Ладили Çeviri Türkçe
315 parallel translation
Мы хорошо ладили.
Çok iyi anlaşıyorduk.
- Вы правы. - Мы хорошо ладили с ним. - Вы и ваш отец?
- Evet, oldukça çünkü, anlarsınız, birlikte çok iyi geçinirdik.
- Мы не ладили.
- Anlaşamadığımız doğru.
Здесь в основном достойные люди. 130 лет ладили.
Aslında, onlar iyi insanlar 130 yıl iyi geçindik.
- Ведь мь * хорошо ладили.
İyi anlaşmıştık.
- А как вы ладили между собой?
Sorun çıkmadı yani?
Как я и говорил, мы всегда замечательно ладили друг с другом, разделяли общие интересы, ну, там садоводство и тому подобное...
Dediğim gibi iyi arkadaşız, ortak meraklarımız var. Bahçe işleri, maket uçaklar, tatil parası için 6 penilik şişe.
Но с тобой мы всегда хорошо ладили.
Ortada olan tek bir şey varsa ikimizin hep iyi geçindiğidir.
Они с мужем любили поговорить и прекрасно ладили.
Birlikte sohbet etmeyi severlerdi. Çok iyi anlaşırlardı.
Я знаю, что мы не ладили в последнее время, но всё изменится и будет как раньше. Помнишь?
İlişkimizin uzun zamandır iyi gitmediğini biliyorum, ama her şey farklı olacak, eskisi gibi... hatırlıyor musun?
Мы прекрасно ладили.
Çok iyi anlaştık ama aileme söylemeye cesaret edemedim.
Вы и мистер Стоун, вы ладили между собой?
Sen ve Bay Stone iyi anlaşıyor muydunuz?
Мьi когда-то неплохо ладили.
Bir zamanlar iyi bir ekiptik.
Насколько мне известно, они не очень-то ладили.
Anladığım kadarıyla aralarında bir tatsızlık varmış?
Сперва мы с тобой не ладили. И мой дом, точно, не ржавая лачуга, набитая мусором.
İlişkimiz kötü başladı ama benim evim..... çöple dolu paslanmış bir yer değil.
- Не ладили с ним?
- Anlaşamıyor muydunuz?
Как вы с мамой ладили?
Annemle aranız nasıldı?
- И они ладили?
- Ve anlaşıyor muymuşlar?
Я собиралась тебе сказать, но мы так хорошо ладили, что я не решалась.
Sana söyleyecektim, ama uzun zamandır aramız iyiydi, bozulmasını istemedim.
Даже тогда, когда мы не ладили, меня не покидало чувство, что вы - одна из интереснейших женщин, которых мне довелось встречать.
İyi geçinemediğimiz zamanlarda bile... tanıştığım en ilginç kadınlardan biri olduğunu hep düşünmüşümdür.
Мы всегда плохо ладили.
Biz de anlamadık.
Вы с ним не очень ладили, как мне сказали.
Her ikinizde uzun zamandır bir araya gelmiyorsunuz.
Дело в том, что они с капитаном Сиско плохо ладили.
Gerçek şu ki, Kaptanla Jennifer çokta iyi geçinemiyordu.
Они так хорошо ладили с этой женщиной.
Bu kadınla araları iyiydi.
Ты красивая и мы много времени проводили вместе... и вы оба очень ладили.
Güzelsin, üstelik sık sık birlikte vakit geçiriyoruz... ve siz bayağı iyi anlaşıyorsunuz.
Знаю, мы часто не ладили...
Asla iyi anlaşamadığımızı biliyorum.
Правда, мы с ним не всегда ладили.
O sıralar aramız bozuktu ama.
Думаю, у них очень сложные отношения, и они не очень-то ладили, может, даже не виделись
Evet değil, tam olarak nedenini bilmiyorum. Ama anladığım kadarıyla aralarında bir sorun var.
Она была моей единственной сестрой, мы хорошо ладили.
O benim tek kardeşimdi ve uzun süre birlikteydik.
- Вы с отцом ладили?
- Babanla aranız nasıldı?
ѕоследнее врем € мы не ладили.
Bir süredir yolunda gitmeyen bir şeyler vardı.
- Вы с ним ладили?
Peki sizin aranız iyi miydi?
Они с женой совсем не ладили.
O ve karısının arası iyi değildi.
- Я хочу, чтобы мы ладили.
- Anlaşmak istiyorum.
Ты знаешь, Айко и Шигемори прекрасно ладили, пока не появилась эта девушка.
Biliyorsun, Aiko ve Shigemori bu kız gelmeden önce iyi anlaşıyorlardı.
Да... мы с ним ладили.
Evet, iyiye gidiyoruz.
Насколько я знаю, они хорошо ладили.
Haberim yok, efendim. Gördüğüm kadarıyla gayet iyi anlaşıyorlardı.
Мама, скажи, бабушка и Огюстина ладили с папой?
Annem ve Augustine babamla uzun süredir mi birlikteydiler?
Я знаю, что мы не всегда хорошо ладили,
Baştan beri hep iyi anlaşamadık biliyorum ama....
Да, мы не всегда ладили.
Evet, belki aramız biraz soğuk.
Мам, мы с тобой так хорошо ладили, я был о тебе высокого мнения.
Sadece çocuklarımın yanındayken.
Мы с Кэрол прекрасно ладили, пока она не стала лесбиянкой.
Carol lezbiyen olmadan önce birçok güzel anımız oldu.
Я помню, что мы с тобой не ладили в столярке, но, в сотый раз...
Tamam biliyorum ahşap eşya dükkanında problemlerimiz vardı...
Мы всегда с ним ладили.
Her zaman iyi geçinmişizdir.
Мы с твоей мамой не всегда ладили.
Her zaman görüşmedik, biliyorsun.
О, ага, и ты со своей сестрой ладили очень хорошо.
Ne demezsin. ayrıca sen ve kız kardeşin çok iyi anlaşıyorsunuz.
Мы не всегда ладили, но... я правда благодарна тебе за помощь. Я бы не справилась одна. Я стараюсь.
Her zaman anlaşamasak da yardımların için sana minnettarım.
Мало ли какие бывают конфликты. Но они прекрасно ладили.
Aralarında ne gibi tartışmalar yaşanıp, kin doğduğunu bilemezsiniz.
- Да уж, не ладили.
- Evet.
Значит, вы не ладили с Вашим парнем?
Geçinemediniz mi?
- Патрисия и судья между собой не ладили? - Как вода и масло.
Tricia'yla yargıç anlaşamazlar mıydı?