English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Д ] / Далёкая

Далёкая Çeviri Türkçe

39 parallel translation
Мэгги, когда ты вырастешь и станешь самой красивой и умной, и будешь очаровывать всех своим шармом, пусть это далёкая перспектива, и было бы чересчур смело обещать... но не могла бы ты не бить по башке каждого жалкого придурка... просто потому, что ты можешь это сделать?
Maggie büyüyüp çok güzel, çok zeki ve çok sevimli olduğunda cesaret ve saygıdeğerlik için uzun vadeli bir söz gibi görünebilir ama, sadece gücün yettiği için her zavallı piçe, canını çıkarana kadar vurma, olur mu?
"... далёкая страна. "
Kangurular diyarı.
Давным-давно существовала далёкая империя, простирающаяся от Китайских степей до берегов Средиземноморья.
Uzun zaman önce, uzaklardaki bir ülkede Çin'den Akdeniz kıyılarına kadar uzanan bir imparatorluk hüküm sürmekteydi.
~ И эта далёкая звёзда ~
~ uzakta ışıl ışıl parlayan o yıldız ~
Когда мы прислушаемся к тому, что она говорит, то цивилизация, которая казалось бы такая далёкая и чуждая, вдруг становится удивительно знакомой.
Duyduğumuz seslerden biri yaşlı Naunakthe'ye ait. Konuşmasını duymamızla, uzak ve yabancı bir medeniyet gibi gelen... birden şaşırtıcı derecede tanıdık geliyor.
Экс-друзья? Далёкая жена?
Eski arkadaşları, eski karısı falan?
И я уверена, что дети для вас не очень далёкая перспектива.
Ve eminim çocuk yapmayı düşünüyorsunuzdur artık.
Она такая ледяная и далёкая.
Buz gibi ve çok uzaklarda.
Тебя ждет далекая звезда
Bir yıldızın üzerinde dans ediyor olabilirsin
Существенным остается только : недостижимая страна, очень далекая. Она слушает.
... "ulaşılmaz, çok uzak bir diyardan geldim", der.
ПЯТНИЦА, ДАЛЕКАЯ ОТ
...'DEN UZAKTA BİR CUMA
ПЯТНИЦА, ДАЛЕКАЯ ОТ РОБИНЗОНА И ХОРОШЕНЬКИХ ПЛАТЬЕВ
ROBİNSON VE MANTES LA JOLIE'DEN UZAK BİR CUMA
Т'Принг. Вечно далекая и вечно близкая. Мы касаемся друг друга вечно и никогда.
T'Pring, benden ayrıldın ve asla ayrılmadın hiç dokunulmadın ve hep dokunulacaksın.
Печальные воспоминания, я все же приветствую вас, ведь вы - моя далекая юность...
"Mutsuz hatıralar ; kapım yine de size açıktır... Sizler yitip gitmiş gençliğimsiniz..."
Это далекая, далекая лучшая вещь, которую я сделал, чем все то, что я когда-либо делал прежде.
- Bu, şu ana kadar yaptıklarımdan çok çok daha iyi bir şey.
Я только хотел сказать, что ты с Рождества была... - ты была какая-то рассеянная и далекая.
Diyecektim ki Noel'den beri... benden uzaklaşmış gibiydin.
Твоя далекая мечта, была такой искренней, что продолжает сиять даже сейчас
Arabalar hakkında daha çok şey biliyorum. Ve aşçılığımı geliştirmek için de çalışıyorum.
Далекая от реальности.
Gerçek değil.
Нет, всё это иллюзия, далекая от реальности.
Bu bir hayal. Gerçek değil.
Это невероятно далекая возможность, которая объясняет все симптомы, кроме кашля и сыпи.
Düşük ihtimal olsa da, öksürük ve kızarıklılar hariç belirtilerin hepsini açıklıyor.
И к счастью, далекая память может сохраняться довольно долго.
Ve teselli edici olan uzun dönemli hafızanın uzun zaman dayanması.
И так некогда далекая звезда из чужой галактики, пролетев сквозь космос миллионы и миллиарды километров,
İşte böylece uzak yıldızlar bir araya gelerek galaksiler oluştu. Oluşan ışık uzayda milyonlarca, milyarkaca mil yol alarak bize kadar ulaştı.
Эта история начинайся чуть раньше в далекая-далекая страна.
Bu öykü bundan bir süre önce uzak, çok uzak topraklarda,
Все прекрасно устроилось, когда далекая родственница семьи Вики, которая жила в Барселоне предложила обеим девушкам устроиться у нее на июль и август.
Vicky'nin ailesinin Barselona'da yaşayan uzaktan akrabalarının Temmuz ve Ağustos için ikisini birden ağırlamayı teklif etmesi onlar için çok iyi oldu.
Это очень далекая дефицитная страна.
Çünkü çok uzak ve pahalı bir, ülke.
Далекая какофония оркестра который нагревает а затем, словно по волшебству, неупорядоченные заметки падать на месте гротеск, запутанным какофония становится одним мелодия.
Akort yapan bir orkestranın uzaktan duyulan kaotik ortamı gibi. Ve sonra biri sihirli bir değnek sallıyor ve bütün notalar yerlerini bulmaya başlıyor. Anlamsız, cırtlak ahenksizlik tek bir melodi haline geliyor.
Наши проблемы для него не важны, ведь мы лишь далекая точка света.
Ve bizim meselelerimiz onu ilgilendirmez... Çok çok uzaklardadır.
Очень далёкая от жизни.
Çok entellektüel.
- Это очень далекая от секса вещь, Джен.
Alakası bile yok, Jen.
Далекая галактика? Нет, это не внеземной ландшафт.
Hayır, bu dünya dışı bir değil.
Алжир - это забытая земля, незнакомая, далекая и презираемая со своей таинственной арабской мистикой, восточной экзотикой, и своим языком которая захлебывается собственной кровью.
Cezayir, unutulan, ihmal edilen, uzak ve küçümsenen bir ülke muammalı yerlileri ve egzotik Fransızlarıyla kendi kanında boğulmaya bırakılan bir yer.
Самая далекая от тебя точка на земле, на самом деле, твоя спина.
Yeryüzünde sana en uzak nokta aslında sırtındır.
Где-то в глубине галактики Большого Пса расположилась далекая планета Плимут
Canis Major galaksisinin derinlerinden, uzak diyarlardaki bir gezegenden... Plymouth'den...
~ И эта далёкая звёзда ~ Он что, вампир?
Vampir misin sen?
что любовь для них не какая-то далекая звезда.
Biliyorum ki aşk onlara yıldızlar kadar uzak değil.
Но сознательный ум, он... он как планета на краю далекой галактики, далекая от места, где случается все самое интересное.
Ama bilincimiz... çok uzakta evrenin köşesindeki bir gezegendir, tüm o güzel şeylerin olduğu yerlerden çok uzakta olan.
Далекая дорога для простой рутины. Тем более, у нас там уже есть серьезные люди.
Rutin bir iş için çok uzun yol gelmişsin özellikle de orada işleri halledebilecek adamlarımız varken.
- Да, это программа "Патфайндер Далекая Звезда".
Evet, bu Uzak Yıldız Kaşifi.
"Как далекая греза".
"Derin ve uzak bir rüya gibi."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]