Целое Çeviri Türkçe
1,344 parallel translation
- Я и ваза - одно целое.
Ben ve vazo biriz.
На этом самом глубоком субъядерном уровне нашей реальности вы и я - в буквальном смысле - единое целое.
Gerçekliğimizin o en derin nükleer altı seviyesinde... sen ve ben tam anlamıyla biriz-bir.
Зачем им прятать целое отделение?
Neden tüm departmanı saklıyorlar?
Платье стоит целое состояние.
O gelinlik bir servete mal oldu.
- Эй, ты должна это увидеть. Тут одной делают липосакцию – так жира насосали целое ведро.
Kadının biri yağlarını aldırıyor ve çıkanlar koca bir çöp kutusunu dolduruyor.
Неужели лечение обошлось вам в целое состояние?
Hastane masrafın gerçekten o kadar çok mu tuttu?
Ну да. С горящим кустом и прочим, это правда целое шоу.
Yanan çalılar ve diğerleri, alt tarafı bir gösteri.
Они должно быть стоят целое состояние?
Servet etmeleri lazım değil mi?
Целое сообщество не удавшихся студентов.
Burada "inekler" topluluğu vardı.
"Целое".
"Tamamı."
Это наверно стоит целое состояние.
Burası bir servete mal olmuş olmalı.
Люди заплатят целое состояние, лишь бы нанять вас.
Evet bunu düşünebilirim.
Потратишь целое состояние на такси.
Taksiye bir servet harcarsın.
Однажды он вдохновил целое поколение.
Bir zamanlar, Lillian, bu adam bütün bir jenerasyona ilham kaynağı oldu.
Она стоила целое состояние, но это того стоит.
Yaptırmak bir servet ediyor, ama her kuruşuna değiyor.
Может, тут целое чертово сборище. - Здорово.
Shiner kongresi gibi bile olabilir.
- Как детали собираются в целое.
- Parçaların nasıl yerleşeceği...
Перевел ее... Целое дело...
Taşıdım... bütün dükkanı...
Момент, когда Скрэнтон сольётся в одно целое. Единый как никогда.
Şimdi Scranton ve Stamford'un bir araya gelmeleri için tam vakti,... alkışlarla tabi ki.
Мы должны собраться в единое целое и украсть их холодильные установки!
Hepimiz biraraya gelmeli ve gidip onların dondurucularını çalmalıyız. - Budur.
Ў ° Вы - отстой! " " Вы никогда не сможете собраться в единое целое и отомстить нам. "
Asla bir araya gelip bizden intikamınızı alamazsınız.
Этот ящик стоит целое состояние.
Bu dondurma kutusu bir servet eder.
Раньше вон там было целое поле подсолнухов.
Ayçiçeği tarlası yok olmuş.
Скажи, что хочешь, чтобы ее... и твой... слились в одно целое.
Özel yerlerinizin birbirine beşlik çakmasını istediğini söyle.
Мистер Редфорд, вместо замены вашего сердца, мы собираемся присоединить его к новому сердцу, как-будто единое целое два сердца будут качать вместе, разделяя между собой нагрузку.
Bay Redford, kendi kalbinizi değiştirmek yerine, ona yeni bir kalp ekleyeceğiz, aslında onu destekleyeceğiz. İki kalp birlikte atacak, işi paylaşacak.
Мэгги и я почти как одно целое.
Maggie ile aramızda özel bir bağ var.
Трачу целое состояние на бензин и... Ок. Я дам тебе 200 $.
Çok benzin ve aparat harcıyorum.
Целое состояние.
Şansa bak.
Мы сколотим целое состояние, когда их продадим.
Sattığımızda bir servet elde edeceğiz.
Она убила целое семейство енотов.
Tüm rakun ailesini öldürmüştü.
Алекс и мы - мы одно целое.
Alex ve biz böyleyiz.
И если вы ТАК хотите доказать ей свою крутизну, мы можем тут целое шоу устроить.
Ve eğer bu yaptığın, ona güvenilir bir adam olduğunu göstermekse... istersen biraz daha yemek tiyatrosu yapabiliriz.
Отделение новорожденных тратит целое состояние на безопасность.
Neonate bölümü güvenliğe bir server harcadı.
В восторге! Республиканцы сумели породить целое поколение девочек, отвечающих своим парням :
Ya ben dünyanın en şanslı herifiyim, ki değilimdir, ya da kondomlar ekmek kızartma makinesinden bu yana icat edilen en güvenli şey.
Но, это произведение искусства, стоит целое состояние.
Ama böyle bir sanat eseri küçük bir servet kadardır.
Да, я рвал задницу целое лето, чтобы починить ее.
Evet, bu arabayla bütün yaz uğraşırken saçım ağardı.
Он пожертвовал денег на целое крыло и не захотел, чтобы кто-то об этом знал.
Bütün bir kanatı bağışladı ve kimsenin bilmesini istemedi.
Врата Ада и Райские Врата составляют единое целое. другие также исчезнут.
Cehennem ve Cennet Ağzı, birbirlerinin tersi gibidir. Birbirlerini tamamlarlar. Birini kapatırsan diğeri de yok olacaktır.
Звучит как целое дело.
Ooh. Bu çok fazla gibi geldi.
- Да, это целое дело и...
- Evet, tüm bu şey ve...
Любви всеобщей и видящей тебя как часть целого и целое как часть тебя, отбросив условности, потому что мы все - одно.
Çünkü sevgi eşitliktir, her şeyi kendin olarak görmenin, ve kendini her şey olarak görmenin ön şartı olamaz, çünkü gerçekte hepimiz her şeyiz.
Если это правда, что мы появились из центра звезды, каждый атом нашего тела из центра звезды, тогда мы действительно одно целое.
Eğer hepimizin bir yıldızın merkezinden olduğumuz doğru ise, hepimizdeki her bir atom bir yıldızın merkezindendir, bu da hepimizi aynı şey yapar.
Я целое лето провел без единой новости.
Tüm yazı tek haber almadan geçirdim.
Ваш сын наладил целое производство у себя в комнате И продавал эти фальшивки другим ученикам
Odasında adeta bir matbaa gibi basıyor ve bunları diğer öğrencilere satıyor.
Кому нужен прутик, когда тут целое дерево
* Hepsi dururken azı kime yeter *
Пока Гари сидел в углу и посвистывал, я толкал нас вперед как единое целое. По сути, я был творцом и менеджером одновременно.
Gary bir köşede oturup ıslık çalarken ben söz ve nakaratları düşünerek grubu ileri götürüyordum aslında ben hem yaratıcı hem de yöneticiydim.
Он спёр для нас целое блюдо!
Kocaman bir servis tabağına el koyduk!
- Целое море ничего.
Hiçbir şey.
Отец оставил тебе целое состояние.
Babam sana bir servet bıraktı.
Кларк, Рейчел Девенпорт не просто звезда, она целое созвездие.
Neredeyse kendi takım yıldızına sahip.
Мы тратим целое состояние на то, чтобы оставаться лучшими в мире.
Dünyada en iyi olmak için bir servet harcıyoruz.