Кейко Çeviri Türkçe
498 parallel translation
Кейко Юми, Сеичи Куваяма, Мори Кишида
Keiko YUMI Shôichi KUWAYAMA Mori KISHIDA
Кейко?
Keiko?
Сейчас неудачное время, Кейко.
Çekemezsin. Bunun için uygun bir zaman değil, Keiko.
О... Вы в порядке, Кейко.
- Senin hiçbir şeyin yok Keiko.
Когда моя жена Кейко увидела нашу каюту, она начала подумывать о поездке в гости к ее матери в Кумамото.
Karım Keiko odamızı gördüğünde Kumamoto'daki annesini ziyaret etmekten bahsetmeye başladı.
Кейко, сядь.
Keiko otur.
Звездному Флоту здесь не нужны ботаники. Кейко!
Yıldız filosunun bu istasyonda bitki bilimciye ihtiyacı yok.
Меня зовут Кейко О'Брайан.
Benim adım Keiko O'Brien. Sizlerin öğretmeniniz olacağım.
- Он с моей женой, Кейко.
- Karımla beraber. Az sonra dönecekler.
Кейко!
Keiko!
Думаю, мы как-нибудь справимся хотя я считаю дни до возвращения Кейко.
- Üstesinden geleceğiz, gerçi Keiko geri dönene kadar gün sayacağım.
- Кейко, не надо так.
- Keiko, Bu şekilde gitme.
Кейко.
Keiko.
- Скажи Кейко и Молли...
- Keiko ve Molly'e söylemelisin ki...
Я знаю, что Кейко наш переезд на станцию не обрадовал.
İstasyona gelmemizden dolayı, Keiko'nun mutlu olmadığının farkındayım.
Он схватил меня, прижал к койке, а потом он отступил.
Ama beni buradan tuttu, ranzaya karşı itti ve sonra geri çekildi.
Доктор, человек на соседней койке, желает вас видеть, сэр.
Doktor, yandaki hasta sizi görmek istiyor, efendim.
Вон, на той койке, в углу.
Orada köşedeki. Ona mı?
Каждый, кто не будет в восемь в своей койке - проведет ночь в карцере.
Sekizde yatağında olmayan geceyi hücrede geçirir.
Лежа на койке - не курить!
Yatakta yatar vaziyette sigara içmek yok.
Каждый, кто будет курить, лежа на койке проведет ночь в карцере.
Yatar vaziyette sigara içen yakalanırsa geceyi hücrede geçirir.
Ни кто не должен сидеть на койке в грязных штанах.
Kimse yataklara kirli pantolonla oturamaz.
Привяжите его к койке.
Bay Chekov'u revire götürün. Kısıtlanmalı.
Отведите его в лазарет. Привяжите к койке.
Onu revire götürün.
Он под действием седативных средств, привязан к койке.
Ağır kısıtlamalar altında sakinleştirildi.
Миссис Каррас лежит на последней койке слева.
Bayan Karras en sonda, solda.
Ќе смей врыватьс € ко мне без стука. " его тебе?
Öyle kapıyı çalmadan içeriye dalamazsın.
Ќе знаю. Ќо мы определенно на каком-то космическом корабле.
Bilmiyorum ama bir uzay gemisinde olduğumuzu sanıyorum.
Когда умер дедушка и лежал на больничной койке, я смотрел на него, но не видел, чтобы что-то из него выходило.
Büyükbabam öldüğünde hastane yatağında ona baktım, uzun uzun seyrettim. Ama yukarı uçup giden hiçbir şey görmedim.
Мистер Каб, я прожила жизнь, скованную слабым здоровьем, в инвалидной коляске, в койке, понимаете, это все мое сердце.
Oh, Bay Cobb, hayatımın çoğunu zaaflar, kötü sağlık, tekerlekli sandalyeler ve hasta yataklarıyla geçirdim. Gördüğünüz benim kalbim.
Я жила на койке, а какое оправдание у тебя?
Ben tüm hayatımı hasta yatağında geçirdim. Senin maruzatın ne?
Ќе приближайс € ко мне!
Benden uzak dur!
Ќе прикасайс € ко мне!
Üsse dönmek istiyorum! İstemiyorum...
Ќе того доставили ко мне как того, и € поступил с ним, как с тем.
Ben onlara güvenerek doğru kişi olarak kabul ettim.
Но чувство такое, как будто ты прикован к больничной койке.
Ama bir hastane yatağına mahkûm olmak gibi hissettiriyor.
К роскошной больничной койке.
- Lüks bir hastane yatağı.
Если бы не он, я наверное по-прежнему зарабатывала бы себе на жизнь в койке обслуживая половину твоих дружков в Чикаго.
Eğer o olmasaydı ben hala geçimimi Chicago'daki adamlarınızla çıkarak sağlıyor olacaktım.
Спорим на полтиник, что Корел окажется в койке с другим, еще до конца недели.
- 50 dolarına bahse varım... Coral bu hafta bitmeden başka bir erkekle birlikte olacak.
А тем временем одного из твоих главных подозреваемых прикончили прямо на больничной койке, а другого - продырявили в его собственной гостиной!
Bu sırada, şüphelilerden biri hastanedeki yatağında, diğeri kendi evinde vuruldu.
Мой дневник на койке во флигеле.
Günlüğüm odamdaki yatağın üstünde.
Тужся, Кейко.
İttir, Keiko.
Тужся, Кейко.
İttir, Keiko!
И ещё знайте, что Хэнка не было на ферме "Дохлой Собаки", так как он оказался на больничной койке.
Bir de şunu söyleyeyim, Ölü Köpek Çiftliği'ndeki uyuşturucu alımını Hank Jennings yapmadı, çünkü hastanedeydi.
Я приковал его наручниками к койке и оформил нарушение правил досрочного освобождения.
Onu yatağa kelepçeledim ve şartlı tahliye kurallarını çiğnemekten tutukladım.
Ќо ты же всегда говорил : "Ќе высовывайс €".
Ama sen hep, "Göze batma", derdin.
Ќо € зав € зал. Ќе хочу никого убивать, даже если надо.
Eskiden olsa, o serseri canlı kalmazdı, ama bu boktan işleri bıraktım artık.
Я был... на больничной койке и меня оперировали.
Bir hastane yatağındaydım ve üzerimde operasyon yapılıyordu.
Кейко...
Keiko...
- Ну, Кейко!
- Keiko!
На соседней койке лежал мой хороший друг.
İyi bir arkadaşım yandaki yatakta kalıyordu.
И я хочу видеть Вас на этой койке, г-жа Друссе, и больше нигде.
Ve ben Bayan Drusse'yi başka bir yerde değil, o yatakta görmek istiyorum.