Для верности Çeviri Türkçe
68 parallel translation
Для верности, чтобы этого не случилось... Принеси мне ее сердце вот в этой шкатулке!
Ama emin olmak için iki misli... başarısız olmadığından, onun kalbi ile dön... bunun içinde.
Я упал и он выстрелил еще раз, для верности.
Ben düşünce, emin olmak için bir daha vurdu.
Если б на его месте была я, то для верности подержала бы тебя за башку под водой.
Yine de şanslısın, ben olsaydım onun yerinde suyun altında tutardım kafanı! Şapşal!
Устанавливаем, надо кое-что испытать для верности.
- Şimdilik idare ediyoruz. Ama bazı testler yapmalıyız.
Кончилось бы тем, что я бы просто оплачивал для верности.
Ben mi? Sırf sağlama almak için, bedelini ödeyerek bitirdim.
Для верности я выдерну шнур из розетки.
Selameti için, fişi çeksek daha iyi olur.
А теперь для верности.
Sırada büyük final var.
Мы провернём всё без единого выстрела и для верности порепетируем.
Ancak bu işi hiç ateş etmeden halledeceğiz. Emin olmak için bir talim yapacağız.
От утрени до вечерни срок тебе дается, а для верности - дитя здесь пусть остается.
Ancak bir şartla kabul edeceğim ; Günün ilk ışıklarıyla çıkıp, akşam olana kadar kalacaksın. Ve geriye döneceğinden emin olmam için ;
Я пристрелю тебя. Для верности.
Galiba emin olmak için seni vurmam gerekecek.
На туловище, животе, для верности перерезали горло.
Göğüs, karın, emin olmak içinde boğazını kesmişler.
Поэтому рекомендуется принять и яд для верности.
Bu yüzden zehiri de almak daha iyi.
Я раз 20 выстрелил в него и потом немного еще для верности.
Üzerine en azından 20 kurşun geldi ve iyi hesap edeyim dersem biraz daha fazlası.
Но для верности, надень его и потряси задницей.
Ama yine de emin olmak için, onu üzerine tut ve poponu salla..
Голубого для верности.
Vefa anlamında mavi.
Но мы ее везем в больницу... для верности.
- Yine de emin olmak için onu hastaneye götüreceğiz.
Не хочешь сделать люмбарную пункцию для верности или тебе хватит чувства вины, чтобы начать принимать лекарства?
Doğrulamak için LP yapmak mı istersin yoksa duyduğun suçluluk tekrar ilaç yazmaya başlamana yetti mi?
Перезарядил, затащил их на борт и всадил еще по три каждому для верности.
Silahı doldurdum, onlar tekneye çektim, ve önlem olarak ikisine de üçer kez daha ateş ettim.
Этот сукин сын мог вызвать копов для верности.
Hayatım söz konusuydu.
Но для верности... на всякий случай... я бы попросил Ваше Святейшество об одном одолжении...
Ama her ihtimale karşı Papa Cenapları'ndan bir ricada bulunacağız.
В общем, сырую рыбу нужно полностью исключить, и для верности и краба с лобстером тоже.
Anlıyacağın çiğ balık. Kaçırılmaması gerek. Yengeçte, ıstakozda sadece iyiliğin için
Давай 25, для верности.
- Güvenli olsun, 25 verelim.
Только для верности пиши рядом своё имя а то я не буду знать, где чьё.
Sıradakine ismini yazdığında emin ol sadece. Çünkü aksi takdirde, kimin hangisi için olduğunu bilemeyiz.
Поэтому у меня есть это. просто для надежности, для верности.
Bu yüzden güvende olmak için, emin olmak için bu var.
Нет времени у меня для верности и любви...
- Gerçek şu ki...
Нет времени у меня для верности и любви к даме.
Gerçek şu ki, bir kadını sevecek vaktim yok.
Всажу две пули в грудь, одну в голову, для верности.
Göğsüne iki tane vuracağım. Sırf emin olmak için kafasına da sıkacağım.
С помощью пыток они заставили его продолжить работу, а для верности еще и держали в заложниках его дочь.
Bu yüzden Carvel'ın kızını rehin tutup çalışmaya devam etmesi için ona da işkence ettiler.
Для верности возьму блеск для губ.
Dolabımda bana yardımcı olacak dudak parlatıcım da var.
Мне выстрелить в него еще раз, для верности?
Emin olmak için bir daha ateş edeyim mi?
Поскольку вы воплощаете в жизнь идею верности для нас... следовательно и мы желаем хранить верность вам.
Çünkü bizler için bağIıIığınızı somutlaştırdınız... bu yüzden biz de sadık olmak istiyoruz
Как люди, посвятившие свою жизнь службе, знаю, что вы, как никто, способны понять насколько священна для меня Клятва Верности нашему Флагу.
Hayatını kanuna için hizmete adamış adamlar olarak sadakat yeminimin benim için ne kadar kutsal olduğunu anlayabilirsiniz.
На станции нет места для сомнительной верности.
Bölünmüş sadakatler için yerim yok.
К счастью для вас, единственная вещь, которую я презираю сильнее Федерации, это солдаты джем'хадар, нарушившие клятву верности.
Şansınıza, Federasyon'dan daha çok nefret ettiğim tek şey bağlılık yeminine ihanet eden Jem'Hadar askeridir.
Вы думаете, вы можете лгать нам и использовать вайт для гарантии нашей верности.
Bize yalan söylemek zorunda olduğunu ve beyaz kullanarak sadakatimizi sağlayabileceğini sandın.
Не будем сейчас расследовать ваше понятие о сексе и верности для процесса но изменяя...
- Bay Rodney Wicoks'la aranızdaki ilişki başladığında, sadakat ya da seksin tanımı...
Вопрос супружеской верности - один из сложнейших для современного общества.
Evlilikteki sadakat sorunu, bugün toplumumuzun karşı karşıya olduğu. ... en karmaşık konulardan biridir.
Чтобы открыться для таких отношений опасностей такого романа мне нужны гарантии верности. Любви.
Kendimi böyle bir ilişkiye sokmak için böyle bir ilişkinin tehlikelerini göze almak için sadakatinden ve aşkından emin olmam lazım.
Народ : " - Я клянусь верности флагу США и республики, которая символизирует одной... нации подо мной, неделимой, со свободой и справедливость для всех"
Amerika Birleşik Devletleri'nin bayrağına ve temsil ettiği Cumhuriyet'e sadık kalacağıma ant içerim.
- Пройдёмся ещё раз, для верности.
Emin olmak için tekrar üzerinden geçelim.
Но для меня, в доброй вере, моя совесть подвигает меня поклясться в верности, и только
Ama kendi adıma, vicdanıma göre hareket ederek tahta çıkma sırasının geçerliliğine yemin ederim ama gerisine, ruhumu ebedi lanetlenme için...
Ты думаешь, кто бы стал использовать медную посуду в наши дни, это для родовых обрядов о верности традициям.
Günümüzde kim pirinç kâse kullanır diye düşünebilirsin ama atalara ait ayinler, içten bağlılık ile ilgilidir.
Для парня, который читает рэп о верности корням, Кэйден не слишком твердо следует своим собственным принципам.
Mahalleye sadık olmakla ilgili rap yapan bir adam için Caden burayı maddi anlamda tam olarak desteklemiyor, ha?
Надеюсь, ты привела меня сюда не для того, чтобы позлорадствовать о верности своего бойфренда.
Umarım beni buraya erkek arkadaşını övmek için getirmedin.
Все : я клянусь в верности флагу Соединённых Штатов Америки и республике, которую он символизирует, одной нации под Богом, неделимой, со свободой и справедливостью для всех.
Amerika Birlesik Devletleri'nin bayragina ve temsil ettigi Cumhuriyete Tanrinin huzurunda tek bir millete bölünmezligine, hürriyete ve esitlige bagli kalacagima and içerim.
А сейчас, для прочтения имен горожан, что геройски пали на полях сражений полагаю было бы подобающе возложить сию честь на одного молодого человека, который может сказать много больше об идеалах самопожертвования, служения и преданной верности, чем я.
Ve şimdi, şehrimizin şehit kahramanlarının ismini okumak üzere bu onura uygun olduğunu hissettiğim, fedakârlığın, görev ve sadakâtin amacını benim yapıp yapabileceğimden çok daha açıkça konuşacak genç bir adam geliyor.
Для меня не может быть лучше места, чем приемная транспортного управления среди таких прекрасных людей. Давайте произнесем Клятву верности.
Vergi dairesinde siz harika insanlarla olmak dışında başka bir yere gitmek aklımın ucundan bile geçmiyor.
Приворотное зелье Для обеспечения верности.
Sadâkâtini temin edecek bir aşk iksiri.
Он использует это для того, чтобы оправдать сдвиг верности одного Альфы к другому.
Bu onun bir Alfa'ya olan bağlılığını başka bir Alfa'ya yöneltmesinin bahanesi.
"Я клянусь в верности флагу Соединенных Штатов Америки, и республике, которую он символизирует : одной нации под Богом, неделимой, со свободой и справедливостью для всех."
"Amerika Birleşik Devletleri Bayrağı'na, bağlı olduğum Cumhuriyete Tanrının altındaki bölünmez, özgür ve adil ülkeme her şeye karşın bağlı kalacağıma yemin ediyorum."
Мне говорили, что они занимаются любовью там, где приспичит, и что принципы верности являются странными для них.
Duyduğuma göre canları kimle isterse onunla yatıyorlarmış ve bağlılık duygusu onlara tamamen tuhaf geliyormuş.