Тороплю Çeviri Türkçe
67 parallel translation
Я не тороплю вас.
Acele etmenize de gerek yok.
Я не тороплю.
Bu iyi haber.
Скажите, если я тороплю события но, быть может, вы согласитесь поужинать со мной?
Çok erkense söyle ancak bir gün, akşam yemeğine çıkmak ister misin?
Надеюсь, я тебя не тороплю?
Umarım acelecilik yapmadım.
Мне надо идти толкать камни трепаться о делах, базарить с братанами о бабках поэтому, если я не очень тебя тороплю...
Benim satacak taşlarım konuşacağım işler, görecek adamlarım var. Acele edersen iyi olur.
- Извини, я, наверное, слишком тебя тороплю
- Affedersin, aceleci mi davranıyorum?
Я тороплю события.
Çok hızlı gidiyorum.
Я ведь тебя не тороплю.
Hiç acele etme.
Я вас не тороплю, но вам придётся написать заявление.
Size biraz zaman vereceğim ama sizin tam ifadenize ihtiyacımız var.
Я не тороплю события я действую неспешно.
Böyle şeyleri aceleye getirmeyi sevmem. - Ağırdan almak isterim.
Извините, я отойду на секунду, хочу переговорить со своим деловым партнёром. Я вас не тороплю, леди.
Bize bir saniye izin verirsen ortağımla yalnız görüşmek istiyorum.
Я, конечно, вас не тороплю, но в 2 часа у меня лекция в Сообществе родителей.
Acele ettirmek istemem ama saat 2.00'de Aile Birliğinde bir dersim var.
Подумай об этом, я не тороплю.
Belki de düşünmek için senin biraz daha zamana ihtiyacın vardır.
Вряд ли я тебя тороплю.
Sana acele ettirdiğimi düşünmüyorum.
Я не тороплю, упаси боже.
Sakın, sakın bunalma.
Я и не тороплю тебя.
Seni zorlamıyorum.
Я вас не тороплю.
Acelem yok.
Я понимаю, что слегка тороплю события, но я чувствую, что мы..
Hızlı olduğunu biliyorum ama sanki...
О, я что, тороплю события?
Fazla hızlı mı gittim?
Слушайте, извините, что тороплю вас, мистер Аутри, но я должен получить его сейчас.
Acele ettirdiğim için üzgünüm Bay Autry, ama şimdi almam gerek.
Я знаю, что немного тороплю события, но я заказала это для малышки в "Хермес".
Biraz aceleci davrandığımı biliyorum, ama bunu bebek için Hermes'de yaptırdım.
Я не тороплю тебя, Баби.
Acelem yok Babi.
Слушай, я тебя не тороплю, я тебе доверяю, но где-то там какой-то бедолага обвешан взрывчаткой и ждёт, что ты решишь эту загадку. Теперь скажи мне, с чем мы имеем дело?
Bak, sana serbestlik tanıyorum, sana güveniyorum,... orada zavallının biri patlayıcılara sarılmış halde senin bulmacayı çözmeni bekliyor, bana neyle karşı karşıya olduğumuzu söyle.
Пойми, я не тороплю тебя, но мне нужны обязательства посерьезней, чем пара верхних ящиков в комоде.
Bak, seni aceleye getirmek istemiyorum ama çalışma masandaki üst çekmecelerden daha büyük bir bağlılığa ihtiyacım var.
Я не тороплю, но время не ждёт.
Önceden aramadım, ama bu seferki durum çok hassas.
- Я тебя не тороплю.
- İstediğin kadar düşün.
Можешь думать, что я тороплю события, но этого более, чем достаточно, чтобы привести Майера на допрос, посмотреть, узнает ли его жертва, и если да, ты вроде как станешь героем, разве нет?
Bana aşırıya kaçan bir savcı de istersen ama bu, kurbanın adamın kimliğini teşhis edip edemeyeceğini görmek için Meyers'ı zanlı sırasına sokmak için yeter de artar bile ve teşhis ederse, bu seni bir kahraman yapar, değil mi?
Может, я тороплю события? Что скажешь?
Çok yeni biliyorum ama öyle hissediyorum.
Не тороплю события.
Ağır adımlarla ilerliyoruz.
Простите, что тороплю вас. Ничего страшного.
- Sizi aceleye getirdiğim için üzgünüm.
Вот почему я тороплю тебя с принятием этого.
İlgilenmek zorunda olmanın sebebi bu.
Потому что я не тороплю тебя, не смотря ни на что...
Çünkü ne olursa olsun ben seni telaşlandırmıyorum
Прошу, не подумайте, что я тороплю события, но у меня в этом городе большой дом.
Lütfen ileri gittiğimi düşünme, ama şehirde büyük bir evim var.
Мама, я тебя не тороплю, но...
- Anne, seni aceleye getirmek istemem ama...
Я тебя не тороплю.
O kadar acele etmene gerek yok.
Не тороплю.
Hiç acelesi yok.
Я не тороплю вас О'Брайн, если вы не готовы рассказать.
Eğer söylemeye hazır değilsen, seni sıkıştırmayacağım O'Brien.
Если бы ты мог говорить, то назвал бы меня психом, или что я гиперкомпенсирую или тороплю события.
Şu an konuşabileseydin kafayı yediğimi, aşırı tashih yaptığımı veya çok hızlı gittiğimi söylerdin. Ama yanılırdın.
Знаю, что тороплю события, но судя по твоему лицу, эта вечеринка - настоящий кошмар.
Biraz sıra dışı olacağını biliyorum ama... yüzündeki ifade bu partiden hoşlanmadığını gösteriyor.
Знаю, я тороплю события, но было бы замечательно, если вы все еще храните личные вещи молодой Аманды, все, что может связать финансирующую организацию с ее прошлым?
Bu uzak bir ihtimal biliyorum ama Amanda'nın küçüklüğünden kalma kişisel eşyalarından sizde var mı merak ediyorduk bağışçıları onun geçmişine bağlayacak herhangi bir şey?
Я тебя не тороплю.
Bana kararını söylersin. Israr yok.
Знаю, я тороплю события...
Biliyorum, çok hızlı gidiyorum.
Эта штука сама себя не подгоняет. Если вдуматься, я ее тоже не тороплю.
Bu şeyler oyuncak değil, Ben bile düşünemiyorum
Я же не тороплю тебя.
Acelem yok.
Я всегда тороплю события и в итоге отпугиваю девушек.
Kendimi fazla kaptırıp kızları korkutuyorum.
Я тороплю события, так как хочу дать ей понять, что все серьезно.
Belki çok acele ediyorum bu yüzden bunun gerçek olduğunu bilmesini istiyorum.
Я знаю, я тороплю события, просто...
- Şansımı zorladığımı biliyorum ama...
Думаете сколько угодно, я вас не тороплю.
İstediğin kadar düşünebilirsin, sana baskı yapmayacağım.
Я не тороплю.
Seni acele ettirdiğimi sanma.
Я тебя не тороплю
- Ne zaman istersen.
Я тебя не тороплю.
İstediğin kadar.