Шумел Çeviri Türkçe
38 parallel translation
Транспорт шумел. "яблочный огрызок".
- Anlayamadım, trafik gürültüsü vardı. Sadece bir şey duyar gibi oldum... - "Elma Kor" - "Elma Kor" mu?
Когда мы придем домой, я хочу, чтобы ты не шумел. Понял?
Eve girdiğimizde, çok sessiz olmanı istiyorum, tamam mı?
Это просто сказка, которую они тебе рассказали, чтобы не шумел.
Seni susturmak için onların sana anlattığı bir masal.
Я сильно шумел?
Çok mu gürültü yaptım?
я сильно шумел прошлой ночью?
Dün gece çok gürültü çıkardım mı?
В свое время ты шумел, что Цезарь - изменник и мятежник.
Sezar'ın hain ve asi olduğunu söylediğin zamanlar vardı.
Весь замок шумел об этом.
Bütün kale bunu konuşuyordu.
Ну, было уже поздно, и я не шумел.
Evet, çok geçti. Sessizdim.
А главное, придумайте что-то, чтобы мальчик не шумел.
Ve en önemlisi, ufaklığın sessiz olmasını sağla.
Это наверное ветер шумел.
Şu ses rüzgardan olmalı.
Я слишком шумел.
Çok fazla gürültü yapmıştım.
Я помню Митчелла, потому что он бегал своими глазами Каждый раз, когда я немного шумел.
Mitchell'i çok iyi hatırlıyorum çünkü her kendimden geçtiğimde...
Поначалу он только стучал, шумел, оставлял царапины на стенах.
İlk başlarda sadece tıkırtılar vardı. Duvarda tırnak izleri belirmeye başladı.
Я слышал, как шумел душ
Duşun sesini duydum.
Он был его полной противоположностью : всё время шумел, много болтал, любил поесть.
O sadece onun tam aksi Konuşkan, güzel dişleri olan
Я не шумел!
Sessizdim zaten!
Ты шумел, как слон.
Fil gibi dolanıp duruyordun.
Когда Блайт был маленьким, он часто играл возле дома Мантуса, орал и шумел, чтобы выманить Мантуса из дома в полном бешенстве.
Blythe küçükken, Mantusun evinin önünde oynardı, Mantusu çıldırtmak için bağırır ve çığlık atardı. Bütün çocuklar böyle yapardı.
Вероятно, он нарочно так шумел.
O kadar çok sesi muhtemelen bilerek çıkartıyordu.
Я слишком сильно шумел?
Çok mu gürültü yaptım?
Ты постоянно говоришь мне, чтобы я не шумел.
Hep sessiz olmamı söylüyorsun bana.
Это да, но на прошлогодних соревнованиях судьи жаловались, что я слишком шумел и только отвлекал их, так что, думаю, она переживёт.
Oh, evet, ama, aah, geçen yıl ulusal yarışlarda, hakem çok gürültülü olduğumu söylemişti, Onların dikkatini dağıtıyordum iyi olacağından eminim.
Ты слишком сильно шумел.
Çok ses çıkarıyordunuz.
Дядя Чжан, кто-то шумел...
Zhang amca, yukarıdaki o sesler...
- Баттерс, дрон в гараже шумел, не слышал?
Butters, drone'un garajda hiç ses çıkarttığını duydun mı?
Я все боялся, что нас застукают, ты так шумел.
Yakalanacağımızdan korkmuştum, çok bağırıyordun.
Ответить должен именно я... И мне нужно, чтобы Бад не шумел.
Benim tarafımdan cevap verilmesi gerekiyor, ve Buddy ile senin sessiz olması lazım.
Это ты тут шумел так?
Bütün o gürültüyü sen mi yapıyordun?
- Он был в опасности, только потому что ты шумел, потому что ты не можешь выполнять приказы...
- Tehlikedeydi çünkü dediklerime uymayıp cıyakladın.
Шумел камыш, деревья гнулись
Sazlık yemyeşil.
Никто не шумел.
Gürültü patırtı yoktu.
Я сильно шумел?
Çok mu ses yaptım?
Ты снова шумел.
Hey. Tekrar yaptın.
Да, ветер шумел.
- Evet, rüzgardan dolayıydı.
Я шумел?
Ses mi çıkartıyordum yoksa?
Всю ночь шумел так.
Sifon bozuk Bütün gece bu sesi çıkardı
- Нет, тот слишком шумел.
- Sesli okuyucu aldılar.
Нью-Йорк шумел за моим окном, но я была готова к этому. Швы на моих чулках были ровными, а помада - готовой к бою.
Çoraplarımın dikişleri düz, Rujum savaşa hazırdı.