Вранье Çeviri Türkçe
813 parallel translation
Может, его деньги - тоже вранье?
Parası sahte değildi ama, değil mi?
С самого начала было ясно. Прятки, вранье.
Hep saklanmak, hep kaçmak.
Знаешь, вся эта история с акулой - вранье.
Aslında, tüm bu köpek balığı hikayesi yalandı.
- Вранье?
- Yalan mı? - Evet.
Вранье еще никого не спасало.
Yalancılar başarılı olamaz.
Это все вранье.
Hepsi külliyen yalan!
Вранье.
Bu doğru değil.
Даже сейчас я так думаю, и тем не менее, где-то в глубине души мне что-то подсказывает, что это просто вранье.
Şimdi bile aynı şeyi düşünüyorum, yine de zihnimin arkalarında bir yerlerde,.. ... bir şeyler bana bunun doğru olmadığını söylüyor.
Вранье от первого и до последнего слова.
Bunun doğru olmadığını.
Это вранье про Храм Комё!
Bu, Komsomol tarihinde, ağır bir yara! Büyük kapı...
- Вранье.
- Eminim öyledir!
Очередное вранье.
Başka bir yalan daha!
Ну, я полагаю одно вранье... порождает следующее.
Bir parça sahtekarlık, başka bir parça sahtekarlığa yol açar.
Вранье, что она тебя не выносит.
Hem sana katlanamadığını söylemekle hata ediyorsun.
Признайся, это ж вранье, что ты не знала мужчины, а?
Tanımadığın adamlarla yattığını neden itiraf etmiyorsun? Hadi.
Кто поверит в это хитрое вранье?
Böylesine eksik bir teklife sanki tav olduk da!
Когда-нибудь, я подловлю тебя на гнусном вранье, и никакая байка тебя не спасёт.
Dışarı çıktığında gününü göreceksin. Hiçbir bahane seni kurtaramayacak.
Мы сидим здесь уже несколько месяцев и озвучиваем их вранье!
Aylardır burada durup onlara yalanlar söylüyoruz.
Вот я давеча говорил вам... Вранье все это.
Daha önce size anlattığım her şey yalandı.
Во вранье.
Senin yalanların yüzünden.
Взять и развалить отличное вранье!
Sorun değil. Mükemmel bir yalanı bozun, hiç sorun değil.
Не нужно вранье, черт возьми!
Hiçbir şey hakkında bir şey söyleme, lanet olsun!
- Все это вранье о его неудачном браке.
Buyurun. - O alçak evliliğinin bittiğini söyledi.
Это вранье.
Bir ara uğramak ister misin?
- Вранье!
- İmkansız!
Это всё враньё, я вам говорю!
Yalan. Size söylüyorum!
Если будешь повторять враньё, тебя не пустят в рай когда умрёшь.
Böyle yalanlar söylemeye devam edersen öldüğünde cennete gidemeyeceksin.
Это полное враньё.
Düpedüz yalan bu.
Полное враньё.
Düpedüz yalan.
- Как, почему? Это же чистое враньё.
Tabii ki bütünüyle hayal ürünü.
Говори, твоя статья - враньё?
Makalen uydurmaydı, değil mi?
Да, это враньё.
Bu doğru.
Ты говоришь, враньё, а все считают правдой.
Uydurmaydı. O zaman uydurduklarını şimdi herkes gerçek sanıyor!
- Да нет, правда, что всё враньё.
Hayır. Doğru olan yazdıklarımın yalan olduğu.
Враньё всё это!
Bu bir yalan!
История Кларенса - враньё.
Clarence'ın hikayesi gerçek değil.
Это враньё.
Bu koca bir yalan.
А это её враньё?
Ya söylediği yalanlar?
- Враньё?
- Yalanlar mı?
Отомстят, узнав в речах враньё!
Ve yalan söylediğini düşünürlerse seni incitecekler
Я заподозрил вас ещё утром Ваше враньё это подтвердило.
Senden bu sabah kuşkulanmıştım. Yalanların ve aptallığın kuşkumu doğruladı.
- Враньё!
- Saçmalık!
Люди верят в это враньё?
İnsanlar böyle saçmalıklara inanıyor mu?
Враньё!
YALANCI!
Это всё враньё.
Bunlar saçmalık.
Бабское враньё.
Yalan söylemiş.
Враньё.
Saçma.
Враньё!
Yalan! Lütfen!
Ты называешь это сплошное враньё обвинительным актом!
O yalan dolu kağıda iddianame mi diyorsun?
Доминик скажет, что это - враньё.
Dominic saçmaladığımı söyleyecek.
- Да? Это враньё!
Saçmalık!