Микадо Çeviri Türkçe
46 parallel translation
Она сделала мне сэндвич, мы поговорили, послушали Микадо.
Bana bir sandviç hazırladı. Biraz konuştuk. Mikado dinledik.
Ладно, одиноко. Вы и богатая, одинокая вдова, одни в доме, с Микадо, ревущим из патефона.
Sen ve zengin yalnız dul o boş evdesiniz ve gramofonda Mikado çalıyor.
Парусник микадо и Парусник Нагасаки - яркий пример бабочек тропического происхождения.
Çatal kuyruklu kelebekler ;... Çatal Kuyruklu Mikado Kelebeği ve Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeğidir. Özellikle güney tropikal kökenli Çatal Kuyruklu Nagasaki Kelebeği, Japonya'daki yeni iklime alışmış örnek bir türdür.
Сталин безапелляционно решал, кому быть бюрократом-собственником, то есть кого следует называть "пролетарием у власти", а кого - "предателем на содержании Микадо и Уолл-Стрита".
Stalin kimseye danismadan kimin yönetimdeki bürokrasinin bir üyesi olduguna kimin olmadigina – kimin "yönetimdeki bir proleter" olarak görülmesi ve kimin "Wall Street ve Mikado'da bir hain" olarak damgalanmasi gerektigine karar verir.
Джерри, твой кузен Джефри в департаменте парков представляет продукцию "Микадо".
Jerry, kuzenin Jeffrey The Mikado'nun park yapımında görevli.
Рю... Рюгамине Микадо.
Benim adım Ryugamine Mikado.
Молодой человек, этот гонг - это пятисотлетняя реликвия, последний раз в него ударял В.С.Гилберт на лондонской премьере "Микадо" в 1885 году.
Genç adam, bu gonk ; W.S. Gilbert'ın 1885'te Mikado'nun Londra prömiyerinde çaldığından beri el sürülmemiş, 500 senelik bir eski eserdir.
Это его жена пятисотлетняя реликвия, которую никто "не того" ещё со времен премьеры "Микадо" в 1885-ом.
Bu fıstık, W.S. Gilbert'ın 1885'te Mikado'nun Londra prömiyerinde çaldığından beri el sürülmemiş, 500 senelik bir eski esermiş.
Он работал над производством "Микадо" в 68-м году.
1968'de bir The Mikado prodüksiyonu üzerinde çalışıyordu.
В своих письмах Зодиак писал о "Микадо".
Zodiac da bir mektubunda The Mikado'dan bahsetmişti.
Мы всегда играли, изображая скромных массажисток плоти, получая имена и доверие городских злодеев... выжидая момент исполнить нашу собственную версию Микадо, в которой главные палачи – женщины, отрубающие головы змеям и стравливающие старых врагов между собой, наблюдающие как они друг друга уничтожают.
Sürekli rol yapıyorduk basit masajcıyı oynayarak şehirde ki kötü adamların isimlerini ve güvenlerini kazandık kendi versiyonumuz olan Mikado'yu sergilemek için doğru anı bekledik kadınlar, yılanların kafasını kesen baş cellat oldu ve eski düşmanları bir biriyle mücadele içine soktuk şimdi bir birlerini yok etmelerini seyrediyoruz.
Мы смотрели Микадо.
Mikado'yu seyretmiştik
Чтобы показать мистеру Тэррэнту шелка для его следующей постановки, "Микадо".
Bay Tarrant'a bir sonraki prodüksiyonu olacak Mikado için ipek gösteriyordum.
Мы ставим номер "Микадо".
The Mikado'dan bir sahne oynayacağız.
Нэнки Пу - это персонаж "Микадо".
Nanki Poo, The Mikado'da yer alan bir karakter.
- Ты смотрел "Микадо"?
- The Mikado'yu duydun mu?
Это Микадо, песня Коко.
Mikado'dan. Koko'nun şarkısı.
Коко, Верховный Палач Микадо.
- Liste mi? Koko imparatorun infazcı lordudur.
Её зовут Микадо.
İsmi "Mikado".
Я бы взял с собой Микадо, но...
Normalde Mikado'yu da götürürdüm ama- -
Микадо ест только сметану, охлажденную ровно до 5,5 градусов по Цельсию. Воротила нос от коллекции оригами Бруно, и в туалет она ходит, только если лоток направлен в сторону Лондона
Mikado kremasını tam olarak 5.5 derece sıcaklıkta olmadan içmiyor Bruno'nun origami koleksiyonuna burun kıvırdı ve kum kabını Londra'ya dönmüş olmadan kullanmıyor.
Микадо наконец-то спала у меня в кровати. И сегодня утром, проснувшись, у меня было ощущение, будто весь мир обнимает меня.
Mikado dün gece nihayet yatağımda uyudu ve sabah kalktığımda sanki bütün dünya bana sarılıyormuş gibi hissettim.
- Микадо.
- Mikado.
2 % молоко для Микадо на обед.
Mikado'nun öğleden sonra sütü % 2'lik olacak.
И не могу дождаться встречи с Микадо.
Mikado'yu görmek için sabırsızlanıyorum.
Но ты не можешь оставить Микадо.
Ama Mikado sende kalamaz.
Соответственно я имею законное право на еще одну неделю с Микадо.
Dolayısıyla Mikado'yu bir hafta daha almaya yasal olarak hak kazandım.
Ты подаешь мне иск на право владения Микадо.
Mikado'nun sahipliği için bana dava açıyorsun.
Потому что он знал, что я выберу её своим адвокатом на слушании об опекунстве Микадо.
Çünkü Mikado'nun velayet davasında beni temsil etmesini isteyeceğimi biliyordu.
Микадо увидела мою боль. И она принесла мне мышку.
Mikado acımı anladı ve bana bir fare getirdi.
Мистер Литт, как бы вы описали состояние, в котором к вам попала Микадо?
Bay Litt, Mikado'nun sizin bakımınız altındayken sağlığının ne durumda olduğundan bahseder misiniz?
Ну, физические потребности Микадо были удовлетворены.
Mikado'nun fiziksek ihtiyaçlarıyla ilgilenildi.
Он не может давать показания о мыслях Микадо. А ты должен был высказать протест.
Mikado'nun düşüncelerine tanıklık edemez, ki senin de buna itiraz etmen lazımdı.
Мистер Литт, не говоря за Микадо, опишете ли вы суду ее эмоциональное состояние?
Bay Litt, Mikado adına konuşmaksızın, mahkeme için onun duygusal durumunu tarif edebilir misiniz?
Когда Микадо впервые ступила на мой порог, она была равнодушна и нелюдима.
Mikado evime ilk geldiğinde soğuk ve çekingendi.
- Но Микадо принадлежит мне.
- Ama Mikado bana ait.
Сколько бы ни значила для тебя Микадо, я знаю, что стажёры значат больше.
Mikado senin için ne kadar önemliyse yardımcıların daha fazla olduğunu biliyorum.
Ты подаешь мне иск на право владения Микадо?
Mikado'ya sahip olduğum için beni dava mı ediyorsun?
Нет, из-за них мне пришлось отказаться от Микадо.
Hayır, onlar için Mikado'yu vermemi sağladılar.
Это мои письма для Микадо.
Onlar Mikado'ya yazdığım mektuplar.
Найджел использовал против меня Микадо.
- Nigel, Mikado'nun peşine düştü.
Что такое Микадо?
- Mikado ne be?
"Драматический клуб Виньерпа," Микадо ".
Winyerp Drama Kulübü : Mikado.
Микадо...
Mikado.
- Микадо.
- Çok ciddiyim. Kim o?
- Микадо?
Tanımalı mıyız?