Украла Çeviri Türkçe
1,831 parallel translation
Наша бабуля украла чайник у Гитлера, а эти грешники ограбили старушку.
Büyük annemiz çaydanlığı Hitler'den çaldı, ve bu günahkarlar onu büyük annemizden çaldı.
Нет, вообще-то, нет, хотя Чарли действительно украла платье Серены.
Yok, pek sayılmaz, ama Charlie Serena'nın balo için olan elbisesini bir kez çalmıştı.
Она уже украла твою личность и твои деньги, и теперь она пытается обокрасть остальных.
Senin kimliğini ve paranı zaten çaldı ve şimdi geri kalanımızdan bir şeyler çalmak üzere.
Она украла твою личность.
Yani, resmen kimliğini çaldı.
Айви врала о себе, она манипулировала моей матерью, когда та была на пороге смерти, и украла нашу квартиру.
Ivy, kim olduğu hakkında yalan söyledi, annem ölüm döşeğindeyken oyuna getirdi ve dairemizi çaldı.
Именно об этом. И о том, как ты украла у меня мужа, решив тайком родить от него ребенка.
Evet, aynen öyle, ya da kocamı çalıp arkamdan çocuk yapmaya karar verdiğin zaman ki gibi.
Значит, это ты украла моего клиента?
Yani müşterimi elimden alan kişi sensin öyle mi?
Я в жизни ничего не украла.
Hayatım boyunca hiç bir şey çalmadım.
Я работала, Сандра пришла и сказала, что я украла деньги.
Tek bildiğim çalışıyor olduğum. Sonra Sandra gelip bir kadının parasını çaldığımı söyledi.
Ты украла деньги у женщины.
Kadının parasını çalmışsın.
- Думаешь, она украла что-то?
Bir şey çaldığını mı düşünüyorsun?
- Погоди, она что-то украла?
Bekle. Müşteriden mi çalmış? Evet.
Она сказала, что Бекки что-то украла, а ее брат под арестом.
Becky'nin para çaldığını ve kardeşinin de tutuklandığını söyledi.
- Сказала, что Бекки украла деньги?
Becky'nin para çaldığından bahsetti mi?
Первым делом надо найти деньги, которые она украла.
Pekala. Yapmamız gereken ilk şey kızın çaldığı parayı bulmak.
Бекки что-то украла?
Becky mi çalmış?
Та сволочь украла его на вокзале, когда у тебя выпали вещи из сумки.
Tren istasyonundaki o piç çaldı... Eşyalarını düşürdüğünde.
Сколько денег ты украла за все эти годы?
Bütün yıl boyunca ne kadar para çaldın! ?
Ты хочешь, что бы я прогулялась по съемочной площадке и украла знаменитость?
Benden, bir film setine gidip, ünlü olan birisini kaçırmamı mı istiyorsun?
И почему бы тебе не взять свои клоунские боты и вернуть их тому бродяге у которого ты их украла и перестать пытаться выйти за пределы своего социального круга.
Ve Nereden Çaldığın Belli Olmayan, Palyaço Ayakkabılarını Neden Alıp Sosyal Halkanın Dışına Çıkmayı ve Milletin Arasına Karışmaktan Vazgeçmeyi Düşünmüyorsun.
Ты украла браслет Киары?
Ciara'nın bileziğini mi çaldın sen?
Ты реально украла у Морриган?
Sen gerçekten Morrigan'dan çaldın, öyle mi?
Ты имеешь ввиду украла доказательства с места преступления?
Olay mahallinden bir kanıtı çaldım mı diye mi soruyorsun?
Это не значит, что она украла.
Bu onun almış olduğu anlamına gelmez.
Я украла это у Ника, который украл это у королевы.
Bunu Nik'ten çaldım, o da bir kraliçeden çalmış.
Я благодарю тебя за шоколадку, которую сама украла!
Neden kendi çaldığım çikolata için teşekkür ediyorsam.
ѕопытки – оз ¬ ашингтон отобрать группу поддержки у — ью напоминают то, как Ѕист украла утера, футбольного рекрутера, и женила его на себе после романтического ужина тако.
Roz Washington, Sue'dan Cheerios'ları çalmak için uğraşıyor, tıpkı Beiste'in romantik bir taco yemeğinden sonra futbolcu avcısı Cooter'la evlendiği gibi.
Эта женщина украла ее личные данные.
Bu kadın onun kimliğini çaldı.
Со временем Елена поняла, что вы не различаете лица, она украла личность другой женщины и соблазнила вас.
Olena zamanla senin yüz körü olduğunu anlamış olmalı. Bu yüzden başka bir kadının kimliğini çalıp seni ayarttı.
Она украла кошелек в магазине, и стала выглядеть как женщина на фото в правах.
Alışveriş merkezinde birinin cüzdanını çaldı ve kendini ehliyetteki o kadına benzetti.
Раз уж ты украла у меня, я подумала, что ты теперь мне должна.
Benden para çaldığın için borçlu olduğunu düşündüm.
Она украла мои украшения, а потом из-за неё меня уволили из больницы.
Mücevherlerimi çaldı ve, hastanedeki işimden atılmama neden oldu.
А бы украла твою видеокамеру, и твоё дурацкое золотое кольцо в виде черепа с рубиновыми глазами.
Kameranı ve o yakut gözlü kuru kafalı yüzüğünü çalıp giderdim.
Пять лет назад я бы её украла.
Beş yıl önce olsa, bunu çalardım.
Если бы не я украла у неё деньги, это сделал бы кто-нибудь другой, но он бы её ещё и убил.
Ben parasını çalmasaydım, bunu başka birileri yapacaktı. Ayrıca büyük olasılıkla onu öldürürlerdi de.
Нет, я украла его.
Hayır, onu çaldım.
Я украла тампоны из медицинского кабинета.
Revirden tampon çaldım.
Она украла их.
Çaldı.
Я украла это... У Эли.
Onu çaldım, Ali'den.
Команда соперника просто бы украла носки.
Rakip takım çorapları çoktan çalardı.
Мне следовало понять, что у нас проблемы с общением, когда она украла мой телефон.
Telefonumu çaldığında iletişim sorunlarımız olacağını bilmeliydim.
"У" - ты украла Скотта Страусса, "Р" - равно миссис Скотт Страусс.
Bu benim adım ve "P", Scott Strauss'a gizlice sokulan senin için ve "TA" ise Bayan Scott Strauss için.
Она правда украла вашего стилиста?
Modacını çaldığı doğru mu?
Они подумают, что я их украла.
Çaldığımı düşünürler.
Скажи еще, что ты здесь впервые и ничего не украла.
Bir şeyler araklamaya gelmek dışında burada ilk kez bulunuyor olmalısın.
- Да? Что ж, у нас нет денег с тех пор как Моника украла наши "Беличьи запасы", а нам нужно что-то кушать!
- Ama Monica, Köstebek Fonu'nu çaldığı için paramız kalmadı ve yemek yememiz lazım!
У кого ты ее украла?
Kimden çaldın bunu?
Украла я его, понятно? !
Çaldım, anladın mı?
Шивон не украла меня у тебя.
Siobhan beni senden çalmadı.
Я видел, как ты продала кольцо Шивон, уверен, тогда же ты украла тот шарф.
Siobhan'ın yüzüğünü sattığını gördüm, eminim şalı da o ara çalmışsındır.
Украла?
Hırsızlık mı?