Змей Çeviri Türkçe
918 parallel translation
Так этот подколодный змей, этот Адам... уже вкусил от запретного яблока?
Bu sinsi düşman, bu Adem elmayı çoktan yemiş desene!
- Искал змей.
- Yılan arıyordum.
Он герпе... Не помню. В общем, он любит змей.
Yılanları çok seviyor.
Это имя пожирателя змей!
O bir yılan yiyicinin ismi!
Посидите в этом кресле и не наступите на этих змей.
Sandalyene sıkı tutun ve sakın yılanlara basayım deme.
Я был болен, но вместо розовых змей видел дым.
Hasta bir adamdım. Pembe yılanlar yerine payıma duman düştü.
Это что же должно твориться в голове, чтобы увидеть змей на улице!
Zavallı budala, bağımlının teki olmalı metro hattında yılanlar gördüğüne göre!
Как змей. Если они пересекут эту линию.
Onlar topraklarımızın sınırını yılan gibi geçerlerse, evet.
Я не знал, что в Техасе есть заклинатели змей.
Teksas'ta yılan oynatıcıları olduğunu bilmiyordum. - Sen kazandın dedim.
Они проводят охоту на гремучих змей, я хочу, чтоб вы об этом написали.
Bir çıngıraklı yılan avı varmış, bunu haber yapmanı istiyorum.
- Охота на гремучих змей?
- Çıngıraklı yılan avı mı?
Охота на гремучих змей.
Bir çıngıraklı yılan avı.
Это же просто здорово, 1000 змей в поросшей кустами местности, и толпа людей, выкуривающих их оттуда, бьющих их по головам.
Gözünün önüne getirsene. Çalılıkların arasında binlerce yılan ve onları dışarı çıkartıp başlarını ezen bir kalabalık.
Просто здорово, 1000 змей в кустах.
Ne müthiş. Çalılıkların arasında binlerce yılan.
Держу пари, он на охоте на змей.
Şu çıngıraklı yılan avında olduğuna bahse girerim.
Теряете время на охоте на гремучих змей.
Vaktini bir çıngıraklı yılan avında harcıyorsun.
Идеи сложнее убить, чем змей.
Düşünceleri öldürmek, yıan öldürmekten zordur.
Боже, мы, наверно, наехали на гнездо змей.
Hay Allah, mutlaka bir yılan yuvasına toslamış olmalıyız.
Я честная гремучая змейка.
Ben dürüst bir küçük çıngıraklı yılanım.
Он просто с ума сходит от страха из-за змей в здешних местах.
Bu civardaki yılanlardan ödü patlar.
То есть, по-моему, он просто и без всяких затей боится змей. Точка.
Demek istediğim, bence basit ve apaçık bir şekilde korkuyor yılanlardan.
- Змей. Большущий.
Yılan gibi bir şeymiş.
- А змей был слишком сильный.
- Ve uçurtma çok güçlüydü.
По правде говоря, сэр, это змей сбежал, а не дети.
Aslında kaçan uçurtmaydı efendim, çocuklar değil.
Вообще-то, змей не очень хороший.
Aslında iyi bir uçurtma değildi.
Пусть летит наш змей вдаль от ненастных дней.
Oh, oh, oh Gidip uçurtma uçuralım En yükseklere çıkaralım
Пусть парит наш змей под самым солнцем.
Gidip uçurtma uçuralım Ve tepelere çıkaralım
Пусть летит этот змей.
Gidip uçurtma uçuralım
Пусть летит наш змей вдаль от ненастных дней.
Gidip uçurtma uçuralım En yükseklere çıkaralım
То ли змей летит до небес, то ли сам теряешь свой вес.
Onu gökyüzüne gönderdiğinde Bir anda havadan daha hafif olursun
Пусть летит этот змей.
Gidelim Uçurtma uçuralım.
! Еще они дрессируют своих змей, которые делают так.
Berbat yılanları eğitiyorlar!
Змей.
Yılanlar!
Я же вероломный Тацу, прямо как змей.
Bana Engerek Tatsu derler, yılan gibiyimdir.
Змей Тацу, брось пистолет.
Engerek Tatsu, silahını at.
Мало того, что один змей в Эдеме научил одну сторону, как делать порох.
Barutu öğreten bir yılan var zaten. Hepsinin öğrenmesini sağlayacaksın.
Сотню змей.
100... yılan.
Змей для Сада Эдема.
Cennetin Bahçesi için yılanlar.
Не люблю змей.
Yılanları sevmem.
- Хорошо, сделаю. Посмотрите на моих змей, если у вас будет время.
Zamanınız varsa, yılanlarıma bir bakın!
Мои змеи! Я должна поймать своих змей!
Yılanlarımı bulmam lazım!
Нам не нужно больше змей.
Artık yılanlara ihtiyacımız kalmadı.
"... властью попирать ногами змей и скорпионов.
" yılanların ve akreplerin başını ezme gücünü verdin.
Надеюсь, здесь нет змей.
Umarm yIan da yoktur.
Знаешь Младший, когда "Пулемётчик" Джо был обычным чикагским мальчишкой он обожал переезжать змей на своём трёхколёсном велосипедике.
Sevgili Junior, Makineli Tüfek Joe Chicago'da küçük bir çocukken, üç tekerleklisi ile gezdirdiği ve çok sevdiği bir yılanı varmış.
И это все ради удовольствия оказаться очень скоро во власти ядовитых змей и муравьев.
Çok yakında zehirli yılan... ve karıncaların merhametine kalacağımızdan... zevk duymalıyız.
Проглотил их целлулоидный змей.
Selüloid reçeliyle yakalandılar
Я по улице одна шла задумчивая вся, когда тот подлый змей вдруг мне подмигнул, злодей.
Sokakta yürüyordum Düşünüyordum Sinsi bir adam bana şeytanca göz kırptığı sırada
Может, поиграть в "змейку"?
Lideri takip etme oyunu mesela.
Да, в змейку.
Evet, lideri takip etme.
Ну хорошо, сложите все ваши вещи в ящик и выстройтесь за мисс Дорсетт для игры в змейку.
Pekala, herkes eşyalarını bu büyük kutuya koysun ve lideri takip etme oyunu için Bayan Dorsett'in arkasında sıraya dizilsin. Hayır, hayır.