English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Р ] / Радугу

Радугу Çeviri Türkçe

111 parallel translation
Мы перебрались через радугу!
Gökkuşağının üstünde olmalıyız!
Если бы у нас было побольше на Радугу, мы могли бы заставить его рассказать много интересного.
Rainbow hakkında bir şeyler daha olsaydı onu çok güzel öttürürdük.
Мистер Фенстер, вы вовремя, чтобы услышать, как ваш клиент говорит, зачем он навещал вчера вечером Радугу Бенни.
Tam da müvekkiliniz Rainbow Benny'yi dün akşam neden ziyaret ettiğini söylüyordu.
Вы выбрали бедного Радугу Бенни, потому что он был связан с жокеями и жульническими скачками... и для полиции он мог подойти как двойной убийца.
Zavallı Rainbow Benny'yi seçtin çünkü jokeylere ve hileli yarışlara karışmıştı ve polis onu çifte cinayetten suçlayabilirdi.
А я? Я проехал прямо через радугу.
O gök kuşağının tam ortasından atımı sürüyorum.
Она делает радугу на Вашей стене.
Duvarında bir gökküşağı yaparlar.
Вы знаете, что они могут сделать радугу на стене?
Duvarındaki gökküşağını boyadığını bilmiyor muydun?
Я только хотела показать Джимми Вашу радугу.
Sadece duvarındaki gökküşağını göstermek istiyorum.
Или на радугу.
Ya da gökkuşağına.
"я возьму радугу с неба..." "и свяжу ее концы..." "вместе."
Gökten bir gökkuşağı yakalayıp... uçlarını bağlayacağım... birbirine.
Телескоп фокусирует слабый свет от галактики на спектрометр, где он раскладывается на радугу составляющих цветов.
Teleskop bir galaksinin zayıf ışığına odaklandı ve sayısız renkleriyle oluşan gökkuşağının içindeki spektruma yoğunlaştı.
Музыка заставляет меня видеть радугу
Müzik gökkuşağı görmesini sağlıyor.
Я никогда не видел радугу... закат... восход.
Ben gökkuşağını, gün batımını, gün doğumunu hiç görmedim.
Размахивая удочкой над водой всё дальше и ниже,.. ... он создавал над ней радугу.
Oltasını suyun üstünde yeterince uzun ve yeterince alçak tutuyor bir gökkuşağı oluşturuyordu.
Алекс? ! Ладно, пусть посмотрят на свою радугу.
Hadi, bırak da gitsinler Boyayı biz yaparız.
Я посылаю вам радугу Аргентины.
Bir sonraki durağımız Avrupa
Ну, нарисуй мне радугу.
Tamam. Bir gökkuşağı yaptın.
Я рисую... улыбающихся людей, бегущих собак, радугу.
Gülümseyen insanlar çiziyorum, koşan köpekler, gökkuşakları.
Найду ли я радугу?
Gökkuşaklarını bulabilecekmiyim?
А потом сбрить её... прицепить к тарелочке... и забросить за радугу.
Kes gitsin. Bir frizbiye tuttur onları sonra. Ve gökkuşağına savur.
Вы поцелуете солнце и попробуете на вкус радугу.
Güneşi öpecek ve gökkuşağının tadına bakacaksınız.
Однажды я увидел там огромную радугу.
Bir keresinde orada büyük bir gökkuşağı gördüm.
Но дело... дело в том, Гретхен,.. ... что это не безумнее, чем пёс,.. ... увидевший радугу.
Ama işin aslı, Gretchen bu iş bir köpeğin gökkuşağını keşfetmesinden daha delice değil.
Я пёс, увидевший радугу.
Ben gökkuşağını gören o köpeğim.
в радугу.
Gökkuşağına.
В радугу?
O bir gökkuşağı mı?
В радугу?
Gökkuşağına mı?
Мы заканчиваем "Радугу притяжения", и Хетсон целые 5 минут настаивал, что я никогда не пойму экспериментальные размышления.
"Gravity's Rainbow" u bitirdik ve Hetson 5 dakika boyunca deneysel gevezelikleri anlamayacağım konusunda ısrar etti.
"Они похожи на радугу после дождя? Или радуга давно погасла?"
Yağmurdan sonraki gökkuşağı gibi mi?
И на радугу над морем.
Ve denizin üzerindeki gökkuşağını.
Увижу ли я радугу когда-нибудь еще?
Bir gökkuşağı daha görebilecek miyim?
Увижу ли я радугу когда-нибудь еще?
"Bir gökkuşağı daha görebilecek miyim?"
Я просто нарисовал лошадь, которая летает через радугу, и с огромным рогом во лбу.
Öylece gökkuşağının üzerinden uçabilen ve kafasında dev bir çivi olan bir at resmi çizdim.
- Рожаешь радугу!
- Gökkuşağı doğurmak!
Может быть, мы пролетели через радугу.
Belki gökkuşağının içinden geçmişizdir.
Мое сердце выскакивает из груди, когда я вижу радугу в облаках.
Dikkatlice bakınca kalbim öyle Bir atıyor ki Gökyüzündeki gökkuşağına
Там был сонный мишка, который карабкался по облакам а потом облака перетекали в радугу.
Bulutlara tırmanan uykucu küçük ayılardan vardı... ve sonra bulutlar gökkuşağına doğru süzüldü.
- Я сделал радугу.
- Gökkuşağı yaptım.
- Делайте радугу.
- Gökkuşağı yap.
Сегодня, я накричала на маленькую девочку, Которая нарисовала радугу. Радугу?
Bugün, küçük bir kıza gökkuşağı çizdiği için bağırdım.
- Подожди, не уходи. Хочешь я подарю тебе радугу? !
Senin için gökkuşağı yapayım, ister misin?
Итак, мне нужно, чтобы ты завтра пришла на работу первой и я хочу, чтобы ты добавила радугу в моем офисе.
Sabah ilk iş yanıma gel sonra senden istediğim gökkuşağını yap ofisimde.
- Радуга, я люблю радугу.
- Gökkuşağı. Gökkuşağını severim.
Послушай, Майка, лучше выбросить из головы всю эту радугу и присмотреться к помещению.
Bak, Myka neden şu Magentandan kafanı çıkarıp odayı bir hessetmiyorsun.
- Больше чем лошади любят радугу!
Atların gökkuşaklarını sevdiklerin fazla hem de!
Сделай радугу.
Yansıma yap.
Сделай ещё радугу, Томми!
Hadi başka bir gökkuşağı daha yap, Tommy!
А сам-то? Не смог выбрать цвет и надел на себя радугу.
Ne renk giyeceğini bilemeyip bulduğunu giyen adamın söylediklerine bakın.
Я преодолела все ограничения и внезапно оказалась в центре Вселенной, в необозримой пустоте, вместе с существами "по ту сторону", я сложила руки в невероятную радугу из розового света, соединившую меня с этими существами.
Diğer tarafa vardığımda, birdenbire evrendeydim, bu kocaman boşluk ve varlıklar.. Benimle bu varlıklar arasında uzanan pembe ışıklı gökkuşağına dokundum Ve onu beyaz ışığa döndürmek istiyordum.
Увидевший радугу
Bir gökkuşağı ile karşılaşıp
И подумал, когда вы выиграете, мы все вместе пойдём на балкон и посмотрим на ночную радугу, на которой танцуют гремлины. Да.
Tabii.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]