English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ А ] / Абрикосы

Абрикосы Çeviri Türkçe

32 parallel translation
И оливки, абрикосы, и виноград.
Zeytin, kayısı ve üzüm.
Груши, ананасы, персики, абрикосы, сливы, манго, личи!
Armutlar, ananaslar, şeftaliler, kayısılar, erikler, mangolar.
У нас есть сушёные персики, сушёные абрикосы изюм и чернослив.
Kurutulmuş şeftali ve kayısı kurutulmuş üzüm ve erik.
Груши, сливы, абрикосы дают урожай раз в два года, и мы ими кормим свиней, потому их очень много.
Bunlarla domuzları besliyoruz.
А у меня абрикосы засохли, стали как изюм. А у меня виноград родил всего две бочки вина.
Kayısılarım kurudu, bezelye gibi oldu.
Виноград, абрикосы
Kurutmak için harika şeyler aldım.
Абрикосы в сотах?
Ballı kayısı?
Странное изобретение. На вкус уже не абрикосы, а что-то несуразное.
Aslında kimse niye bu kayısı tadını bırakıp bal tadını almak istediğimizi bilmiyor.
Лучше уж купить мед, а не абрикосы.
Yani bal isterseniz, sadece gidip alırsınız, kayısı almazsınız. Yine de böyle yapıyorlar.
А ты сделала свои абрикосы в шоколаде в антиквариатной типографии?
Sen çikolatalı kayısıları antika baskı makinesinde mi yaptın? - Hayır.
Когда я увидела на земле абрикосы, то мне подумалось, что они полны желания
Kayısıları yerde görünce özlem dolu olduklarını düşündüm.
Так что теперь ты можешь купить абрикосы и виноград - и приготовить все сама.
O yüzden artık üzüm ve zerdalini alıp, kendin kurutabilirsin.
Ты ешь абрикосы?
- Kayısı yiyor musun?
Может быть, если ты будешь делать эти чертовы кофейные клизмы, и лопать абрикосы, тебе не придется говорить ему ни о чем.
Şu lanet kahve lavmanıyla kayısı olayını bir denesen belki de ona herhangi bir şey söylemek zorunda kalmazsın.
Да, и попробуй как-нибудь приготовить абрикосы.
Bu arada bir şekilde araya kayısıyı katmaya çalışmalısın.
Собачье ухо в 4 раза чувствительней, чем сушеные абрикосы, которые растут у тебя вместо ушей.
Köpek kulağı sizin kulak dediğiniz kurumuş kayısıdan dört kat daha hassasdır.
Сначала абрикосы...
Önce kaysılar...
Сначала абрикосы, потом персики, а сливы в конце.
Önce kaysı, sonra şeftali ve sonra erik.
Абрикосы! Абрикосы!
Kayısı!
Абрикосы!
- Kayısı.
На самом деле, абрикосы!
Cidden, kayısı.
Абрикосы!
Kayısı!
Да, у нас есть абрикосы, персики.
Kayısımız var, şeftalimiz var.
Я принесла вам сушеные абрикосы.
Sana kuru kayısı getirdim.
А я обычно не покупаю сушеные абрикосы.
Ben de normalde kimseye kuru kayısı almam.
Сушеные абрикосы понравились?
Kuru kayısılar nasıldı?
У какой из твоих дочурок аллергия на абрикосы?
Ya da hangi kızının kayısıya alerjisi var?
Они вопят когда им не нравятся тушёные абрикосы.
Haşlanmış kayısıları beğenmediklerinde ağlarlar.
Мы растим миндаль абрикосы, горох, капусту, дыни, морковь, цитрусовые, хлопок и семена.
Badem, zerdali, fasulye, lahana, kavun, havuç, sitrus, pamuk, tohum yetiştiriyoruz.
Абрикосы и мясо.
Kayısı ve biftek.
Абрикосы тоже очень хороши.
Kayısılar da şahaneymiş. Küflü peynirle biraz ağır gidiyor ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]