Умею Çeviri Türkçe
3,657 parallel translation
Я умею читать, Палмер.
Okuyabiliyorum, Palmer.
Я это не умею.
Pek şaklaban biri değilimdir.
Я не умею плавать.
- Ben yüzme bilmiyorum.
Я тоже умею играть в Го!
Bırakın yakışıklı öleyim.
Я умею хранить секреты.
Pekala, sır saklamada iyiyimdir.
Я больше ничего не умею.
Başka hiçbir şey bilimiyordum.
Не умею красиво говорить.
Doğru dürüst bir yeteneğim de yoktu.
До конца аренды осталось две недели, и не то, что мной движет отчаяние, но придется заменить свое резюме на пустой лист бумаги, со словами "Ничего не умею", снова и снова написанные маркером.
Kirayı ödememe iki hafta kaldı, umutsuz olduğumdan değil ama keçeli kalemle tekrar tekrar "Ben temizim." diyerek özgeçmişimi boş bir kağıt parçasına dönüştürmek zorunda kaldım.
Не умею.
Pişirmem.
Потому что я так не умею.
Çünkü ben yapamam.
Я не умею плавать!
Yüzme bilmiyorum!
- Я не умею плавать!
- Yüzme bilmiyorum!
Не умею!
Yüzme bilmiyorum!
Я не умею плавать.
Yüzme bilmiyorum.
И я это умею. Слушаю.
Evet, benim işim bu, dinlemek.
Я больше ничего не умею.
Başka ne yapabilirim ki..
Папа говорит, я лучше всех умею находить гнезда.
Babam yuva bulmak da çok iyi olduğumu söyler.
Ведь ты же знаешь, я умею прощать тех, кто меня расстроил, когда они поймут свои ошибки и ответят за них.
Sen gâyet iyi biliyorsun. Beni hayal kırıklığına uğratanları yaptıklarının yanlış olduğunu ve bu uğurda acı çektiklerini gördüğüm zaman onları affedebiliyorum.
Нет, стойте, я не умею плавать.
Hayır, dur ben yüzme bilmiyorum!
Я не умею контролировать это.
Nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum. Kaydı izledim.
- я не умею прощать?
- Affedilmedim mi?
Не беспокойся, Майкл Чиклис после операции, я тоже умею скорбеть.
Ağır ol, Post-Op Michael Chiklis. Ben de yas tutuyorum.
Отлично, здесь у нас проблема, потому что я тоже этого не умею.
O zaman başımız belada çünkü ben de öyleyim.
- Я умею драться.
- Kavga edebilirim.
— Да, я не умею готовить.
Yemek pişirmekte iyi değilimdir.
— Несмотря на то, что я не умею.
- Her ne kadar çizemesem de!
Это главное, что должна уметь мать, а я этого не умею.
Bir annenin öğrenmesi gereken ilk şey budur. Ve ben nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Я не умею ладить с женщинами.
Kadınlarla geçinemiyorum.
Да, я умею хранить тайны.
Evet, sır saklayabilirim.
Я не умею прощаться.
Vedalarda pek iyi değilimdir.
Что я узнал о консультантах вроде Нила - они склонны обольщаться, а я умею пускать пыль в глаза.
Neal gibi danışmanlardan öğrendiğim bir şey varsa o da pohpohlanmayı çok sevdikleri. Ben de nasıl pohpohlayacağımı çok iyi biliyorum.
Я умею хранить секреты.
Sır saklayabilirim.
Я, м... Я тоже много чего умею!
Ben... ben de bir şeylerde iyiyim.
Один плюс один будет два, Донна. Я, черт побери, умею складывать.
- Nasıl toplama yapılacağını biliyorum.
Я знаю, не похоже, что я умею им пользоваться, но я умею.
Bu şeyi nasıl kullanacağımı bilmediğimi sanıyor olabilirsiniz ama biliyorum.
Я умею обращаться с гиками.
İnek dili konuşabiliyorum.
Потому что умею чувствовать?
Duygularım var diye mi?
что я умею рисовать только с закрытыми глазами.
Ama bu gözlerim kapalı çizebileceğim anlamına gelmiyor.
Надо говорить "не умею".
Onun yerine yapamadığını söyle...
Надо говорить "не умею".
"Onun yerine yapamayacağını söyle!"
У тебя есть проблема, а я умею их решать.
Senin bir sorunun var ve ben iyi sorun çözerim.
Я офигенски безупречная, но я не умею читать мысли.
Kafa dağıtacak kadar harika olabilir ama zihin okuyamam.
И не умею этого.
Nasıl yapıldığını bilmiyorum.
Не знаю. Я не умею блефовать.
Bilmem ki yüzümden çok belli ediyorum.
Еще я не умею импровизировать, запоминать, придумывать или рассказывать анекдоты.
Doğaçlama yapamam, bir şeyler ezberlerim geliştiririm veya şaka yaparım.
Знаете, я умею делать смешные пародии Барни Файфа.
Barney Fife'ın komik tiplemelerinden birini yapabiliyorum hem ben.
Я умею проигрывать.
Mızıkçı değilim.
Я умею рисовать, но я ещё и картёжник мирового уровня.
Resim yapabilirim, ama, ayrıca dünya çapında bir kumarbaz da olabilirim.
Жаль, что не умею так укладывать.
Kendim yapabilmek isterdim.
Кто знал, что я так умею.
Gel buraya.
Жаль, я не умею определять время.
- Keşke saati söyleyebilseydim.