Импровизировать Çeviri Türkçe
307 parallel translation
- Придется импровизировать
- Artık doğaçlama yaparsınız.
Местами пришлось импровизировать.
Bazen de, doğaçlama yapmak zorundaydık.
Сегодня вечером будем импровизировать.
Bu gece doğaçlama yapıyoruz. Sen idare edersin.
Хорошо, будем импровизировать.
Bir şeyler uyduracağız.
Пол, придётся импровизировать.
Paul, evde bir şeyler uydurmalıyız.
Мне пришлось импровизировать, как итальянскому актеру.
Bir İtalyan aktörden daha çok rol yapmam gerekti. Peki nasıl?
Буду импровизировать.
Doğaçlama yapacağım.
- Но я умею импровизировать.
- Ama seninle düet yapabilirim.
Другими словами, если Марлон Брандо и Марти Шин будут всегда импровизировать, не выйдут ли сцены более волшебными и говорящими,
Diğer bir deyişle, her gün Marty Sheen ve Marlon Brando arasında doğaçlama yapsaydım, o zaman bir şekilde, üç haftalığına seti kapatıp
существенно лучше импровизировать.
ben her gün doğaçlama yapmaktan çok daha iyiyim.
Ладно, будем импровизировать.
Pekâlâ. Duruma göre hareket ederiz.
После одного свидания ты пытаешься импровизировать на автоответчике?
Sadece bir buluşmadan sonra bir makineden mi özür diledin?
Буду импровизировать.
Hey--ben bir sokak faresiyim, hatırladın mı? Bi çaresine bakacağım.
- Буду импровизировать.
- Doğaçlama yaparım.
Труба Дорси великолепна, пока он не пытается импровизировать
Dorsey, trompeti yumuşak çaldığında bir harika.
- Надо импровизировать : Лиза.
- Amma yaptın ha, Lisa.
С этого момента мы начинаем импровизировать новую миссию.
Bu andan itibaren yeni bir görev oluşturacağız.
Мы можем импровизировать.
Emprovize edebiliriz.
Импровизировать?
Emprovize mi?
- вы будете должны импровизировать следующий круг.
- Yeni roundu hemen simdi belirlemelisin. - Tamam.
Как я должна импровизировать с переделанным 39-летним двигателем?
Yeniden yapılmış, 39 yaşındaki bir gemi ile nasıl yaratıcı olmamı isterdin?
Он даже разрешает мне иногда импровизировать...
Pek çok şey gördüm, ama bu...
Если будут, то полагаю, что я буду... импровизировать.
Kalırsam doğaçlama yapmam gerekecek sanırım.
Приходится импровизировать.
Anlık yaşıyorum şu aralar.
- Я не умею импровизировать.
- Aklıma bir şey gelmiyor.
Если он отступит от плана, придётся импровизировать. МьI не сможем вас защитить.
Beklenmedik şeyler yapmaya başlarsa, plansız hareket etmemiz gerekir.
Пришлось импровизировать после того, как Брекет нас продинамил.
Brackett'in hainliğinin ardından bu yapılmalıydı.
Хороший борец должен уметь импровизировать, адаптироваться к ситуации...
İyi bir dövüşçü nerede doğaçlama yapacağını, duruma uymasını bilir.
Нам придется импровизировать.
Doğaçlama yapmamız gerekecek.
Ну, придется импровизировать.
Peki ala, sadece doğaçlama yapmak zorunda kalacağız.
Вы были вынуждены импровизировать.
Doğaçlama yapmak zorunda bırakıldın.
Как я уже объяснял, во время оккупации я был вынужден импровизировать.
Sana dediğim gibi, işgal esnasında, bu işleri yapmaya zorlandım.
Я умею хорошо врать и импровизировать.
İyi yalan söylerim, doğaçlamada iyiyimdir.
А я то боялся, что ты станешь импровизировать.
Doğaçlama yapacağından korkuyordum.
Мне пришлось импровизировать, потому что мы используем только микроскопическое количество наквады.
Aslında, ben uydurdum, çünkü sadece mikroskopik miktarlarda naqahdah kullanıyoruz.
Но ты можешь импровизировать.
- Ah. Doğaçlama yapmaya çekinme.
" ногда нам приходитс € импровизировать.
Bazen duruma uygun davranmak zorunda kalırız.
ј вот мне, импровизировать не надо.
Benim için artık duruma uygun bir şeyler bulmak bitmişti.
Я должен был импровизировать.
Mecbur kaldım... doğaçlamaya.
Будем импровизировать.
Ona göre planı değiştirelim...
- Я буду импровизировать.
Doğaçlama yaparım.
- "Я буду импровизировать."
- "Doğaçlama yaparım".
Я буду импровизировать.
Kurd'e söyleyeceğim.
Импровизировать очень не просто.
Doğaçlamak, kolay değildir.
Они уже сдерживают нашу способность по-настоящему импровизировать.
İsimler gerçek bir doğaçlama yapma yetimizi çoktan kısıtlamıştır.
Я уверена, что сделала все правильно...,... хоть и разлила немного диет-колы на книгу, которой пользовалась и вынуждена была импровизировать.
Herşeyi doğru yaptığımdan oldukça eminim... Gerçi kullandığım kitabın üzerine diyet kola döktüm ve birazını akıldan yaptım ama...
Пришлось импровизировать!
Doğaçlama planı değiştirmem gerekti.
Они увидят, что я могу импровизировать в прямом эфире.
Ana haber bültenini canlı sunarken yapmam gerektiği gibi.
Он начал импровизировать. Он начал сочинять истории о странной загадочной болезни, которая меняла поведение людей.
İnsanın davranışında tuhaf değişliklere yol açan... gizemli bir hastalıkla ilgili öyküler yazıyordu.
Будем импровизировать!
Doğaçlama yaparız!
Я люблю тебя, завтра Вы можете и дальше импровизировать?
Ayak uyduruyormuş gibi yapabilir misiniz?