English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ Ц ] / Ценят

Ценят Çeviri Türkçe

391 parallel translation
- Видишь, как меня ценят?
İşte bu benim diplomam.
Меня не ценят.
Kıymetim anlaşılmıyor.
Мне нравятся люди, которые прямо говорят, как они ценят себя.
IKendi çikarlarini korudugunu hemen söyleyenleri severim.
Жадерит недостаточно знают и ценят у нас в стране.
Yeşim, bay Marlowe bu ülkede yeterince bilinmez ve takdir görmez.
Меня не ценят по достоинству.
Hiç minnet duyulmuyorum.
Мужчины не ценят ничего, что достаётся им слишком легко.
Ve hele kız 30'unda ise,..
Люди не дорожат тем, что легко найти. Не ценят это.
Bulması kolay olan şeyler insanların ilgisini çekmiyor.Değer vermiyorlar.
Высоко принцы ценят вас, я знаю.
Her iki lord nezdinde değeriniz yüksektir.
Хотя – кто тебя знает. Я не просил, чтоб мне были видения. Не моя вина, если я слышу голоса, если мне является Пресвятая Дева, если черти и ангелы ценят мою компанию.
Sesler duymam ya da Bakireleri görmem... benim suçum değil ki, ayrıca melekler ve şeytanlar arkadaşlığımı seviyor demek ki.
Главный инспектор! Вас, должно быть очень ценят в Скотланд-Ярде, с вами обходятся по-королевски.
Scotland Yard'da sana önem veriyor olmalılar.
- Вас ценят заслуженно.
- Sizden daha iyisini bulamazlardı.
Они до сих пор не ценят сицилийцев! Разумеется! Ведь мы умнее римлян, и они это знают.
Sicilyalılardan hala hoşlanmıyorlar, çünkü bir Romalılardan daha parlağız ve onlar kendilerini öyle sanıyorlar.
Коммунисты не ценят человеческие жизни, даже свои собственные.
Komilerin insan hayatına saygısı yoktur, hatta kendi hayatlarına da.
Гарри, в Лондоне тебя не ценят.
Harry Londra'da harcanıyorsun.
С позиции морали. Некоторые из этих хороших люжей не ценят значимость свободных выборов.
Kimi insanlar, özgürce seçim yapmanın değerini anlamıyor.
Аргелианцы очень высоко ценят свои удовольствия.
Argelianlılar zevklerine düşkündürler.
Вулканцы ценят мир превыше всего, Хенох.
- Vulcanlılar barışa çok önem verir.
А лично меня поражает, что при всех их научных знаниях и уровне развития, они ценят старые добрые человеческие чувства больше всего.
Onca bilimsel anlayışlarına rağmen, yine en değeri biçilmez olanın bildiğimiz insan duygularının olması beni şaşırttı.
Они тебя ценят.
Bence oldukça iyiler.
Они действительно ценят это.
Çok memnun oluyorlar.
На родине вас не ценят.
Benim için hiçbir değerin yok.
Не будем отвлекаться. Ценят - не ценят Добро, зло, чёрное, белое - всё это абстрактные истины.
Bu tam olarak seni neyin yanılttığını, böylece uzaklaştığını, sizin değerler sisteminiz- - iyi, kötü, nazik, şeytan- - kısaca, değerlerinizin genel konsepti.
- Интеллектуалы ценят меня!
- Entellektüeller beni takdir eder!
Нас убивают за них, а они этого даже не ценят.
Onlar için ölüyoruz, ama umurlarında bile değil.
Если они этого не ценят, мне их не жалко.
Bunu takdir edemiyorlarsa yapabileceğim bir şey yok.
Все в Федерации высоко ценят мирные отношения с кардассианскими соседями.
Federasyon, komşumuz Cardassianlarla olan barışa değer vermekte.
Большинство людей не ценят молодость пока не состарятся.
İnsanların çoğu gençliğin değerini bilmiyor... Yaşlanıncaya kadar öyle. Bundan zevk almayı bilmiyorlar.
И они не ценят жизни, пока смерть не приходит за ними. - Я согласен.
Ve ölüm gelinceye kadar da, yaşamın değerini bilmiyorlar.
Я верю, что, если люди умирают, а затем воскресают, они сильнее ценят жизнь.
Bence, insanlar ölür ve yeniden dirilirse, yaşamın değerini anlarlar.
- Его очень ценят у него на работе.
- İşinde herkes ona bel bağlamış.
А я понял что в колледже ценят усердную учебу и упорную работу.
- Aa. Ben de üniversitenin asıl değerinin iyi çalışmak olduğunu öğrendim.
Вот где меня ценят больше всего в мире, здесь, на Хайт стрит.
İşte burası dünyada en çok tanındığım yer, Haight Caddesi.
Это не Амстердам, здесь нас ценят.
Burası Amsterdam değil. Burada bir pazar var.
А остальные ценят его таким, каким он действительно был.
Geri kalanlarımız da gerçek karakterini övsün.
- Приятно осознавать, что нас ценят.
- Önemsenmek güzel şey.
Все кто знают тебя и Джейн, любят и ценят вас.
Sen ve Jane her yerde saygı ve değer görüyorsunuz.
Сиско объяснил нам, что материальные существа ценят линейное существование.
Sisko, bedensel varlıklar doğrusal varoluşlarına değer verir dedi.
Учительница Матильды госпожа Хани была как раз одной из тех женщин, которые ценят каждого ребенка.
Matilda'nın öğretmeni, Bayan Honey, o inanılmaz insanlardan biriydi. Bütün çocukları oldukları gibi kabul ederdi.
Знаете, настоящего артиста никогда не ценят при его жизни.
Gerçek bir sanatçının değeri ancak öldükten sonra anlaşılır.
"Минбари высоко ценят изобразительное искусство, литературу и музыку."
"Minbariler sanata, edebiyata ve müziğe büyük önem verirler."
Я бы хотел жить в мире справедливости, где ценят идеализм, проявленный тобой на комиссии за что и пострадала.
Dünyanın daha adil bir yer olmasını isterdim. Oturumda gösterdiğin idealizmin istismar yerine ödüllendirileceği bir yer gibi.
Я хочу сказать, что они тебя не ценят, Левша.
Ben bunu demek istemedim benim dediğim seni takdir etmezler, ben bunu diyorum.
Не ценят?
Takdir mi?
А тебя ценят?
Seni ederler mi?
Знаешь, меня очень ценят на баскетбольной площадке, я высокая.
Sahada çok faydalıyımdır.
- Я позвонила, потому что другая дозвонившаяся... говорила, как она не чувствовала, что ее ценят.
- Ben aradım çünkü takdir edilmediğini... düşünen birkaç kişi aradı.
Так ты считаешь, что тебя не ценят?
Ne yani sen takdir edilmediğini mi düşünüyorsun?
Приятно, когда тебя ценят.
- Takdir görmek ne güzel.
- Значит, папа считает, что его не ценят.
- Yani babam takdir edilmediğini düşünüyor.
передать, что они ценят то, что вы сделали для Дэйви, сэр.
Davey için yaptığınız çabaya değer verdiklerini söylememi istediler, efendim.
Не ценят?
Anlaşılmıyor mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]