Плачу Çeviri Türkçe
2,310 parallel translation
* Гляжу на себя в зеркало и плачу *
- Kendine bir bak aynada ve ağla
Я тебе за это плачу Простой ужинr, немного поболтаем, послушаем музыку, господи ты боже.
Bir akşam yemeği sadece biraz muhabbet biraz da müzik, Tanrı aşkına.
Я хорошо плачу тебе, чтобы ты могла быть хорошенькой журналисткой с афиш.
Bu gazetenin yüzü olman için sana dünyanın parasını veriyorum.
Я плачу тебе за то, чтобы ты писала газеты, а не читала их.
Sana gazeteyi okuman değil, yazman için para ödüyorum.
За что я плачу этой фирме тысячи долларов?
Bu firmaya binlerce doları ben ne diye ödüyorum?
Рад, что я не плачу налоги.
Vergi vermediğime sevindim.
Я плачу вам миллионы, а вы мне говорите, что я облажаюсь?
Ben size milyonlar ödüyorum,... ve bana yenildiğimi mi söylüyorsunuz?
Я плачу тебе 25 тысяч.
Sana 25.000 dolar ödüyorum.
Я плачу в следующий раз, хорошо?
Bir dahakine içkiler benden, tamam mı? - Tamam.
Ага, как будто я плачу налоги.
Tabii, sanki vergi ödüyorum da.
Я не плачу.
Ağlamıyorum.
Наверное, потому что я больше не плачу по вечерам.
Akşamları ağlamadığım için de iyiyim tabii.
Ты знаешь, сколько я плачу.
- Kaç para ödediğimi biliyorsun.
Если ты не можешь нарыть что-нибудь на на них и вытащить меня из этого дела, то за какой хрен я тебе плачу?
Onların üzerine bir şeyler yapamıyorsan, beni bu durumdan kurtar. Ne bok yemeye para ödüyorum ki sana?
Я плачу тебе не за разговоры о морали, я плачу за хождение по подиуму.
Sana ahlak dersi ver diye para ödemedim. Yürümen için para ödedim.
Сейчас я плачу по любому поводу, так что, какая разница?
Zaten her şey ağlatıyor beni ne fark eder ki?
Я плачу просто потому, что... мне становится очень грустно от мысли, что не буду видеть тебя каждый день.
Ağlamamın nedeni yüzünü her gün göremeyeceğimi bilmek beni çok üzüyor.
За деньги, что я вам плачу, она такой и должна быть.
Ödediğim parayı düşünürsek, öyle olsa iyi olur.
Плачу втрое больше, чем обычно.
Her zaman aldığın maaşın üç katını vereceğim.
Я плачу. Пойдём куда-нибудь поприличнее.
Ben ısmarlarım, güzel bir yere gidelim.
Я плачу тебе не за то, чтоб ты играл в игрушки.
Beni dinle, sana oyun oynaman için para ödemiyorum.
я плачу алименты, и, откровенно говоря, это..
Mahkeme emriyle çocuk nafakası ödüyorum ve açıkçası ihtiyaçlarından fazlasını veriyorum.
В подтверждение моего большого доверия к вам, доктор, я хорошо плачу.
Çek defterim yettiğince size güveniyorum, Doktor.
Ты не видишь, я плачу?
Ağladığımı görmüyor musun?
Я плачу за выпивку.
- İçkiler benden.
Я плачу тебе не за это, Пенни. Ты отняла время у миссис Батлер.
Bayan Butler'ı sadece evrakları imzalaması için mi bekletiyorsunuz?
Я плачу тебе не за то, чтобы ты думал, Ной.
Sana düşün diye para vermiyorum Noah!
Ненавижу думать, что плачу за то, чтобы выслушивать, какой же я дурень.
Ne kadar aptal olduğumu duymak için para vermekten nefret ediyorum.
Ведь я за это ему плачу.
Ona bunun için maaş ödüyorum.
Он планирует, я плачу.
O planlıyor, ben ödüyorum.
В смысле... я плачу за еду, когда голоден!
Demek istediğim... Acıktığımda yemek alabilirim.
Я уже плачу вдвое больший процент, чем платил бы мужчина за такой кредит.
Ben zaten bir adamın ödeyebileceği paranın iki katını ödüyorum.
Я плачу Мак-Кларти, чтобы он сжигал останки со всей почтительностью.
McClarty'ye onları gömmesi için para veriyorum.
Не плачу!
Ağlamıyorum be!
- Плачу 350.
- 3,50 öderim.
Я не плачу.
Ağlamıyordum.
Эй, ты что не увидела, что я плачу?
Ağladığımı görmedin mi?
- Я плачу вам чтобы вы помогли мне пройти через этот кризис.
Bu krizi atlatabilmek için size para ödüyorum.
Я плачу каждому по 5 долларов в неделю... как раз хватает, чтобы они не очень бесились.
Her birine haftada 5 dolar ödüyorum,.. ... ki bu da azıtmalarını önlemeye yeterli oluyor
Я плачу ей.
Bunun için ona para ödüyorum.
Вот почему я должен знать, за что плачу.
Bu nedenle ne kadar getirmem gerektiğini öğrenmem gerek.
Я плачу
Ben ısmarlıyorum.
Я не... Разве я плачу?
Ben ağladım mı?
Если ты с ней переспишь, как с Габи, ты переспишь с кем-либо, кому я плачу зарплату...
d Mm mm, this planet's the only one d Eğer onunla Gaby'le yattığın gibi yatarsan, benim maaş bordromun üstünde- -
В "Хоре" много эпизодов, которые не имеют смысла, но я до сих пор плачу.
Hey. Glee'nin de çok sayıda mantıksız bölümü var. ama yine de ağlıyorum.
Да, я плачу, потому что хочу жить здесь.
Evet, ağlıyorum, çünkü keşke ben burada yaşayabilseydim.
Я плачу.
Ben hallederim.
Я не плачу.
Ben mızmızlanmıyorum.
Я буквально прыгаю и плачу ".
" Abartısız, ağlayıp zıplıyorum.
- Я плачу налоги.
- Vergilerimi ödüyorum. - Hayır, ödemiyorsun.
- Я не плачу.
- Ağlamıyorum.