English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ К ] / Кувшин

Кувшин Çeviri Türkçe

171 parallel translation
Здесь таз и кувшин.
Kase ve sürahi hazir.
Хоть все мы и слеплены из одной глины, но кувшин - это не ваза.
Hepimiz aynı hamurdan yoğrulsak ta testi ile vazo aynı olamaz.
Она разбивает кувшин и ест мою еду.
- 80. Resmimi kırdı ve yiyeceğimi yedi!
Заберу кувшин с собой.
O zaman bunu ben alıyorum.
Принеси для неё ступ и кувшин воды.
Halaya bir sandalye getir ve bir tas su ver.
Я вижу тебя так же ясно, как этот кувшин.
Senin içini, bu cam sürahinin içini görebildiğim kadar iyi görüyorum.
- Мария, принеси ко мне в комнату кувшин с водой. - Хорошо.
Odama bir bardak su götür.
Он как глинянный кувшин.
Gelenek testiye benzer.
Попробуй, разбей кувшин - вся вода по земле разольется.
Kırarsan bütün su yere dökülür.
С рассветом привезу им большой кувшин свежего.
Şafak sökerken sana biraz taze süt getiririm.
Я уважаю и люблю тебя. Завтра я принесу тебе кувшин молока.
Sana hayranım seni seviyorum yarın sana daha taze süt getireceğim.
Полезай в кувшин.
Bu sürahiyi kullanalım.
Генри, принеси кувшин лимонада.
- Henry, bir sürahi limonata getir.
Я привёл друга, который купит большой кувшин для оливкового масла.
Bu yüzden geri döndüm. Büyük küp için bir müşterim var.
Ты - мужчина, а продаёшь кувшин за 5 золотых.
Sen erkek halinle onu beşe satıyorsun.
А я - женщина. И, хоть торчу целыми днями дома, продала кувшин за 7 золотых. Покупатель пришёл ещё до полудня, и сейчас осматривает кувшин.
Ben kadın başıma, bütün gün evde olduğum halde sizden az önce gelen genç bir adama yediye sattım.
Извини, дружище, жена продала кувшин.
Üzgünüm! Karım yediden satmış!
Кувшин, вроде, без трещин, но внутри полно грязи. Здесь всё покрыто слоем навоза. Даже водой не отмоешь.
Yapısı iyi ama içi pis bir parmak pislik, su bile çıkaramaz bunu.
Раз уж мы решили продать кувшин, мой муж залезет внутрь и всё почистит.
Kocam girip temiz olana kadar kazıyacak onu.
Простые вещи - таз, кувшин, когда
Tüm önemsiz şeyler bile, çok sık kullanıldı ve güvenildi,
Соня, вы видели кувшин с винным соусом?
Sonja, şaraplı sos kavanozunu gördün mü?
Она обещала сделать для меня красивый кувшин.
Bana çömlek yapacaktı.
Кесакичи, принеси-ка мне,... пожалуйста, кувшин сакэ.
Kesakiçi, orada işin bitince... şu Sake testisini buraya getirin.
Прости, я не видел, как она взяла кувшин.
Üzgünüm, adamım. Onun sürahiyi aldığını görmedim. Ne dediğimi anlıyor musun?
Когда ты оставил кувшин, я подумал, что это джин и глотнул.
Oh, adamım, sen o sürahiyi bana getirip, buna iyi bak dediğinde, içki olduğunu düşündüm ve biraz içtim.
Парень, подай мне тот кувшин.
Hizmetçi çocuk şu ibriği bana verir misin?
- [Мямлят] - Благодарю Бога за большой кувшин.
- Oh, çok şükür ki büyük bir kavanozumuz var.
Кувшин пустой!
Kavanoz boş!
В последний раз они спрятали его очки в кувшин для воды.
Geçen sefer su tabancasıyla gözlüklerini kırdılar.
Кувшин на столе, красные шторы...
Masanın üstünde vazo... Kırmızı perdeler.
Теперь ты старше, как глиняный кувшин.
Artık büyüdün, demek ki bunun bir zırva olduğunu da söyleyebilirim.
Мама поставила в кухне кувшин. За каждое плохое слово он туда клал монетку.
Babam ne zaman kötü bir kelime söylese..... kavanoza bir çeyreklik atıyordu.
Неси кувшин.
Koy küfür kavanozunu.
Вот этот кувшин?
- Ne, bülbül sesi mi?
если Вы хотите приехать, затем прибывать и в противном случае говорят мне идти и не показывает мне дверь я как кувшин воды, оставляю Вас
Gelmek istiyorsan, o zaman gel.. Ama eğer istemiyorsan, o zaman gitmemi söyle... Ve bana kapıyı gösterme.
У меня здесь кувшин лимонада и сахарное печенье.
Bir sürahi limonatam ve şekerli çerezlerim var.
Я нашла огромный кувшин.
Bundan kocaman bir kavanoz buldum.
Кувшин воды?
Bir bardak su?
Кружка круглая, кувшин круглый.
Kupa yuvarlak, kavanoz yuvarlak.
Или кувшин.
Veya bir kavanoz.
Это не кувшин. И не ваза.
Kavanoz da vazo da değil.
Если это не стакан, или кувшин, или ваза, то это ничто.
Eğer bardak, kavanoz veya vazo değilse hiçbir şey değildir.
- Да. И у меня есть кувшин со свежим молоком, куда можно макать печенье.
- Bandırmak için taze sütüm de var.
Кувшин лучшего бренди для моего друга. Кит?
Arkadaşıma büyük bir bardakta en iyi konyağından ver.
Будь любезен, кувшин - для мистера Марлоу...
Israr ediyorum. Bay Marlowe'a benden bir içki.
Кувшин круглый.
Kavanoz yuvarlak.
Дай мне кувшин.
Sürahiyi ver.
Залезай в кувшин.
Küpe gir!
Нет-нет, кувшин ещё грязный.
Oralar hala kirli.
Оловянный кувшин...
- Kalaylı bir su kabı. #
Иначе придётся вам вылить полный кувшин ледяной воды на голову.
Kafandan aşağı bir sürahi soğuk su dökeceğim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]