Заправке Çeviri Türkçe
370 parallel translation
Пора подумать о заправке.
Bir yerden benzin bulmalıyız.
- Отдам Вам сдачу на заправке.
- Mazot aldığımız yerde bozdururum.
Учитывая, что я пишу пьесы, а не работаю на заправке, я задумался.
.. ben bir petrol kralı değil de bir oyun yazarı olduğuma göre, düşündüm de..
Остановись на следующей заправке, заправимся бензином и достанем дорожную карту.
İlerdeki istasyonda dur. Depoyu doldurup, bir harita alalım.
А в последний раз на заправке я вышла из машины на минуту, и мне пришлось идти пешком.
Onu son gördüğümde, bir benzincide arabadan çıkıp eve yürüdüm.
Я не шучу,... в каждый вечер Родительского комитета я хочу работать на заправке.
Dalga geçmiyorum Wally. Her Okul Aile Birliği gecesinde arşivde olmak isterim.
О чём этот человек спрашивал тебя на заправке?
Benzin istasyonundaki adam sana ne sordu?
Там, на заправке, был человек.
Benzin istasyonunda bir adam vardı.
За восемь часов и пять минут до запуска пусковой комплекс тридцать девять был освобожден от персонала, после чего мы приступили к заправке ракеты-носителя.
Sabah olanları tekrar edecek olursak, ateşlemeye 8 saat 5 dakika kala 39 nolu fırlatma kompleksi boşaltıldı ve fırlatma aracına sıvı propan doldurulmaya başlandı.
Остановись на ближайшей заправке, придурок.
Bir sonraki durakta dur, sersem herif.
Мужчина на заправке пытался продать ее мне.
Benzin istasyonundaki adam, satmaya çalıştı.
Все ещё работаешь на заправке?
Hâlâ Bobs Benzin istasyonunda mısın?
Да, я люблю рисовать, я работаю на заправке... мой лучший друг - странная девченка.
Sanat gibi. Bir benzincide çalışıyorum ve en iyi arkadaşım bir erkek Fatma.
Остановитесь на любой заправке, вы найдете сотни женщин.
Herhangi bir benzin istasyonunda durun. Yüzlerce kadın bulacaksınız.
Но если можно было выбирать, я хотел бы быть на той заправке...
Ama gerçekten seçim hakkım olsaydı... O benzin istasyonunda olmak isterdim.
Вы есть на фотографии. На заправке я заснял вас на поларойд!
Benzin istasyonunda çektiğim bir Polaroid fotoğrafta yer alıyorsun!
Один за рулем, второй на заправке, третий отстреливается. Итого - трое.
Kamyonet ve silah kullanacak iki kişi, benzin için de bir kişi, üç kişi eder.
Я только что проверил автомобиль на заправке.
Arabayı daha yeni kontrolden geçirttim.
Ух ты... на два рабочих на заправке в мире стало меньше
Vay be! Dünya'dan iki benzin pompacısı eksildi.
Я думал, у нас с ней будет долгий перелёт. Беспосадочный полёт на полной заправке.
Uzun mesafeler boyunca beraber olacağımızı düşünmüştüm... dolu depolu bir jumbo jet gibi uçacağımızı.
Нашёл в туалете на заправке.
Bir benzin istasyonunun tuvaletinde.
Мой Рэй работает плотником, Стив на заправке.
Eşim Ray, marangoz olarak çalışıyor, Steve de benzin istasyonunda.
Мой отец говорил, что я имел намного больше, чем он в мои годы. Но, знаете ли, работа на заправке в Джерси,... ходить в одну и ту же забегаловку с одними и теми же друзьями,... клеить одних и тех же девчонок - это было не по мне.
Babam, benim yaşımdayken sahip olduklarıma dahi sahip olamadığını söyleyip dururdu biliyor musunuz benim için aynı benzin istasyonunda pompacılık yapmak,... aynı tıfıllarla aynı izbe bara takılmak,... ve aynı kızları götürmeye çalışmak hiç de matah bir şey sayılmazdı.
Крейг, ты, наверное не захочешь это слышать, но я видела твою мачеху на заправке на прошлой неделе.
Pekâlâ Craig, muhtemelen bunu duymak istemezsin ama geçen hafta markette üvey anneni gördüm.
"Предъявите эту карточку на любой заправке Exxon в Орландо и получите бесплатный постер" Спасите тигра. "
"Bu kartı Orlando civarında Exxon benzin istasyonlarında gösterin, bedava Tiger posteri alın."
Я работал на заправке.
Benzin istasyonu işletiyordum.
Ты и сейчас работаешь на заправке.
Hâlâ benzin istasyonu işletiyorsun, değil mi?
В церкви... на заправке и на операционном столе.
Birisi kilisede biri benzin istasyonunda ve biri de ameliyat masasında.
Здесь как на заправке, платишь, а потом качаешь.
Benzin istasyonları gibi, para pompalamadan önce.
Он мог узнать меня на заправке и в любой момент может сдернуть.
Benzincide beni görmüş olabilir.
Он вернулся, нашёл того парня и повёз его к заправке.
Arabasına atlamış. Adamı bulmuş ve onu benzin istasyonuna götürmüş.
Ты когда-нибудь заходила в мужской туалет на заправке на руках?
Kamyon şoförlerinin kullandığı tuvalete ellerinin üzerinde oturmuş muydun?
- Когда Гас начнет работать на газовой заправке, мы скажем тебе спасибо.
Gus gaz çıkarmayı bırakınca seni t eşekkür için eve davet edeceğiz.
"Выбей свой приз от Газamp ; Гоу на заправке Шиффи."
"Hızlı hızlı götür bizi Schiffy'nin Benzinliği!"
Ну, либо эти подарки с очень скрытым смыслом, либо вы накупили дерьма на заправке.
Acaba bu hediyeler gerçekten düşünülerek mi alındı yoksa bir benzinliğe gidip ilk bulduğunuz saçma sapan şeyleri mi aldınız?
Не стоит есть сэндвичи из туалета на заправке, Фрай!
Dinlenme tesisinin erkekler tuvaletinden aldığın o sandviçi yemeyeceksin, değil mi?
А как насчёт яичного салата из туалета на грузовой заправке?
- Peki ya o tuvaletten aldığın yumurtalı sandviç?
Было какое — нибудь движение на заправке?
Benzin istasyonu olayından haber var mı?
А как насчет мужчины, который был застрелен на заправке?
Fransa'da benzinci de vurduğun adama ne demeli?
Ты останавливалась на заправке?
Benzin almak için mi durdun?
Банку из-под напитка. Парня на заправке. Дым из трубы.
KullanıImış yara bandı benzin istasyonundaki adam jölenin üstündeki arı.
Стивен Кинг как-то заправлялся на нашей заправке... но никто не осмелился с ним заговорить.
Aslında bir kez Stephen King benzinliğimize uğramıştı ama insanlar onunla konuşmaya korktu.
- Как работа на заправке?
Benzinlikte işler nasıl?
На заправке, в тюрьме, в тюрьме, умер, в тюрьме.
Michael, bana şu rüyandan bahset. Başka biri de var mıydı?
Нет ну я конечно ничего не хочу сказать, но на этой заправке на хрена эти качели были нужны?
Ben hiç birsey söylemek istemiyorum..., Peki neden benzin istasyonunda show yaptik?
Нет. Нет, я купил его на заправке.
Hayır, hayır bir benzin istasyonundan aldım.
Машина N № 5 останавливается на на заправке на Шоссе N № 15.
Florence Unit 5 sevkıyat onaylandı.
Тогда на заправке ты дал мне шанс, и я его использовал.
Bana bir şans verdin, ve bunu kullanacağım. Lanet.
Телефон на заправке. "
- Tamam.
- На заправке?
Onu tanıyor musun?
Да, на заправке была карта.
Evet, benzin istasyonunda bir harita vardı.