English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Б ] / Блокада

Блокада Çeviri Türkçe

71 parallel translation
Скорее, психологическая блокада.
Şey, daha çok hafıza tutukluğu gibi.
- Блокада?
- Abluka mı var?
Существующая блокада связи и невозможность публикации правдивых материалов ; угнетает нас и не дает возможность честно делать свое дело.
Haberleşme ablukası ve yayın yasağının korkunç bir etkisi vardı ve işimizi dürüstçe yapmamız imkânsızdı.
Что такое блокада, старые партизаны знают хорошо.
Yaşlı partizanlar, kuşatmanın ne demek olduğunu gayet iyi bilir!
Наша морская блокада завершит дело к осени или раньше.
Ablukamız, Japonların işini sonbahara kadar bitirir. Belki de daha kısa bir süre içinde.
Блокада?
- Bir blokaj?
Голодная блокада нашей страны, наших детей!
Ülkemize, çocuklarımıza karşı açlık kuşatması.
Внезапно психическая новокаиновая блокада пала.
Birden bire psişik güçlerim zamanla yok olmaya başladı.
Как вам известно, наша блокада является совершенно законной... и мы с радостью примем послов.
Bildiğiniz gibi, abluka tamamen yasal ve elçileri ağırlamaktan mutluluk duyarız.
Двойная блокада, например.
çifte ambargo örneğin.
Атриовентрикулярная блокада первой степени.
Birinci derece atriyal tutma var.
израильская блокада это ад.
İsrail ablukası, cehennem gibi.
Информационная блокада.
Medya karartması.
Информационная блокада была особенно трудна для Робин, потому что, ну, она сама была частью СМИ.
Medya karartması özellikle Robin için çok zordu çünkü, o medyanın ta kendisiydi.
Полная блокада сердца.
Kalbi tamamen durdu.
Кругом блокада, и что вы будете здесь делать зимой, я не знаю.
Bu kışı kuşatma altında nasıl geçireceksiniz, bilemiyorum.
Наша блокада непреступна.
Ablukamız geçilemez.
Уверяю вас, Эмир, наша блокада не дрогнула.
Ablukanızın oldukça sağlam olduğunu anlıyorum.
Блокада прорвана.
Abluka kırıldı!
— Синоаурикулярная блокада.
- Sinoatriyal engelleme. - Ya sorun kalbinde değilse?
У него блокада левой нисходящей артерии.
Artık sana pasta yok, o yüzden çeneni kapa.
Но республиканская блокада слишком сильна.
Fakat Cumhuriyet savunması çok güçlü.
Блокада смертоносных линкоров отрезала возможность подкрепления редеющих рядов Республиканских защитников.
Ölümcül savaş gemilerinin ablukası, Cumhuriyet savunmasını zayıflatarak tüm yardıma engel olmakta.
Блокада?
Abluka mı?
Блокада Торговой федерации причиняет намного больше вреда и волнений, чем мы прогнозировали.
Ticaret Federasyonu ablukası tahmin ettiğimizden daha fazla zarar veriyor ve karmaşaya yol açıyor.
Ну, та блокада была не так и ужасна.
O abluka, o kadar da kötü sayılmazdı.
Я боюсь, что эта блокада может не оставить панторианцам другого выбора.
Korkarım bu abluka, Pantora'lılara başka seçenek bırakmayabilir.
Я, конечно, могу защитить вас перед сенатом, но только, если эта блокада прекратится.
Elbette, talihsiz durumunuzu savunmanızda Senato'yu ikna edebilirdim. Tabii, bu ablukayı kaldırsaydınız.
Этим утром была наконец-то снята блокада СМИ и проведена пресс-конференция.
Medyaya uygulanan blokaj bu sabahki basın toplantısıyla kaldırıldı.
Блокада англичан не пропускала к нам ничего.
İngiliz ablukası hiç bir haberin bize ulaşamaması demekti.
Эпизод 19. Блокада. Перевод :
2x19 : "Abluka" çeviren : baritonverdi SG-TÜRK
- Это блокада. - Когда они будут здесь?
Bu bir abluka.
Так обычная небольшая блокада в Ворнер Крике превратилась в огромное поле действий... на единственной дороге в тот лес.
Warner Creek'de basit bir abluka ormana giden tek yolda toptan bir taaruza dönüştü.
Эта блокада была действительно серьезной.
Oldukça havalı bir kuşatmaydı.
Блокада сердца трертьей степени.
Üçüncü derece kalp bloğu.
Вентрикулярная блокада.
Beyin ventriküle tıkanması var.
Блокада Англии должна закончиться.
İngiltere ablukadan çıkacaktır.
Уже на третьем этаже, должно быть блокада.
Oraya gitmek üzereyim. Sanırım tıkanıklık var.
Мистер Чаплин, блокада установлена ближе к вечеру.
Bay Chaplin, ablukanın akşamüstü tamamlanması bekleniyor.
Блокада окружает остров.
Ada ablukaya alınıyor.
Когда началась блокада, я пытался выбраться.
Abluka başladığında ayrılmaya çalıştım.
Блокада Восточного Судана продолжается.
Doğu Sudan boğazları abluka altında.
У нее была небольшая блокада сердца, но она в порядке.
Kalbinde bir tıkanıklık oldu ama şimdi iyi.
Доктор Хант, у нее полная блокада сердца и потеря пульса.
Dr. Hunt, kalp bloğu oluştu. Nabız alamıyorum.
Блокада спровоцирует драку с католической властью, и тогда они будет намерены убрать вашу мать силой.
Bir kuşatmayla beraber Katolik, otoritelerle savaş tetikleyip, sonrasında da annenizi zorla devirmek niyetindeler.
Это блокада ножки пучка Гиса.
Dal bloğu ventriküler taşikardiyi engelleyecek.
Это полная блокада планеты.
Tam bir gezegen kuşatması.
Там блокада.
- Hala mı? Abluka uygulanmış.
Это блокада.
İşte abluka.
- Атриовентрикулярная блокада.
- AV Blok'ta!
Если бы это произошло, была бы ли снята блокада Панторы?
Öyle olsaydı, Pantora'daki ablukanızı kaldırır mıydınız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]