Кукуруза Çeviri Türkçe
208 parallel translation
На этих островках, я проводил всё своё свободное время.. .. обустраивая сады, чтобы у сослуживцев могли были свежие томаты.. .. и кукуруза, и всё остальное.
O adalardaki bahçelerde çok vakit geçirirdim böylece birliğim taze domates ve mısır yiyebildi.
Где растет высокая кукуруза!
# Uzun mısırların büyüdüğü memleket...
Где растет сладкая кукуруза!
# Uzun mısırların büyüdüğü memleket...
Мы идем туда, кукуруза растет, в очагах огонь, но не видно ни души.
Oraya gidiyoruz. Mısırlar büyümüş oluyor ocaklar yanıyor ama ortalıkta kimse olmuyor.
А когда возвращаемся, там новый навес и снова растет кукуруза.
Tekrar gittiğimizde, yeni evler buluyoruz ve mısır yeniden yetişiyor.
Будет кукуруза и мороженое!
- Evet! Mısır, dondurma ve herşey olacak!
- Кукуруза в початках.
- Mısır. - Şurada biraz tuz var.
- Отличная кукуруза в початках.
Bu mısır harika.
Наши лошади, скот и кукуруза украдены.
Atlarımız, sığırlarımız ve ekinimiz çalındı.
- Эта кукуруза - что-то, а?
Bu mısır çok iyi, değil mi?
Кукуруза закончилась!
Değirmende buğday bitti.
Племянничек, если погода не изменится, его кукуруза и все овощи превратятся в прах.
Galinette, bu güzel günler böyle devam ederse geri kalan mısırlarını bile kurtaramaz.
Джерри, для тебя кукуруза.
Jerry, sana mısır.
Что такое кукуруза?
Ekin nedir?
- "Что такое кукуруза..."
- "Ekin nedir"?
Там моя кукуруза.
Oradaki benim mısırım.
Кукуруза со сливками.
Mısır püresi!
Видишь, на этой тарелке кукуруза со сливками?
Şu tabakta mısır püresi görüyor musun?
Видна ли на этой тарелке кукуруза со сливками?
Şu tabakta mısır püresi görüyor musun?
Хорошая кукуруза.
Seni güzel Maize.
Дрянная кукуруза.
- Hı hı Mısır iyi değilmiş.
- А что значит кукуруза?
- Mısır da ne alaka?
— эр, кукуруза - дар пилигримов Ќовому — вету, а кукурузные хлопь € - мой дар всему миру.
Efendim, mısır İnjun'ın Yeni Dünya'ya hediyesidir... ve mısır gevreği de benim tüm dünyaya armağanımdır.
Кукуруза.
Mısır!
Эта кукуруза в сметане похожа на дерьмо в сметане.
Bu kremalı mısır bok gibi.
Пчелы, кукуруза.
Mısır tarlası ve arılar vardı.
Пчелы и кукуруза не имеют непосредственного отношения к терроризму.
Arılar ve mısır yığınları tam olarak mahâlli bir terörizmle bağlantılı değil.
У нас закончила кукуруза, так что съезди и привези её, немедленно.
Bu yer balık çorbası ile çalışamaz, Başka şeyler de çıkarmalısın, çok çabuk.
На обед кукуруза и морепродукты!
- Öyle mi? Yemekte deniz mahsulleri ve taze mısır var.
В Северной Америке растут хлопок и кукуруза.
Mısır ve pamuk Kuzey Amerika'ya özgüdür.
Ок, кукуруза здесь.
Mısırları aldım bile
- А это кукуруза.
Bak onlar da mısır...
Бендер шелушил кукурузу и он велик... Получи, тупая кукуруза!
Bender kafayı yese de o harikadır Gördün mü gününü aptal mısır
Какое-то новое удобрение, с которым кукуруза должна была расти в два раза быстрее.
Mısırı, çok daha hızlı büyütecek yeni tür bir gübre.
Уж больно странно была повалена кукуруза.
Ekinleri o şekilde görmek çok tuhaftı.
Кукуруза.
Evet, bu mısır!
- Нет, что тебе нужно. Кукуруза, кукуруза, ничего кроме кукурузы.
Mısır, mısır, mısır!
Кукуруза, кукуруза!
Mısır. Mısır.
Я затащил ее в постель быстрее, чем она сказала "Кукуруза в початках"...
ben onu senin "kutuda mısır" demenden daha hızlı torbaya attım.
Со вчерашнего дня осталась тушеная кукуруза.
Bir de, dünden kalma şu tütsülenmiş mısırlar var.
Но это кукуруза, Джин.
İyi de bu mısır, Jin.
А это - кукуруза, это не Питер.
Üstelik bu çiçek mısır, Peter çiçeği değil.
Стивен, для тебя сладкая кукуруза.
Steven, Sana karamelli mısır adım.
Кукуруза, между прочим, приводит к развитию целлюлита.
Herhalde bilirsin, bunun en büyük özelliği selülit yapmasıdır.
ИНИЦИАТИВА ДХАРМА КУКУРУЗА
DHARMA INITIATIVE MISIR
- Это моя кукуруза.
- Bu benim mısırım.
Я новая Мисс Сладкая кукуруза.
Yeni "Bayan Mısır Güzeli" karşınızda.
- Да пошла она, эта кукуруза!
- Boş ver mısırı.
Это — дикая кукуруза. — И что же?
- E, ne olmuş?
- Кукуруза.
Mısır.
Представь, какие вкусные овощи у нас вырастут : бобы, кукуруза,..
Bu sebzelerin tadının ne harika olacağını düşün.