English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ С ] / Скучная

Скучная Çeviri Türkçe

422 parallel translation
Мне кажется, поэтому ты на мне и женился, потому что знал, что я скучная, неопытная и обо мне не будет никаких сплетен.
Benimle bunun için evlendin herhâlde. Silik, beceriksiz ve deneyimsiz olduğumu biliyordun çünkü hem hakkımda hiç dedikodu da yapılamazdı.
- О, это скучная команда.
- Onların tamamı sıkıcı.
Очень скучная статья.
Sinir bozucu bir makale.
- Пьеса была скучная.
- Oyun çok güzel değildi.
Вечеринка была скучная.
Çok sıkıcı bir partiydi.
Веришь или нет, но она модель причем чертовски скучная.
İster inan ister inanma ama bu hantallığına rağmen o bir model.
"Скучная." Это ярлык.
"Sönük". Bu da bir yafta.
Бессмертие - скучная вещь. А так вы хоть чем-то займетесь.
Tercümanı ayarlamak sana yapacak bir şey verir.
У тебя когда-нибудь была ещё более скучная любовница?
Hiç benden daha sıkıcı birisiyle uyudun mu?
К тому же она девственница, и очень скучная.
O, bakire. Çok sıkıcı.
Мы могли бы перемешивать сколько угодно, но в итоге у нас получилась бы всего лишь скучная смесь атомов.
İstediğimiz kadar karıştırsak da sonunda elde edeceğimiz, sıkıcı bir atom karışımı olurdu.
Начка какая-то скучная - химия, одни формчлы.
Şu kimya çok sıkıcı. Formülden başka bir şey yok.
У меня заурядная, очень скучная жизнь.
Hayatım çok düzenli, çok sıkıcı.
У детектива вся работа скучная. Но если побороть..... скуку и расслабиться..... получиться бестселлер!
- Tüm bu detektiflik işleri sıkıcıdır bu sıkıcılıktan sıyrılıp, keyfini çıkartırsan o zaman en çok satan yazarlardan oluverirsin.
Боюсь, ты найдешь что она такая же скучная.
- Artık bundan sıkılırsın.
Мы переехали на время в Европу. Это долгая, скучная история.
Ama sonra bilirsiniz işte, eski kocamla tanıştım, bir süreliğine Avrupa'ya taşındık ve... uzun, sıkıcı bir hikaye işte.
Скучная вечеринка, мистер Макди?
- Parti sıkıcı mıydı Bay Varyemez?
И это скучная игра, для скучных людей.
Televizyonda hiç golf izlediniz mi? Sivrisineklerin sikişmesi kadar sıkıcı.
Еще одна скучная, стареющая пара со своими прогулками...
Sıkıcı, yaşlanan bir çift, yürüyüşler...
Мы и есть скучная, стареющая... наш телевизор, булочки с семгой и двойной участок на кладбище?
Öyleyiz zaten. ... TV, somonlu sandviçler, ve ikiz mezarımızla?
Жизнь такая скучная рутина и вот они мы, верно?
Hayat sıkıcı ve tekdüze ve işte buradayız.
Я уже тебе говорила, она очень скучная.
Söylediğim gibi, çok sıkıcı bir iş.
Жизнь - штука одинокая, скучная и тупая.
Hayat ıssız, sıkıcı ve aptalca.
Как вам опера? Э... э... довольно скучная.
Sıkıcıydı.
- Какая же скучная у неё жизнь.
- Ne kadar küçük ve üzücü bir hayat.
Моя кровать такая скучная!
Yatağım çok sıkıcı.
Битва в которой противник не сопротивляется ужасно скучная!
Rakibin sana karşı savaşmıyorsa korkunç derecede sıkıcı oluyor!
Название интригующее, но работа довольно скучная.
Kulağa ilginç gelse de çok sıkıcı bir konu.
В любом случае я скучная и ограниченная.
Her ihtimalde, sıkıldım, bunaldım.
Ты не скучная, ты нормальная.
Sen sıkıcı değilsin. Sen sadece normalsin.
- Потому что я скучная.
- Çünkü ben sıkıcıyım.
Ты считаешь, что я скучная?
Sence ben sıkıcı mıyım?
Хорошо, я очень скучная.
Tamam ben çok sıkıcıyım.
Я очень скучная, хорошо?
Ben çok sıkıcıyım tamam mı?
Конечно же, я не мог им насладиться, ведь Джоана такая скучная!
Ama bunların hiçbirinin tadını çıkaramadım çünkü Joanna fiyaskonun önde gideni!
Она очень скучная, а ещё у неё вечно такой... отталкивающий кусочек туши в уголке глаза!
Çok sıkıcı ve gözünün kenarında şu iğrenç rimelimsi şeyden var!
Тогда это как скучная книга.
Sıkıcı bir kitap gibi.
Я знаю, это скучная работа,... но это лучше, чем то дерьмо, которым я до этого занимался.
Biliyorum sIkici is... ama bana son sefer yaptirdiklarindan iyidir.
Ты скучная.
Ve sıkıcısın.
У нас самая скучная солнечная система, про которую я только слышал.
Duyduğum en sıkıcı güneş sistemine sahibiz.
Мы играли. Ты сказал, что я скучная.
Satranç oynuyorduk, sen de sıkıcı olduğumu söyledin.
Луна – это свалка. Это скучная безводная пустыня.
Sıkıcı, kurumuş bir çorak arazi.
Если что-то случатся, то это не из-за тебя ты скучная тупица!
Neden, biliyor musun? Hiçbir şey seni ilgilendirmiyor. Sıkılıyorsun!
За всю жизнь у меня было пятьдесят четыре перелома. И для каждого из них у меня есть скучная версия.
Hayatım boyunca 54 defa kemiklerim kırıldı ve bendeki de bu bozukluğun en hafifi birinci tip.
У меня скучная жизнь.
Sıkıcı bir hayat yaşadım.
Это скучная история.
Son derece sıkıcı bir hikâye.
Мэг, Мэг, извини. Это оочень скучная история.
Meg, Meg, üzgünüm ama bu gerçekten çok sıkıcıydı.
Она скучная и неорганизованная, и все равно я прочитала только 30 страниц.
Sıkıcı, organize değil ve sadece 30 sayfasını okudum zaten.
Она какая-то... типа скучная.
O biraz sıkıcı.
Единственная вещь, еще более скучная, чем современный танец это то, как ты о нём рассказываешь.
Modern dansı izlemekten daha sıkıcı olan tek şey senin, bunun hakkında konuşmandır.
- Всего лишь скучная старая статуя.
- Kasvetli ve eski bir heykel daha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]