Там пусто Çeviri Türkçe
179 parallel translation
Там пусто.
İçi bos.
Tеперь там пусто.
Korkarım henüz ellerinde bir şey yok.
А теперь там пусто, совершенно пусто.
Tamamıyla boş.
- Я искал, там пусто.
- Tabii, eminim.
- Какие орешки! Там пусто!
- Hiç kalmamış!
Однажды пришел домой, а там пусто.
Eve geldim, bomboştu.
Если там пусто, то наверное нет.
Orada yoksa muhtemelen bitmiştir.
Там ничего нет. Там пусто.
Orada hiç bir şey yok.
Убедиться, что там пусто.
Kimse olmadığına emin olmalıyım.
Но там пустой бункер.
Sadece boş bir sığınak var.
- Нет, там пусто!
- Hayır, orası boş.
- Там пусто, придурок.
- Boş o, aptal.
Мы подошли к дому, но там пусто.
Onun evine gittik, ama boştu.
- Там пусто. Сейчас проверим шестой и седьмой.
- Altı ve yediye gidiyoruz.
Там пусто.
Çünkü burada değiller.
Я был в гараже. Там пусто.
Arabanın yerinde yeller esiyordu.
— Нет, днём там пусто.
Yok salon tüm gün boş.
- Там пусто, лишь несколько монахов.
- Orada yalnızca birkaç keşiş yaşar. - Bunun farkındayım.
Обычно там пусто, дом выселен, а я видел на четвертом этаже свет.
Orası boş bir binadır. 3. katta ışık gördüm.
Эй, эй, там пустой тюремный автобус.
Dışarıda boş bir hapishane otobüsü var.
Там пустой тюремный автобус.
Dışarıda boş bir hapishane otobüsü var.
Там пустой тюремный автобус.
Orda boş bir hapishane otobüsü var.
- Там пусто.
Dolapta bir şey yok.
Мало кто может позволить себе трёх пассажиров. Так что там пусто.
Çoğu insan üç yolcu bulamaz, bu yüzden aşağısı bomboş.
Там пустой офис.
Boş bir ofis var.
Нет, там пусто.
Hayır, orası boş.
Там, в пустой комнате.
Boş odada.
О, любимая, ты знаешь, как ужасно было проснуться в Париже и увидеть подушку, на которой было пусто там, где- -
Oh, bir tanem, Paris'te uyanıp da yanındaki yastığı boş görmek nasıl bir duygudur...
Там ничего. Пустой файл.
Sadece büyük bir boşluk vardı.
Поэтому там так пусто?
- O yüzden mi bu kadar kurak?
Там тоже пусто.
Şu ana kadar havamızı aldık...
Там не пусто.
O boşluk değil.
Она сказала, там было практически пусто.
Bana uçağın neredeyse boş olduğunu söyledi.
Там было совершенно пусто.
Orada hiç bir şey yoktu.
Да пусто там, пусто.
Orada hiçbir şey yok.
"аще всего - пустой треп." то там интересного? " всегда ульбалс €. ¬ сегда.
Ne zaman havadan sudan konuşmaya başlasak yüzünde bir gülümseme belirirdi.
Просто пусто в кровати, там где обычно спит мой муж.
Kocamın uyuduğu yerde kocaman büyük bir boşluk var.
Там был... просто пустой кабинет, стол и телефон.
Yani, içinde sadece bir masa ve telefon olan boş bir ofisti.
Мне будет пусто и холодно, если тебя там не будет. "
Gelmezsen, yavan ve soğuk geçecek benim için. "
Там пусто.
Bak, boş.
И когда я приходил домой там было пусто.
Eve döndüğümde büyük bir boşluk hissettim.
Там всегда пусто.
Sully nin kafası her zaman boştur.
Там, где должно быть пусто, отозвалось воспоминание.
Olmaması gereken bir hafıza.
Там пусто! - Что?
- Hepsi bos.
Там пусто. Все разбежались.
Kimse kalmadı.
- Посмотреть на ваш пустой магазин. - Он вон там, сразу через дорогу.
Hiç de boş olmayan caddenin karşısındayız.
Там довольно пусто.
İçeride pek kimse kalmadı.
— Не пустой, там в трубочке ещё осталось.
- Değil. Biraz daha var.
- В одну минуту... он был там, а потом... Ничего. Только помехи на видеозаписи и пустой ангар.
Oradaydı fakat bir dakika sonra... güvenlik kameralarında hiçbirşey görünmüyordu ve ambar bomboştu. üzgünüm.
Там все равно будет пусто до конца месяца.
Bu ayın parasından bir şey kalmadı zaten.
Вообще-то я думал чтобы ты немного разобралась там, кто есть кто в Метрополисе, и спасла меня от пустой болтовни. - Это что, свидание?
Ben daha çok, Metropolis'in olmazsa olmazı insanlarla yüz yüze konuşmanı ve beni uzun soluklu konuşmalardan kurtaracağını umuyordum.
пусто 386
пустой 94
пустое место 105
пустота 161
пустой звук 30
пустое 27
пустоши 19
там посмотрим 31
там папа 19
там пожар 28
пустой 94
пустое место 105
пустота 161
пустой звук 30
пустое 27
пустоши 19
там посмотрим 31
там папа 19
там пожар 28