Лужа Çeviri Türkçe
635 parallel translation
Давайте попрощаемся здесь, на лужайке.
Haydi çimenlerde vedalaşalım.
А Вы помните вечеринку на церковной лужайке, когда Вы сели в яблоцное повидло... и все обвиняли меня за это?
Sonra kilisenin düzenlediği bahçe partisinde elma marmeladının üzerine oturuşunu ve bunun için benim suçlandığımı hatırlarsın.
Каждую субботу они отправлялись в город напиться, а на обратном пути сворачивали к нам на лужайку и кричали под моими окнами :
Cumartesi geceleri sarhoş olmak için kasabaya iner ve dönüşte de, sendeleye sendeleye çimenlerime dalar ve seslenirlerdi :
Ты забрала ключ, а я захлопнула дверь, теперь в коридоре лужа.
Şeker, anahtarın var mı? Kapıda kaldım ve holde göl oluşturuyorum.
- Прямо по лужайкам и по цветам.
Çimlerin ve çiçeklerin karşısında.
Эй, эй, остановись! По моему, я только что видела Роджера на лужайке.
Sanırım Roger'ı bir katlanır sandalyede gördüm.
Из этого окна чудесный вид на лужайку перед домом.
Bu pencereden çok güzel bir manzara var. Öndeki çimenliğe bakıyor.
Завтра, в это же время будешь гоняться за павлинами по лужайке.
Yarın bu saatlerde çimlerde tavus kuşlarını kovalıyor olacaksın.
О лужайках.
Yeşil çayırlar.
Немного позднее они спустились на лужайку.
Kısa süre sonra bahçeye indiler.
Недурная лужайка.
Kötü bir yer değil.
Ну что, дамы, расчищаем лужайку?
E, kadınlar, çimleri düzeltiyor musunuz?
Чтобы провести воду, кто-то должен быль вскопать лужайку, не так ли?
Su borusu için, çimleri kazmak gerekir.
О-о, птичка на лужайке.
Bahçede bir kuş var.
Я живу вон там, прямо за лужайкой.
Hemen karşıda, arazinin öbür ucunda oturuyorum.
Вы живёте в коттедже за лужайкой.
Karşıdaki çiftlik evinde oturuyorsun.
Он прошёл долгий путь до этой лужайки.
Buraya ulaşana kadar, çok yol kat etmişti.
Осторожно, здесь лужа.
Gidelim. Dikkat et.
Она сделана в Японии из сплава олова и была запущена над лужайкой одним из моих детей.
Maddesi kalay, Japon malı ve çocuklarımdan biri çimlere atmış.
Когда стоишь на лужайке, видно, что тут внутри.
Çimenlerde durarak içeriye bakmış olmalı.
На первый взгляд тут неплохо, лужайки торговые центры
İlk bakışta çayırları... ve alışveriş merkezleriyle çok güzel görünecektir.
Обожаю смотреть на эту лужайку!
Aşağıdaki çimenlikleri seviyorum.
Господи, Фрэнк, я просто перекинулась словами со студентами на лужайке.
Tanrım, Frank, sadece aşağıda, çimlerin üzerinde birkaç öğrenciyle konuştum.
Вы насчет лужайки?
Çalılar için mi geldiniz?
О, Луиз, твоя лужайка!
Ah Louise, çimenlerine yazık oldu!
Ежик или лужайка.
Kirpi mi çimen mi?
Отнесите вещи на лужайку.
Çimenliğe götür.
Вы прекрасно знаете, что нет никого родника в Ромарине! Только небольшая лужа!
Hepiniz Romarins'de pınar olmadığını... biliyordunuz.Sadece gölet vardı.
Отпечаток колеса на лужайке.
Ön tarafta güzel bir lastik var.
Ему хотелось, чтобы ручей был рекой, река - бурлящим потоком, а эта лужа - морем.
Derenin ırmak olmasını isterdi... ırmağın da sel... ve şu birikintinin de deniz olmasını.
Уберите это дерьмо с лужайки!
Çekin şu boku çimlerimin üstünden!
- " ы можешь помочь... - — лужа в полиции.
- Yardımcı olabilirsin.
- А для меня всего лишь лужа. - Да ладно тебе.
yapma.
Садовыми ножницами, "как косил лужайку".
Makaslar bir nevi çimen biçme makinası gibi.
ветки, лужайку, деревья.
Dallar, çimenlik ve ağaçlar.
За грином - два девственно - белых бункера с песком, и пруд, полный лилий, смотрит на изумрудно-ровную лужайку.
Çimenliğin ilerisinde... iki saf kum kapanı ve zambaklarla dolu gölet zümrüt yeşili geçide açılıyor.
Может быть, я почитаю его на лужайке?
Dışarıda çimlere oturup okusam fena olmaz.
Они будут падать на лужайку Белого Дома.
Beyaz Saray'ın çimlerinin üstüne düşecekler.
Мои родители включили сигнализацию. Буду спать на лужайке... опять.
Bizimkiler alarmı kurdularsa yine bahçede yatacağım.
Прошлой ночью мы спали на лужайке вне дома.
Dün gece, dışarda, çimenlerde uyuduk.
Это просто грязная лужа. ДЕШЕВОЕ ЛЬВИНОЕ САФАРИ Дешевое львиное сафари!
orası sadece aptal bir çamur birikintisi indirimli aslan safarisi
Это лужа на полу, к которой подбираются жуки.
Doğru. Peşinden böcekleri sürükleyen döşeme tıpası.
- Красивая лужайка.
Gelin bakın.
А вы будете играть в гольф на лужайке.
Sizler golf oynuyorsunuz, sıcak ordövrlerle keyif yapıyorsunuz.
Здесь у нас лужа!
Cesur olmalı!
Джеймс, осторожно, лужа.
Su birikintisine dikkat...
Это было рассыпано по всей лужайке.
Her yeri kaplıyordu.
Это - не моя палата. Не моя "лужайка".
Vardiyamda bu bölümle ilgilenmiyordum.
И пусть Перри пострижет лужайку!
Perry'ye söyle arka bahçeyi biçsin. Şurayı da temizleyin, ahır gibi burası.
"Если игрок вытирает мяч во время игры у лунки поднимая его с лужайки, он должен подвергнуться штрафу на один удар."
"Eğer oyuncu oyun sırasında top çimenlikte değilken topu temizlerse... ... atış ile cezalandırılır."
- — лужа в полиции.
- Polis birliğine. Teşekkür ederim.