English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Д ] / Дастан

Дастан Çeviri Türkçe

51 parallel translation
– Дастан, господин.
Destan, efendim.
А где Дастан?
Destan nerede?
Принц Дастан!
Prens Destan!
Они продают оружие нашим врагам, Дастан.
Düşmanlarımıza silah satıyorlar, Destan.
Дастан... горстку своих уличных оборванцев.
Destan ise sokak süprüntülerinin başında.
Не сомневаюсь в твоей храбрости, Дастан.
Cesaretinden şüphe edecek kimse yok, Destan.
Да, ты никогда не подчинялся приказам, Дастан.
Emirlere itaat konusunda hiç başarılı değilsin, Destan.
Ты геройски сражался, Дастан, и я рад отплатить тебе.
Benim için bir aslan gibi dövüştün. İyiliğin karşılıksız kalmamalı.
Приведи её вечером к царю, Дастан.
Onu bu akşam benim adıma kralla tanıştır, Destan.
Слушай меня, Дастан.
İyi dinle, Destan.
Меня сопровождает Принц Дастан, сам Лев Персии!
Demek bana Pers Aslanı, Prens Destan eşlik ediyor.
Однажды тебе суждено стать братом царя, Дастан.
Günün birinde, sen de kralın kardeşi olma zevkini tadacaksın.
Я молился за тебя и за твоих братьев, Дастан.
Sen ve kardeşlerin için dua ediyordum Destan.
Хороший человек поступил бы так же, как ты, Дастан, смело и отважно, чтобы одержать победу и спасти много жизней.
İyi bir adam her zaman senin yaptığını yapar. Zafere ulaşmak için cesur ve yürekli davranır ve insan hayatını korur.
Ты, Дастан, возможно станешь меньше рисковать, если такой бриллиант будет ждать тебя в спальне.
Destan, böyle bir cevher odanda bekliyor olursa, daha az risk alırsın.
Ну, что ты скажешь, Дастан?
Ne diyorsun Destan?
– Это Дастан ему дал!
- Cübbeyi ona Destan verdi!
И то, что убийца – Принц Дастан, делает нашу боль сильнее.
Cinayeti Prens Destan'ın işlemiş olması acımızı daha da büyütüyor.
Благородный Дастан бросил беспомощную женщину в пустыне.
Asil Destan, çaresiz bir kadını öylece terk ediyor yani.
Да, Дастан, я тебя слышу.
Evet, Destan. Seni duyuyorum. Nerede olduğunu biliyor musun Persli?
Дастан, послушай меня.
Destan, dinle beni.
Дастан, знаю, я не всегда была с тобой честна.
Destan, sana karşı tamamen dürüst olmadığımı biliyorum.
Дастан, а где кинжал?
Destan, hançer nerede?
Тебе не стоило звать меня сюда, Дастан.
Beni buraya getirmemeliydin, Destan.
Ты решил пошутить, Дастан?
Bu bir tür şaka mı, Destan?
– Что-то не так, Дастан?
Bir sorun mu var, Destan?
Не знаю, Дастан.
- Bilemiyorum, Destan.
Мы с ним были одной крови, Дастан.
Biz aynı kandan geliyorduk, Destan.
Боюсь, ты говоришь загадками, Дастан.
Bilmece gibi konuşuyorsun.
Дастан!
Destan!
Дастан пришёл в Аврат убить меня.
Destan, Evret'e beni öldürmeye geldi.
Дастан хочет поднять восстание.
Destan ayaklanma başlatma niyetinde.
Если будет суд, Дастан сможет настроить народ на мятеж.
Destan'ı mahkemeye çıkartırsak, düşüncelerini yayma fırsatı olur.
Что бы Дастан ни совершил, открытый суд покажет, каким царём я надеюсь быть.
Destan'ın suçu ne olursa olsun halka açık bir mahkeme benim krallığıma yakışacaktır.
Дастан, песок, заключённый в этих часах имеет невероятную силу.
Destan, kum saatindeki kumlar inanılmaz derecede güçlü.
Такова правда, Дастан.
Gerçek bu, Destan.
Это не в твоих силах, Дастан.
Yapabileceğin bir şey değil, Destan.
Дастан, прости.
Destan, üzgünüm.
– Дастан, я...
- Destan, bence...
– Это ересь, Дастан!
Batıl inanç, Destan.
Мы оба знаем, что кем бы ни был Дастан, но он не был трусом.
Destan pek çok şey olabilir fakat korkak olmadığı kesin.
Я вижу, Дастан и вправду вернулся.
Bakıyorum da Destan gerçekten geri dönmüş.
А ты, Дастан, вечно ты спешишь.
Ve sen Destan, saldırı delisi.
Беги, Дастан!
Koş!
– Дастан! – Нет!
Hayır!
Дастан славно дрался сегодня.
Destan bugün çok savaştı.
Что с тобой, Дастан?
Bu ne böyle Destan? Vicdanın mı sızladı?
Пойдёмте, принц Дастан.
Benimle yürüyün Prens Destan.
Принц Дастан, вы не думали...
Prince Dastan, hiç merak ettin mi...
Где принц Дастан?
Prens Destan nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]