Упорный Çeviri Türkçe
88 parallel translation
А вот и мистер Аист, упорный наш дружок.
Azimli Bay Leylek'e, dikkatlice bak ona...
Очень упорный молодой человек.
Çok dik kafalı bir adam.
Упорный труд и настойчивость присущи духу Брэнтфорда
Dedelerimiz bu kasabayı kurduğundan bu yana -
Хм, упорный малец, да?
- İnatçı bir ufaklık, değil mi?
Очень упорный.
- Hem de çok inatçı.
Я знаю, что вы слишком упорный следователь, чтобы позволить единственному подозреваемому просто взять и исчезнуть.
Bu olaydaki tek tanığın gözden kaybolmasına izin vermeyecek kadar çok azimli bir dedektifsin. Tebrikler.
- Вот упорный, морда деревенская!
- İnatçı mahalleli. - Haklı. Onu soydun.
Упорный американец идёт к финишу.
Bodur Amerikalı, kazanmak için koşuyor.
Ты тщеславный, упорный сукин сын.
Kendini beğenmiş ruhsuz orospu çocuğu.
Эмоционально-упорный наш?
Duygusal maratoncu Giles mı?
- Он упорный.
- Çok çabuk toparlanıyor.
Вера и упорный труд, девочка потому что, будь я проклят, если ты умрешь раньше меня.
İnanç ve çok çalışmak. Çünkü benden önce ölmene izin vermeyeceğim.
Поверить не могу что он такой упорный.
Bu kadar inatçı olmasını beklemiyordum.
Он всегда такой упорный?
Her zaman kendini bu kadar zorlar mı?
Проклятый упорный малый!
Kahrolası inatçı çocuk!
Я не верю в везение. Я верю в упорный труд. Упорный труд обязателен, но все боятся признать, какую огромную роль играет везение.
Çok çalışmak şart zaten ama bence insanlar şansın aslında ne kadar büyük rolü olduğunu kabul etmekten korkuyorlar.
Я упорный.
Biraz gerginim.
Похоже, он очень упорный.
İlaç bağımlısı olmalı.
Медленный и упорный выигрывает забег.
Yavaş ve istikrarlı kaplumbağa yarışı kazanır.
Но упорный.
Ama inatçı.
Ах ты, упорный черт!
Lanet olası inatcılar!
Я уже самостоятельный... И очень упорный...
Zaten şanssız doğdum çok şanssız.
Но такого рода техники требуют нечто большего, чем сила воли и упорный труд.
Bir Jutsu ile tip değiştirmeyi birleştirmek, sadece azim ve çok sıkı çalışmayla yapılacak bir şey değil.
Это всё ты и твой упорный труд.
Bu sen ve senin sıkı çalışmanla alakalı.
Тост. За твой упорный труд. И за всю команду, разумеется.
Sarf ettiğin gayretli çalışmana, ve takımına, elbette.
Могу сказать только одно - он очень упорный.
- Şunu demeliyim, kolay pes etmiyor.
Но я упорный.
Ama sabrettim.
- Он очень упорный.
cok calisiyor. Harika.
Твой упорный труд - вот, что их так сильно сблизило.
Onları bu kadar yakınlaştıran şey, senin bu kadar çok çalışmanmış ya.
Ты думаешь вся эта хрень про упорный труд и успешность что-то значит, но это не так.
Bir şeyler başarmanın önemli olduğunu sanıyorlar, ama değil.
Меня беспокоит, что он такой упорный последнее время.
Son zamanlarda tuhaf davrandığı için endişelendim.
Ну, а ты упорный.
Sen de inatçısın.
Я очень упорный.
Çok ısrarcıyımdır. Gel bir, yaklaş biraz.
- О, посмотрите на него, какой упорный.
- Şuna da bak, ne kadar sert görünüyorsun.
Не переживай, упорный ты наш.
Evet. Başka yerlere çekmene gerek yok.
Ты упорный, Стэфан.
Kendini iyi kontrol ediyorsun Stefan.
Питер утверждает, что ему хорошо известен упорный нрав господина Миллера.
Ama Peter Bay Miller'ın inatçı kişiliğinin farkında.
Упорный труд побеждает талант, если талант ленится упорно трудиться.
Yetenek çok çalışmadıkça çok çalışma yeteneği yener.
Упорный труд побеждает талант - когда талант ленится упорно трудиться.
Yetenek çok çalışmadıkça çok çalışma yeteneği yener.
Весь упорный труд и самоотверженность, которые я посвятил спорту я возьму в свою новую профессию диктора.
Sporcu olarak sahip olduğum bütün çalışma ve bağlılığı yeni mesleğim sunuculuğa aktarmayı planlıyorum.
Вы упорный мужчина, я вижу это.
Sert bir adamsın, bunu görebiliyorum.
Мы ценим твой упорный труд за последние месяцы.
Son bir kaç aydaki sıkı çalışmaların bizim için çok değerliydi.
Например, ты очень упорный и забавный.
Mesela, süper azimlisin ve komiksin.
Ещё я очень упорный.
Bir de, çok azimliyim.
Ещё я упорный, так что я буду упорно добиваться возвращения автомата.
Zaten azimli olmak bu anlama geliyor, ve bu yüzden de satış makineleri konusunda azimliyim.
Упорный.
- Israrcı.
Не то чтобы я пытался доказать что-то своему отцу или Джею Шиату, но если вы упорны и неутомимы в бизнесе, думаю, вам просто придётся признать, что вы принимаетесь за работу с бунтарским подходом, в противовес общепринятому.
Ben babama mi, yoksa Jay Chiat'a mi kanitlamaya çalisiyorum, bilmiyorum. Ama is konusunda hirsli ve tutkulu davranacaksiniz, en azindan bunu itaatkâr biçimde uygulamak yerine, daha asi bir yolla yapmaya çalismak zorundasiniz.
Упорный подъем...
İnsafsız tırmanış süreci
Я близка с Бутом и часто в опасных для жизни ситуациях, Но мы упорны.
Ben de Booth'a yakınım ve sıklıkla hayatımı tehlikeye atan durumlarda oluyorum ama gayet iyiyiz.
Вы были упорны.
Gayretle.
Ты упорный.
İnatçısın sadece.