Неясно Çeviri Türkçe
358 parallel translation
Ваш ум в смятении. Вам неясно.
Ama aklın karışıyor değil mi?
Неясно...
Hiç de belli değil, değil mi?
Пока неясно.
- Henüz belli değil.
По неясной мне причине... эта комната делала ее счастливой.
Benim anlayamadığım, garip bir şekilde o oda ona mutluluk veriyordu.
Как-будто сразу было неясно, дурочка.
Baştan bunu anlamadın mı? Ne kadar enayisin!
Теперь неясно кто сумасшедший.
Şimdi kimin çılgın olduğunu bilmiyorum.
Вам неясно, что вы будете главным и совершенно законным подозреваемым?
Farkında değil misiniz siz bu davada ana ve en mantıklı şüpheli olacaksınız?
Это хорошо, но так неясно.
Güzel ama belirsiz.
- Ну да. Разве я неясно выразился?
Yeterince açık, öyle değil mi?
Но не убьет ли ее собственный страх смерти? Неясно, капитан.
Onun ölüme bu kadar yakın olması, Gem'i de öldürebilir mi?
Пока неясно, что это - несчастный случай или самоубийство.
Esas soru, bu bir kaza mı yoksa intihar mı.
Здесь неясно, кто пьёт, а кто платит.
Kimin içip, kimin aldığını asla bilemezsin.
Какая сторона нашей природы возьмет верх - пока неясно.
Doğamızın hangi tarafı üstün gelecek belli değil.
А я разве говорю неясно? А зачем вы её знакомите с разными непотребными людьми?
Açık değil mi?
Несмотря на то, что полиция привлекла новые резервы во всех трех округах, убийца остается на свободе, и неясно, когда же он будет пойман.
emniyet birimlerinin yoğun çabalarına rağmen, katil dışarda dolaşıyor, ve bu devam edicek gibi.
Все неясно.
Bu çok karışık.
Это все неясно.
Açıkça göremiyorum.
- Я разве неясно выразилась?
- Kendimi ifade edebildim mi?
Вам это боком выйдет, неужели неясно?
Suç senin üstüne kalacak, anlamıyor musun?
Силятся показать, что, мол : "нам всё ясно", а самим - неясно ни хрена!
Herkes bir şey biliyormuş gibi konuşuyor, ama hiçbir şey bilmiyorlar.
Неясно, кто тут был.
Kimlikleri belli değil.
Здесь одна вода, все размыто, неясно.
Bu ifadeler raporda parça parça dağınık halde yer alıyor.
– Ты неясно выразилась.
- Ona belli etmedin.
– Неясно?
- Belli etmedim mi?
Я помню, как вышел из языков пламени, неясно различимую фигуру во тьме, потом-ничего.
Alevlerin arasından geçip belirsiz bir şekil gördüğümü hatırlıyorum. Sonrası yok.
Сожалею, если я неясно выразился :
- Kusura bakma, anlaşılmaz konuşuyorum sanırım.
Неясно только, в каком.
Sanki... yerleşemediğim bir rüyadaki ses gibi...
Так возможно, я неясно выразилась.
Belki kendi kendimi temizleyemiyorumdur.
Основная шина B показывает неясно.
B ana barada enerji var şimdi.
Из объявления было неясно
Reklam açık değildi.
До сих пор неясно, как этот мятеж начался, хотя ходят слухи, что напряжение нарастало в течение нескольких недель.
Gerilimin artığı söylentileri haftalardır dışarı sızsa da ayaklanmanın nasıl başladığı hala belli değil. Bu harika, her kanalda biz varız.
Может, мы неясно выражаемся?
Galiba kendimizi yeterince açık ifade edemedik.
Кенни, возможно я неясно выражаюсь.
Galiba yeterince açık konuşmadım.
"Да, неясно, в чем дело, я думал, она смешная."
" Evet, hiç anlayamıyorum, ben gerçekten komik olduğunu düşünmüştüm.
Выходит, даже неясно, жива она или нет?
Spunun ölü ya da canlı olduğunu bile bilmiyoruz.
Хотя неясно, насколько хорошее у них навигационное оборудование.
- Miami. Navigasyon cihazları- -
И всё, что он видит, размыто и неясно.
Ve gördüğü her şey bulanık ve belirsizdi.
Разве я неясно объяснил про "Круг Доверия", Грэг?
Greg, sana güven çemberini tam olarak açıklamadım mı?
Ты становишься неясной.
Belirsiz davranan sensin.
Неясно.
Belli değil.
Неясно как энергетический луч повлияет на реактор.
Geminin yaydığı enerji ışınlarının reaktörü nasıl etkileyeceğini bilemiyoruz.
Неясно.
Meçhul.
Мне неясно, почему возникло такое решение Совета.
Ama keşke Konseyin bu konudaki kararını anlayabilseydim.
Дошло до того, что неясно, кого от чего защищают. От меня?
Artık kimin kimi neden koruduğunu bilmediğimiz bir noktadayız.
Mожет быть, я неясно выразился.
Belki de anlaşılmamışımdır.
Мы находимся у ограды Центрального парка, и пока неясно, что произошло.
Şu anda Central Park'ın hemen dışındayız... Neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
- Ему неясно.
- Alıcı biri olmalı!
Неясно.
Tam doğru değil.
Разве неясно?
Saçmalama.
Я что, неясно выражаюсь?
Yeterince açık değil miyim?
Они были сожжены В взрыве метана, и фермера описание было неясно в лучшем случае. Как они сюда попали?
Harika.