Темнеет Çeviri Türkçe
176 parallel translation
Вскоре пошёл дождь, и я смотрел, как темнеет, не включая свет.
Yağmur yağıyordu. Havanın kararmasını seyrettim ve ışıkları bile açmadım.
Темнеет, пойдем домой.
Hava kararıyor.
Вот и темнеет...
Gece bastırdı...
В глазах темнеет.
Etraf kararıyor!
Темнеет. Обсудим это, когда вернёмся на корабль.
Gemiye dönünce tartışırız.
Я лучше пойду поищу воды, на Дайдо темнеет рано.
Gidip su bulsam iyi alacak, Dido'da hava erken kararıyor.
Сейчас рано темнеет.
Bu günlerde hava erken kararıyor.
Уже темнеет, они погибнут.
Hava kararıyor. Ölürler.
И второе, сейчас зима, и, согласитесь, темнеет довольно рано.
Bir şey daha var, kış mevsimindeyiz. - Dışarısı erken kararıyor, değil mi?
Уже темнеет.
Burası yokuş aşağı.
Нет, уже темнеет.
Hayır. Hava yakında kararacak.
У меня быстро темнеет монитор, и регулировки, похоже, не помогают.
Monitörde ani düşüşler var ve denge ayarları durumu pek kurtaramıyor.
Темнеет.
Etraf kararıyor.
Снаружи уже темнеет! Есть, сэр.
Affedersiniz efendim, neler olduğunu sorabilir miyim?
Уже темнеет, Челси.
Karanlık basıyor, Chelsea.
Уже темнеет. Сядь.
Çok geç oldu, otur.
Темнеет...
Karanlık basıyor...
Темнеет.
Hava kararmaya başladı.
Уже темнеет.
Hava kararıyor.
Темнеет.
Hava kararıyor.
Уже темнеет.
Karanlık oluyor.
Зимой быстро темнеет, верно?
Kışın hava çabuk kararıyor, değil mi?
У меня в глазах темнеет.
- Bulanık görüyorum.
Все боятся его, когда темнеет.
Hava kararınca herkes ondan korkar.
Смотрите, ребята, уже темнеет.
Bakın, gençler. Akşam karanlığı çökmüş.
Темнеет, а мне еще одному добираться домой.
Hava kararıyor. Eve tek başıma döneceğim de.
Во сколько здесь темнеет?
Buralarda hava ne zaman kararır?
Уже темнеет.
Hava kararmak üzere.
Все темнеет.
Oh hayır, Her şey kararmaya başladı.
В глазах темнеет. Я умираю.
Oh, hiç iyi değilim.
Все равно. Я хочу уйти. Уже темнеет.
Hava kararıyor ve ben gitmek istiyorum.
- Уже темнеет.
- Hava kararıyor.
Но я просидела два часа за баранкой, а на улице уже темнеет.
Ama iki saatlik yoldan geliyorum. Hava da kararmaya başladı.
Кроме того, она темнеет и больусиливается.
Üstelik, daha zor ve daha acılı oluyor.
Снаружи уже темнеет.
Hava kararmaya başlıyor.
Небо темнеет, а затем все погружается во тьму.
Gök kararıyor, sonra her şey karanlığa batıyor.
Темнеет, мы перейдем здесь.
Hava kararıyor. Nehre giriyoruz.
Когда влюбляешься, все вокруг темнеет.
Evlenmek için nişanlandık biz. Ben Mandras'tan bahsetmiyorum.
Туда ехать больше часа, а уже темнеет.
Neredeyse bir saati geçti, hava kararıyor. Hiçbir şey göremeyeceğiz.
- А когда же тут темнеет?
Burada hava ne zaman kararır?
Слишком рано светает и слишком рано темнеет.
Çok erken başlar ve çok geç biter.
Летом по ночам не темнеет.
- Yaz geceleri karanlık olmaz.
На улице темнеет.
Karanlık basıyor.
Оно булькает и темнеет. Так и надо.
- Fokurduyor ve kahverengi oluyor.
- Темнеет.
- Hava kararıyor.
В глазах темнеет И... аа - ммм... меня мутит.
Herşey kahverengi Ve, oh, kötü hissediyorum
Ладно, уже темнеет, а у нас куча дел.
Tamam, o da geç oluyor, gidelim.
Темнеет...
Her şey kötüleşiyor.
Сегодня даже не темнеет.
Bugün, hava hiç kararmadı.
Темнеет.
Tamam, hava kararıyor.
Темнеет!
Hava kararıyor.