Фразу Çeviri Türkçe
675 parallel translation
Она сказала это как какую то фразу.
Şu slogandaki gibi konuşuyordu.
На протяжении дня повторяй фразу "Я НЕ ВИНОВАТА".
Günde 100 defa "Bu benim suçum değil." diyeceksiniz.
Включая фразу на иврите "Тикун Олам".
İbranice "tikkun olam" sözünü de ondan öğrendim.
Но если и будут потери... так давайте вспомним латинскую фразу... которая вероятно была на устах у многих римлян воюющих на чужой земле :
Ama kayıplar vermek zorunda kalırsak yabancı bir ülkede savaştığında pek çok Romalı'nın dudaklarından dökülmesi gereken şu Latin deyimini akıldan çıkartmayalım :
На роковую фразу :
"Beyler, toplar hazır!"
Уже в 35й раз слышу эту фразу
Bunu 35. söyleyişin.
Сегодня днем за разговором с Джейсоном... я вспомнил одну фразу из детства.
Bu öğleden sonra Jason'la konuşurken çocukluğumdan hatırladığım bazı sözler geldi aklıma.
Он написал ту фразу, что вы держите в руках.
Elinizde tutuğunuz deyişi yazmıştı.
Тебе необходимо выстрелить в тот момент, когда он закончит произносить следующую фразу :
Onu, tam cümlesini şu şekilde bitirdiğinde vuracaksın...
Ваша героиня - женщина, которая потеряла желание бороться с трудностями жизни, потому что... в общем, говори свою фразу...
Bu, savaşma arzusunu yitirmiş bir kadın karakteri... çünkü... repliğinizi okuyun...
Повтори последнюю фразу.
Son satırı tekrarla.
Мне повторить эту фразу?
Repliği tekrarlayayım mı?
Это похоже на фразу из печенья с предсказаниями.
Bu fallı sakızlardan çıkan sözlere benziyor.
Повторите эту фразу.
Bu ifadeyi tekrarlayin.
в письме от 28 ноября... мы находим такую фразу :
28 Kasım'daki mektupta... "Size bir teklifte bulunarak" diye bir ifade bulduk.
Выключайте не дослушивая мою фразу.
Tam da ben bu konuşmayı yaparken kapatın televizyonunuzu.
Аргумент, если можно так называть данную фразу, звучал так :
İddia şöyle devam ediyordu :
А сейчас... я скажу фразу, а ваша задача - её за мной повторить.
Ve şimdi de, size birkaç kelime söyleyeceğim ve tekrarlamanızı istiyorum.
Нужно найти какую-нибудь красивую поэтическую фразу. О жизни, о чувствах... Не знаю...
Peki, şöyle güzel duygulara, hayata dair şiirsel bir paragraf bulsak, ne dersin?
Потом вступал кларнет наполняя всю фразу таким восторгом.
Öylesine ki klarnet onu işleyip saf yumuşak bir müzik cümlesine dönüştürüyordu.
Замените одну фразу, и все построение развалится.
Bir cümleyi değiştirin tüm yapı çöküyordu.
Дома, когда я рассказываю историю племянницам... первую фразу придумывает кто-нибудь из них.
Evde yeğenlerime hikaye anlattığım zaman... aralarından biri daima ilk cümleyi söyler.
Господь наш Иисус Христос произнес удивительную фразу :
Yüce İsa bunu şöyle demiştir :
Где ты услышал эту фразу, в колледже?
O lafı nerede öğrendin?
К следующему разу я хотел бы, чтобы вы выбрали текстовую фразу и поиграли с ней так же, как я с этим вымышленным словом.
Sıradaki dersimiz için sizden bir metin seçmenizi ve ve içindeki kelimelerle kendi icat ettiğim kelimeye yaptığım gibi oynamanızı istiyorum.
Он ценил фразу, "Дарите любось, а не войну."
"Savaşma, seviş" sözünü o söyledi.
- Могу ввести вас в холостяцкое окружение Сайфрос-Бич. - Терпеть не могу фразу...
"Bekarların yeri" lafından nefret ederim.
Я потратил $ 10 000 на психотерапевта, чтобы произнести эту фразу :
Bu cümleyi söyleyebilmek için terapiye 10 bin dolar harcadım.
ѕросто повтори последнюю фразу дл € мен €.
Hatırım için son kısmı tekrar et George.
Когда услышите, что я произнес фразу "Я от этого тащусь", сразу врывайтесь вовнутрь... - Будь спок!
"Buna bayılırım" dediğimi duyduğunuz an harekete geçeceksiniz.
Наши старинные семьи страшные эгоисты в них только знают эту избитую фразу "как же мы по тебе соскучились", как будто только в этом проявляется любовь.
Geçmişteki ailemiz çok bencildir. Tek bildikleri "seni özledim" tarzında klişe sözlerdir. Sanki bize yardımı dokunurmuş gibi.
Помню фразу ее отца : " "В Азии не умирают" ".
Babasının bir sözünü hatırladım...
Где черножопая полицейская, всегда говорила коронную фразу
Siyah bir kadın polisti ve her zaman..
Не в том смысле, который вкладывает в эту фразу Эдди Хаскел.
Eddie Haskel edasıyla, alaysı söylemiyorum.
Я помещу эту фразу в свою следующую книгу и подпишу ее Вашим именем.
Bu cümleyi sıradaki kitabıma koyacağım ve size atıfta bulunacağım.
Вы используете эту фразу со всеми?
Bunu kadınlara sık mı söylersin?
Он не закончил фразу.
Sözünü bitirmedi.
Джон Уилкс Бут кричал эту фразу, когда подстрелил Линкольна.
John Wilkes Booth, Lincoln'ü vururken bağırmıştı.
Говори свою фразу, Барт.
Repliği söyle, Bart. Ben yapmadım.
Я же не произнёс фразу " "Саймон сказал" ".
Henüz, Simon der ki demedim.
Эллен... я не помню эту фразу абсолютно.
"Ellen..." "Bu cümleyi kesinlikle hatırlamıyorum"
Мы можем узнать фразу? Пожалуйста.
Repliği alabilir miyiz lütfen?
Они повторяют одну фразу снова и снова.
Aynı şeyleri, söyleyip dururlardı... Çünkü söyleyecek daha zekice bir şeyler bulamazlardı...
Помнишь эту фразу про отряд палачей?
Ölüm timi hakkında söylediklerimi hatırlıyor musun?
Когда назовут ваш номер, выходите вперед и произносите нужную фразу.
Numaranız söylenince öne çıkıp size verilen cümleyi tekrar edin. Anladınız mı?
Когда мы открыли книгу на странице 1 56, мы нашли подчеркнутую фразу.
156 numaralı sayfayı açtığımızda, altı çizilmiş olan bir paragraf buluyoruz.
Не затруднит ли Вас прочесть эту фразу суду?
Lütfen altı çizili olan paragrafı mahkemeye okur musunuz?
Ты подчеркнул ту фразу в книге?
Kitabın altını çizdin mi?
И добавьте фразу : "Люди со слабым сердцем, уйдите от экрана."
Feragatname istiyorum.
Только потом продолжи фразу.
Tamam?
- Оцениваю эту фразу, как высоко демократичную.
Bu son derece yüksek demokratik duyarlılığı takdir ediyorum.