбери и "Белый олеандр", Джанет Фич.
Henry James'ten Daisy Miller, Ray Bradbury'den Dandelion Wine,... Janet Fitch'ten White Oleander.
Словарь Уэбстера определяет вино как " ферментированный сок, используемый
Kitapta yazdığına göre wine zararsız bir
Вау, эта бутылка с винодельни Кьюка.
Wow, bu Keuka Wine Trail'den.
Никто не делает одуванчиковое вино лучше чем Джереми.
Jeremy'den daha iyi kimse Dandelion Wine yapamaz.
Is that, is that wine?
O... O şarap mı? Evet.
И на этой ноте, у нас кончилось вино.
On that note, we're out of wine.
Я видела это в "Днях вина и роз".
"Days of Wine and Roses" da görmüştüm.
Ты знаешь, вино ужасное, но люди милые.
You know, the wine is dreadful, but the people are nice.
А ещё было ТВ шоу "Бабье лето" про трёх неряшливых стариков, которые вечно падали, и всё, что они делали, всегда выходило боком.
Bir de "Last Of The Summer Wine" adında 3 oldukça kötü giyinen yaşlı adamın düşmesiyle ve yaptıkları her şeyin ters gitmesiyle ilgili bir program vardı.
It's blackberry wine.
Böğürtlen şarabı.
♫ Nina Simone — Lilac Wine ♫... УДАЛИЛ ПУЛЮ ИЗ ЖИВОТА БОЛЬНОГО. В НЕГО ВЫСТРЕЛИЛ ЕГО ЖЕ БРАТ... Отпусти меня!
d Serin, nemli bir gecede kaybettim kendimi d d Kendimi bıraktım o sisli ışığa d d Garip bir zevkle uyuştum d d Bir leylak ağacının altında d d O leylak ağacından şarap yaptım d d Tarifine kalbimi kattım d d Çünkü görmek istediklerimi gösteriyor bana d
Вино?
Wine coolers mı?
You want some wine?
Kutlama yapıyoruz.
Jonh - "Mardi Gras Day" * all on a Mardi Gras day * * go and get a coconut * * and drinking beer and wine * * all on a Mardi Gras day... * Dr.
* Her şey mevcut Mardi Gras gününde *
Listen, you know, I think I need some more wine.
Sanırım daha fazla şaraba ihtiyacımız var.