Нисколько Çeviri Türkçe
881 parallel translation
Нет, нет, честно, честно, нисколько!
Samimi olarak söylüyorum ki hiç içime sinmemişti!
Нисколько не затруднит.
Beni üzmez!
- Нет-нет, нисколько.
- Hayır, kesinlikle.
- Нисколько.
Niye? - Gördünüz mü?
Нисколько, если только Тура ничего не узнает.
Hayır, kesinlikle yok. Tabii Tura anlamadığı sürece.
Нисколько, потому, что я поеду с тобой.
Hiçbir şekilde, çünkü ben de seninle geliyor olacağım.
Нисколько, в сравнении с моим папой.
Babamın yanında ayık sayılırdın.
Нисколько.
Umurumda değil.
- Нисколько.
- Bedava.
- Мне послышалось "нисколько".
Sen bedava mı dedin? Evet.
- Он же будет вас стеснять. Нисколько. Бедняжка.Вставай.Сейчас пойдешь смотреть новогоднее представление.
Ne istersen söyle ama Bannot çetesine kıyasla bu küçücük, küçücük, küçücük bir şey.
Нисколько.
- Buyurun.
Я нисколько не обиделась, наоборот, я была польщена, что вы желаете меня.
Kızdığımdan değil, hiç bile! Beni arzu ediyor olman gururumu bile okşamıştı.
- Нисколько.
Hiç değil.
Но вы нисколько не изменились.
Dünya o kadar değişti ki... Ama sen hiç değişmemişsin.
- Нисколько. Мне нравится это.
- Oh, hayır.Ben memnunum.
Нисколько!
Pervasız ne yanı var?
- Нисколько.
- Uğraşmadım.
Нисколько. Вот и славно.
Çok güzel.
Нисколько.
Hem de hiç.
- Нисколько. Я заходил пару раз вчера, но ты спал.
İki kere geldim uyuyordun.
- Нисколько.
- Yok hayır.
Нисколько.
- Hiç de değil.
Нисколько.
Ben korkmadım.
Нет, нисколько.
Öyle değil.
Он против этого не возражает. Нисколько.
O resminin çekilmesine hiç karşı değil.
- Мой Ромео. ... в стиле Монтекки и Капулетти нисколько не отразится на ходе войны, которая разыгрывается сейчас между двумя партийными лидерами.
Görünen o ki bu, Montague-Capulet benzerliği, iki parti lideri arasında alevlenen düşmanlığa bir parça etki edecek.
И он нисколько не рисковал, что сообщники его выдадут.
Benim tarzım değil. Gilbert tam bir şerefsizdi.
Я вам, правда, не помешал? Нисколько.
Eğer 10 dakika önce gelmiş olsaydınız onu görmüş olurdunuz.
Дорогой Морис, в прошлый раз, когда я видел тебя, то сказал, что годы, проведённые в тюрьме, нисколько тебя не образумили.
Evlat, seni en son gördüğümde hapis hayatının seni bitirdiğini söylemiştim.
- Нет, нисколько.
- Yok öyle bir şey.
Нет, нисколько.
Hayır. Hiç de değil.
Нисколько, дорогая.
Hayır, hiç de değil, tatlım.
Ты нисколько не изменилась.
Hiç değişmemişsin.
- Нисколько.
- Hiç yok.
Даниель мне нисколько не мешал.
Daniel'in varlığı çok mühim değildi.
Да и это меня нисколько не удивляет.
Bu beni hiç mi hiç şaşırtmaz.
Да, так что, я нисколько не разочарован.
Bu yüzden hayal kırıklığına uğramadım.
- Нет, нисколько.
- Hayır, mesele bu değil.
Эта вдова нисколько не изменила свой стиль.
Bu dulun tarzı hiç değişmemişti.
Нисколько.
Hiç şaşırtmadın.
Нисколько.
- Hiç sanmam.
- Нисколько.
- Hayır Suzette.
- Нисколько.
Hayır, bir mahsuru yok.
Это нисколько не навредит ковру.
Halıya birşey olmaz.
- Нисколько.
Hayır.
А у Джо нисколько.
Seni hiç anlamıyorum.
Нисколько, инспектор.
Önemli değil müfettiş bey, önemli değil.
Нисколько.
Sanmıyorum.
Нисколько. Это настоящая ссора.
Bu kriz değil mi?
Нисколько.
- Hiç.