По твоим словам Çeviri Türkçe
144 parallel translation
Судя по твоим словам, я не схожу с ума,
Yani benim manyak olduğumu düşünmüyorsun.
По твоим словам это так просто.
Çok kolaymış gibi anlattın.
- Но по твоим словам, ты просто тёр нос.
- Kaşıdığını söylemiştin sanki?
Это похоже на глубокую травму, по твоим словам.
Anlattığına göre bu bana uzun vadeli bir durum gibi görünüyor.
По твоим словам.
Öyle diyorsun.
— уд € по твоим словам, ему сейчас нелегко приходитс €.
Zor günler geçiyor diyorsun?
Именно так, по твоим словам, всё и произойдёт.
Bu aynen senin anlattığın gibi.
Он был почти без недостатков, по твоим словам.
Kulağa neredeyse mükemmelmiş gibi geliyor.
Судя по твоим словам, так и есть.
Evet. Bana da öyle gelmeye başladı.
По твоим словам, Ритин отец - крупный спец по гидравлике стало быть, будет движение.
Sana göre Rita'nın babası, dünyanın önde gelen hidrolik uzmanı. O şey hareket edecek.
- Рагнар! Я очень хорошо знаю, чем ты занимаешься, когда ты, по твоим словам, "мастеришь"!
Ağaç işi yaparken neyin peşinde olduğunu çok iyi biliyorum.
Судя по твоим словам, ему не так просто угодить.
- Onları hoşnut etmek zormuş gibi yapıyorsun. - Hayır, hiç zor değil!
Нечто законное, судя по твоим словам.
Söylediğin gibi, yasal bir anlaşma.
Звучит неплохо по твоим словам, но я пас.
Aslında Jackie ne kadar eğlenceli dursa da hayır.
Да, по твоим словам.
Evet, öyle diyorsan.
Так что сделает человек, который, по твоим словам, так грешен...
Sence mükemmeliyetten bu kadar uzak bir adam bunu...
Не планируешь по твоим словам...
Şeyi yani, bunu henüz düşünmediğini...
По твоим словам, я становлюсь содержателем гостиницы?
Yani senin demek istediğin ben bu hanın bakıcısı mı oldum?
- Судя по твоим словам, я - несведующий ребенок.
Beceriksiz bir çocukmuşum gibi konuşuyorsun.
По твоим словам брак - это смертный приговор.
Evliliği idam cezasıymış gibi gösteriyorsun.
По твоим словам, она психичка.
Deli olduğunu sen söyledin.
Это не тот тип перемен, который по твоим словам произойдет, так?
Bana bahsettiğin bu tür bir değişim değildi, değil mi?
Могилу, которую, по твоим словам, ты вырыл голыми руками.
Kendi çıplak ellerinle kazdığını söylediğin mezarı.
И, судя по твоим словам, твоя мать вроде как пригласила волка в гости.
Anlattıklarından sanki annen "Kurdu sofraya davet etmiş" anlamı çıkıyor.
Не знаю насколько правдивы твои слова, но судя по твоим словам я буду хорошо вознагражден. - И её тоже.
Gerçekten ne kadar salak olduğunu bilmiyorum, ama görünüşe bakılırsa, seni dinlemek bana daha fazla ödül kazandırabilir.
Как можно уберечь ребенка, по твоим словам, и дать ему право выбора, которое он заслужил?
Onları nasıl koruyabilirdin ki? Özgürlüklerini nasıl alabilirdin?
С твоим лучшим осведомителем, который, по твоим словам, позволит "раздавить жалку группировку Саймона Нири раз и навсегда"
Sana "Simon Neary'nın önemsiz suç halkasını ilk ve son kez olarak mahvet." diyen en iyi ihbarcına,
я предполагаю, так как по твоим словам вы двое еще не встречались.
Dediğin gibi, daha tanışmadınız.
Того, кто по твоим словам украл идола?
Taşı çaldığını iddia ettiğin adamı mı?
Что ты - именно тот, кем, по твоим словам, хочешь быть... простым человеком.
Bu tam olarak da senin söylediğin gibi bizim gibi adamlardan... biri olduğunu gösterir.
По твоим словам, мне казалось, что он симпатизирует тебе.
Üzerinde biraz etkin var sanıyordum.
По твоим словам, вы с ним довольно близки.
Dediklerinden sonra, ona yakın olduğunu düşünüyorum.
Судя по твоим словам, этот шик так несущественен, и если бы мы были в реальном мире, мы бы нравились друг другу меньше?
Yani seksiliğin tamamen duruma bağlı olduğunu, eğer gerçek bir çift olursak birbirimizden daha az hoşlanacağımızı mı söylüyorsun?
Кстати, я сегодня заходил в тот антикварный магазин, где, по твоим словам, ты купила брошь.
Bu arada bugün, o antikacıya uğradım. Broşu aldığını söylediğin dükkana.
Она сказала, что по твоим словам я взял слишком много чёрной икры.
Havyardan çok fazla aldığımı ona söylediğini söyledi.
Хорошо, я думал, мы разобрались с этим, после твоей последней смски, которая, кстати, по твоим словам, была большой ошибкой.
En son mesajından sonra, bu konuyu kapattığımızı sanıyordum. Ki bu arada, onun da büyük bir hata olduğunu söylemiştin.
- Мам. Что привело тебя в место, где, по твоим словам, "наука повернулась спиной и нагнулась"?
Anne. seni ; senin deyiminle, "bilimin eğilip bileklerini kavradığı" yere getiren nedir?
По твоим словам.
Tabii, sen öyle diyorsun. Sen...
А это то, что, по твоим словам, должны делать родители, верно?
Ailelerin birbirini desteklemeleri gerektiğini söylemiştin.
Ты понимаешь, что по твоим словам, продавать страховки - это круто?
Sigortacılığı saygın bir meslek gibi anlattığının farkında mısın?
Я ей не поверила, и она сказала, что по твоим словам ты берёшь 20 франков за консультацию.
Ona inanmadığımı söyledim ve vizitenin 20 frank olduğunu söylediğinden bahsetti.
Стой, я считал, что по твоим словам эти отношения основаны на доверии.
Bir dakika, ilişkimizin güven üzerine kurulduğunu söylediğini sanıyordum.
По твоим словам, они мне даже не нравятся, кроме, конечно, мопса по кличке Изабель.
Hatta köpekleri sevmem bile, tabii senin dediğine göre Isabelle adındaki pug cinsinin dışında.
По твоим словам на это способна только узкая группа помазанных людей.
- Şimdi benim açımdan bakalım.
Она доказывает, что ты есть, а следовательно, по твоим же словам, тебя нет.
Senin varolduğunu kanıtlıyor, bu durumda sen yoksun.
- По твоим же словам, грех, который я должен искоренить, зло, которое я принес в мир...
Kendin söyledin, kabullenmem gereken günah, dünyaya getirdiğim şeytan...
Я сжалился над тобой и разрешил тебе пожить у меня, потому что по твоим словам родители у тебя переехали.
Buyurun?
По твоим словам, тот парень, студент.
Tarif ettiğin adam, öğrenci olan.
Судя по твоим же словам, это преимущество, а не недостаток.
Senin kriterlerine göre, bu bir güç, zaaf değil.
Может объяснишь, как ты смог меня оплодотворить если тебе, по твоим же словам, полгода назад сделали вазектомию?
Ee bana beni nasıl hamile bıraktığını açıklayacak mısın? Altı ay önceki olduğun vazektomiye ne oldu?
- По твоим же словам то что он делал, было убийством.
- Sana göre, onun yaptığı da buydu, cinayet.
словами не передать 20
словами не описать 18
словами 45
по твоему 171
по твоему мнению 85
по тв 65
по твоей вине 19
словами не описать 18
словами 45
по твоему 171
по твоему мнению 85
по тв 65
по твоей вине 19