Грош Çeviri Türkçe
129 parallel translation
Знаю, Черри, ты меня ни в грош не ставишь.
Benden daha kötü herifleri de bulabilirdiniz.
И отдал две картины ни за грош...
Bir kaç dolar için iki tane resmi bıraktın...
А если нет - грош тебе цена.
Peki ya konuşmazsan ruhunun ne kıymeti kalır?
- Грош цена его информации.
- Onun ifadesini doğrulayan ne?
Грош цена этим словам.
Bu süslü lafları boş verelim.
он последний грош пропил, а уж в дверь их постучался кредитор.
"Görebiliyorum, cebinde yok metelik " Alacaklılar yığılmış kapıda
Ну, и получать дополнительный грош в неделю.
Sana bu hafta fazladan para vereceğim.
Ты в грош не ставил то, что я пытался делать для тебя
Senin için yapmaya çalıştıklarımın bok kadar değeri yokmuş gibi.
- Да, потому что нам нужен каждый грош.
Güzel. - Evet. Çünkü paraya ihtiyacımız var.
Но грош цена - всем поцелуям, верь, Коль губ твоих не чувствую я плоть живую
"Bu güzel çalışma neye yarar, beni öpmeyeceksen eğer?"
Цветку, лучи, свет луны, грош цена, губ твоих. " Белиберда какая-то.
çiçekler, güneş ; ay ışığı bununla ilgili ; öpmekle değil. " Ne demekse bu?
Да-да, всё это часть Божественного плана, которому грош цена, покуда кто-нибудь не спустится сюда вниз и не растолкует вам что к чему.
Evet, elbette var. Hepsi büyük bir planın parçası. Yukarıdan halesi olan biri gelip size olan biteni anlatmadıysa zerre kadar önemi yok.
Ты должна нас защищать, а толку ни на грош.
Nasıl söylersin bunu? Sen de pek bir şey yapmadın.
Я знаю, от вас не дождаться терпенья на ломаный грош.
# Biliyorum hafızalarınız # Ancak bir domuzun arkası kadar güçlü
Вот только кардассианцы этот договор в грош не ставят.
Anlaşmanın, pek saygı duyulacak bir yanı olmayabilir.
И мы вынем из вас последний медный грош.
Donunuza kadar soyacağız.
Этот случай показал, у меня характера ни на грош.
Bu tecrübe beni sınadı ve karaktersizliğimi gösterdi.
В следующие 10 лет он работает на разных людей собирая грош за грошом на свое дело.
Gelecek on yıl içinde çok çeşitli insanlara çalıştı her kuruşu kendi işi için biriktirdi.
И это просто грош, грош, грош! Так что спешите...
Çok ucuz, çok ucuz, çok ucuz fiyatlara!
Ну, в противном случае грош мне цена как психиатру.
Yönlendirmesem kötü bir psikiyatr olurdum.
- Если она тебя ни в грош ни ставит, это не повод выходить из себя.
Kadın sana bir laf söyledi diye delirdin.
Но лидеру грош цена, если игроки не верят друг в друга.
Ama takımdakiler birbirine inanmıyorsa, liderin hiçbir önemi yoktur.
То есть, моим советам грош цена?
Benim görüşlerimin bir değeri yok mu?
Ты помыкал мною, унижал, в грош не ставил мои старания.
Bana kötü davranıp, hakaret ettin ve yaptıklarımı takdir etmedin.
Я рисковал жизнью ни за грош.
Aptalca şeyler için tehlikeye girdim.
И если я не сумею вытеснить с рынка такого сопляка, то грош мне цена!
Onunla mücadele edemeyeceksem, o zaman bir kuruşluk bile değerim yok. Ona, işten ondan daha çok anladığımı göstereceğim.
Энн, неужели во всех бедах ты винишь меня и ни в грош не ставишь мое мнение?
Beni çok zor durumda bıraktın. Benim hükümlerime saygı göstermedin.
Особенно когда они ни в грош не ставят свои и чужие жизни.
Özellikle de hayatlarına değer vermeyenler.
Если я не смогу понять, что он задумал, то грош мне цена.
Eğer ne yapacağını anlayamazsam benim için hiç iyi olmaz.
Рассержусь, если потратишь хоть грош.
Sakın paranı bana harcama.
Он ненавидит белых особенно американцев, ну а женщин он, вообще, в грош не ставит.
Beyaz ırktan nefret eder, Amerikalılar'ı hor görür ve kadınlara karşı küçümsemeden başka hiçbir şey hissetmez.
Я старался быть очень, очень добрым с тобой, а ты меня в грош не ставишь. Ты уволена.
Tamam.
Тебе, мне - да всем нам грош цена.
Ben, sen ; hepimiz değersiziz.
- и в кармане всего лишь один грош,
- Bir çeyrekliğin var sadece
- и в кармане всего лишь один грош, - я покрою тебя.
- Bir çeyrekliğin var sadece - Sarayım seni
Я не знаю ее ни на грош.
Aslında kendisini pek tanımıyorum.
Ты меня ни в грош не ставил все время с тех пор, как мы воссоединились.
Tekrar birlikte olduğumuzdan beri götün havalarda.
А что ты понимаешь в том, что значит быть геем? Что значит жить, когда тебя никто ни в грош не ставит?
Peki sen benim eşcinsel olmamla ilgili, kimsenin sana dikkat etmediği bir dünyada yaşamakla ilgili ne biliyorsun?
Каждый грош, который я когда-либо выигрывал, ушел прямиком в ее лохматый мешочек.
Kazandığım her kuruş, direkt onun kıllı kesesine girerdi.
Может, купите это за грош?
Sadece beş sentliğine al bunu.
Если бы я хоть на грош верила в эти бредни, я не дала бы волю чувствам.
Sidney, ufacık bir kanıt bile olduğunu düşünseydim şahsi hislerimin işe karışmasına asla izin vermezdim, tamam mı?
Опыта у тебя с ломаный грош, зато башка забита кучей романтического бреда, которого ты наслушалась в баре.
Hiç deneyimin yok. Tek bildiğin barkuşlarının kafana soktuğu aptal romantik bilgiler.
Я потрачу последний грош если придется.
Bunun için harcamak zorunda olduğum her kuruşu harcarım!
Да он нас ни в грош не ставит!
Gözümüzün önünde..
Полгода назад они все были грязными, голодающими, больными - грош цена каждому.
Altı ay önce kirli, aç ve hastaydılar ve kimse onları umursamazdı.
Грош цена всему этому вашему подполью.
Örgütünüzün bir anlamı yok.
Он говорит, что у Вас нет таланта ни на грош.
ama istediği zaman, O'nu geri alabileceğini söyledi.
ѕогуб € ттеб € ни за грош!
Bir hiç uğruna seni öldürtecekler!
Брэд тебя ни в грош не ставит.
- Brad de sana saygı duymadı.
Ни на грош, понятно вам?
Hiçbir şey için endişeli değilim.
Потому что доверять тебе я не могу ни на грош.
Ayrıca bu Boston seyahati benim için büyük bi terfi demek.