Брейк Çeviri Türkçe
175 parallel translation
Дамы, дамы брейк.
Hanımlar, kızlar, güzel bayanlar.
Это называется, "бомбинг" - часть субкультуры, прочно связанная с рэп музыкой и брейк-дансом.
Bu "Bombing" şeklinde isimlendirilir. ve aynı derecede iddalı rakipleri var. rap müzikte ve break dansta.
В 1970-х Нью-Йоркское граффити, рэп и брейк-данс стали основным способом самовыражения молодых людей, объединённых субкультурным течением под названием "hip-hop".
1970'lerde New York'ta yeni bir neslin "hip-hop" olarak isimlendirdiği alt kültürün rap'i graffitisi ve break dansı gerçekçi ifadeler olmaya başladı.
Для рэп-МС важен стиль читки... для би-боев - стиль элементов в брейк-дансе.
( Music ) Sen sallanıyorsun ( Music ) rap müzikle., mikrofon titriyor... B-boylar için, o vücudunu dansta sallandırıyor.
Сейчас он делает "футворк" ( footwork ) элемент с которого начинался брейк.
Şimdi, ayak çalışması yapıyor orjinal break dans çıktığında.
Жесткий брейк-батл до рассвета!
Sallanın breakçiler ortaya çıkana kadar!
Это даже не брейк.
Break dans bile değildi.
Мы поставим Твистер, и будем брейк-данс танцевать.... Эй- -
Twister oynayacağız, dans edeceğiz ve...
Перестаньте, брейк!
- Hadi çocuklar.
А может танцевать брейк.
İçimden'break'dans yapmak geliyor.
стоп Брейк!
Beyler, hadi, kesin artık! İyi misin?
Брейк!
Mola!
Он здесь что, брейк танцует?
Bunu ofiste panoya asacağız.
Брейк-данс, думаю, уже не для меня, но цыпленка показать могу.
Break dans günlerim bitmiştir herhalde. - Ama "funky" tavuk var.
И брейк!
Ve ayrıl!
Он дал нам пригласительные на вечеринку в Спринг Брейк Бич, и мы поехали.
Bizim için sahil evine giriş ayarlamış, biz de gittik.
Брейк! Мяч в игру!
Haydi biraz top oynayalım.
Ты знаешь, я обожаю простые, примитивные времена когда танцевали американские танцы - буги и брейк а жизнь не была изуродована бессердечными машинами хай-тек.
O kalpsiz robotlardan önceki zamanları ahır danslarını ve at arabasına binmeyi nasıl özlüyorum biliyorsun.
Кажется, они танцуют брейк.
Break-dansı kavgası yapıyorlar.
Если я скажу "брейк", расходитесь.
Ayrıl deyince ayrılın.
Брейк.
Ve fırla.
- Брейк!
- Fırla.
- Нет! А ты знаешь тот брейк-н-бит ритм, а?
- Ritmi bilirsin...
Танцую "брейк".
Bunu iyi bilirim.
Джейк Хэммонд ведет 6 : 5 на тай-брейке и, наконец-то идёт к победе в турнире.
Jake Hammond tie-break'te 6-5 önde, nihayet şampiyonluk sayısı kullanıyor.
Брейк.
Pes.
- Брейк.
- Ayrıl.
Брейк.
Bitir işini.
Брейк.
Ayrıl.
Брейк.
Temiz vur.
- Не бить, когда объявляют брейк.
Ayrılırken tutmak ya da vurmak yok.
Брейк.
Ayrılın.
Ладно, брейк.
Pekala, ayrılın.
Брейк!
Ayrıl!
- Брейк, разойдитесь.
- Güreşmeyi bırakın.
- Я думаю мне нужен брейк.
- Bence bir mola gerekiyor.
А теперь мальчики сядьте, белая бабуся покажет вам, как танцевать брейк-дэнс!
Siz oturun bebeler. Beyaz Kocakarı nasıl break-dance yapılır göstersin.
И брейк!
Ve... Haydi!
что возьму брейк ненадолго.
Ama bilirsin, yinede bilemiyorum, Son zamanlarda bu işlerden elimi çekmeyi düşünüyordum.
Нижний брейк, а!
Daha aşağı, daha aşağı.
Брейк!
Bitirin işini!
Я не, я не знаю как... как танцевать брейк-данс. И завоевать уважение уличных банд.
Break dans yapmayı bilmiyorum ve beni sokak çetelerinden koruyacak saygıyı nasıl kazanacağımı da bilmiyorum.
Кроме как на старушку в метро, которая танцевала брейк за деньги.
Metro'daki yaşlı hanım dışında. Para için break dans yapıyordu.
То есть, это старушка, танцующая брейк.
Yani, yaşlı bir hanım break dans yapıyordu.
Принять брейк!
Sırayı bozmayın!
Ты думала, меня воспитают Майк и Кэрол Брейди.
Beni Mike ve Carol Brady'nin yetiştirmesini istedin.
Окей, oкей. Так, тайм аут. Брейк!
Pekâlâ, ayrılın.
Брейк!
Durun!
Ладно, брейк.
Pekala adamım, bir ara verelim. İşte görmek istediğim şey bu bebek!
Брейк!
Buna bir son ver.
Проглотит ли Джей приманку и повернется от Брейди к Бритни, или образ ее положительной героини будет уничтожен в ночи?
J. yemi yutup Brady'den Britney'e dönüşecek mi ya da iyi huylarını takınıp, gecenin avlanan en büyük vızıltısı mi olacak.