Усердно Çeviri Türkçe
875 parallel translation
По вашему совету я собираюсь усердно работать.
Sözünü dinleyip çok çalışacağım.
Мы работаем очень усердно, но всё равно у нас много долгов.
Evet, ikimizde çok çalışıyoruz. Faydası olmuyor.
Я не знаю. Но за что бы она ни молилась, она делает это очень усердно.
Ama her ne için dua ediyorsa çok içten ettiği kesin.
Он нам усердно служил в течение стольких лет.
Uzun yıllar bize hizmet etti.
И, если Вы примете совет старика, в это время усердно ухаживайте за ней
Bu süre boyunca ihtiyar bir adamın tavsiyelerini dikkate alırsanız onu devamlılığa davet edin.
Ты не слишком усердно занимался.
Hiç çalıştığını görmedim.
Бакстер, ты работаешь слишком усердно.
Baxter, çok fazla çalışıyorsun.
Самые блестящие умы мира работают усердно над этой проблемы.
Dünyanın en iyi bilim adamları tedavi bulabilmek için çalışıyor.
Тратят деньги быстро, работают усердно.
Çok çalışıp paralarını hemen harcarlar.
- Надеюсь, вы усердно сегодня трудитесь?
- Umarım bugün sıkı çalışmışsındır.
До того как "Валиант" был уничтожен, его капитан усердно искал данные об ЭСВ у членов его команды.
- Valiant tahrip olmadan önce, geminin kaptanı mürettebatın EDS oranlarını araştırmış.
Тогда сообрази мне молодую и сильную, чтобы могла работать усердно. И могла родить парочку хороших детей.
O zaman daha genç birini bul kaptan, genç güçlü kuvvetli ve sıkı çalışacak... ve bana bol çocuk doğuracak birini.
Нас обеих воспитывала мама, которая ради нас себе отказывала и усердно работала.
# Kendi başına büyütmüş annemiz bizi # # Çalışıp canla başla tüm ömrünce #
Взгляните на меня – усердно работал админом.
Bense yönetimde çakılı kaldım.
Какая-то партия или партии усердно готовятся для маленького приветствия комитета в Солнечном Штате.
Bazı dostlar... Günışığı Eyaleti'nde verilecek küçük bir karşılama partisi için harıl harıl çalışıyorlar.
Если бы я был тобой, я бы усердно искал эту Галакси.
Yerinde olsam, o Galaxy'i bulmak için çaba sarf ederdim.
Мама, Мэри и я долго и усердно старались всю эту неделю.
Annem, Mary ve ben o hafta siki siki çalistik.
Моя сестра Мэри расскажет вам о том, как папа перевёз нас на Запад и как он усердно работал.
Ablam Mary size babamin bizi nasil bati yakasina getirip ne kadar çok çalistigini anlatacak.
Ты работаешь слишком усердно.
Çok çalışıyorsun.
Вы усердно потрудились.
Sıkı çalıştın.
Я заверил его, что дела сейчас обстоят значительно лучше, рассказал, как усердно ты работаешь с утра до ночи, и опроверг слух, что до сих по посещаешь аукционы, чтобы восстановить свою коллекцию.
Babasına, işlerin şimdi daha iyi olduğunu, gece gündüz deli gibi çalıştığını söyledim. Açık artırmalara katılmaya devam ettiğini inkar ettim.
"Когда вырастешь, работай усердно, так чтобы прораб не мог ничего сказать."
"Büyüdüğünde sıkı çalış, böylece ustabaşı birşey söyleyemez."
Но как бы усердно он ни пытался, идеальные тела и орбиты планет не согласовывались друг с другом.
Ama ne kadar çok çalışırsa çalışsın, mükemmel çokyüzlüler ve gezegenlerin yörüngeleri birbirlerine fazla uymadılar.
Усердно работай, хорошо себя веди, иначе ты - плохой, ты - хулиган.
Sıkı çalış, başarılı ol, iş bul yoksa iyi değilsindir, serserisindir.
" которые я буду выполнять верно и усердно...
" Katılmak üzere olduğum Kuvvetlerin...
Каждую слабость тащили на свет, Хотя ее дети усердно скрывали.
Çocukların özenle gizlediği her zaafı açığa çıkarıp, alay eden!
Я усердно изучал творчество Блэйка на протяжении нескольких лет и абсолютно не согласен с вашей оценкой его гениальных трудов.
Blake üzerinde, birkaç yıI boyunca oldukça titiz bir şekilde çalıştım. ve onun dehasına biçtiğiniz değeri kesinlikle onaylamıyorum.
А это значит, что вам придется долго и усердно работать.
Yapılacak çok iş var.
Если человек усердно учится, познаёт мудрость, а значит, и жизнь, тогда...
Çalışmak bilgeliği arttırıyorsa, ve sonrasında yaşam....
Ты слишком усердно учился.
Çok iyi çalışıyorsun.
Напомнила ему, с какой верностью служила наша семья княжескому дому, как усердно собирает она лучшие шаФраны для княэя.
Kendisine ailemizin ne sadakatle hizmet ettiğini özenle safran topladığını anlatmaya çalıştı.
Не работай слишком усердно.
Fazla işlenme.
я... " ы весьма усердно работала над этой историей.
Bu hikâyeyle ilgili çok çalıştın.
Крайне усердно.
Çok, ama çok.
Работаете усердно. Никаких нареканий в Ваш адрес.
Büyük özenli bir gayretle çalıştınız ve bu konuda denecek hiçbir şey yok.
Знаешь, всю свою жизнь ты усердно работаешь, чтобы спрятать сосок, а потом бум.
Tüm hayatın boyunca meme ucunu bin bir güçlükle saklarsın ve bir gün, al sana!
то буду усердно работать.
Eğer çok çalışırsam, iyi çalabilirim.
Обещаю, я буду усердно трудиться в Юкали.
Söz veriyorum yazlık evde çık çalışacağım.
а когда найдёте... усердно трудитесь ради него.
Bulduğunuzda, hazineniz için çok çalışın.
Делаешь что-нибудь хорошее усердно работаешь, тренируешься, и очень плохо пахнешь.
Güzel şeyler yap, sıkı çalış, egzersiz yap, çok kötü kok.
Он усердно работал, но у нас никогда не было много денег.
Çok çabalardı ama yine de fakirdik.
Работай усердно и каждый день принесет тебе монету.
Çok çalışırsan her gün bu parlak senti alacaksın.
Бог позаботится обо мне. И Тристан ему усердно помогает.
Biliyorum, Almanlarla savaşmaktan çok bana dadılık yapmak için burada bulunan...
Ты так усердно работал, чтобы заслужить это назначение и заработать наше доверие.
Teta tanımını ve bizim güvenimizi kazanmak için çok çalışmışsındır.
Все, что я могу - усердно работать и пытаться завоевать уважение людей, с которыми я работаю.
Tek yapabileceğim çok çalışıp insanların saygısını kazanabilmek.
"... и Джонни, который усердно помогал внизу, в долине,
Ve Johnny, vadide yardım ettiği için çok mutluydu,
Так усердно работаешь, и в чистых перчатках?
O temiz lastik eldivenlerle çok mu çalışıyorsun?
И они смотрят на вас взглядом : "Mожет, если бы работал чуть более усердно..."
Hostes her zaman "Biraz daha gayret ederseniz olacak" der gibi bakar.
Он работает усердно.
Çok çalışıyor.
Пока что корона не слишком усердно защищает нашу церковь и наше королевство
Taht orada kilisemizi ve krallığımızı korumaya yanaşmadı.
Видимо слишком усердно работал...
Görünen o ki görevi epey zormuş, değil mi?