Ясен Çeviri Türkçe
299 parallel translation
Так ясен был в своем великом сане, Что доблести его возопиют,
Her değeri ayrı bir İsrafil borusu olur lanet okumak için onu öldürene.
Вопрос со временем еще не ясен.
Bu gece hem mekanı kolaçan edicez, hem de nasıl çalışacağımızın provasını yapıcaz.
Единственный факт ясен, как день.
Ortada tek bir gerçek var.
Тогда мотив ясен.
- Hayır, kız onu istemiyor!
- Приказ... ясен... подтвердите.
- Anlaşıldı mı? Onaylayın.
Во-первых, это сплошной блеф, во-вторых, мне совершенно ясен ход ваших мыслей.
Birincisi, bu tamamen yanlış. İkincisi, zihniyetiniz çok garip.
Устав довольно ясен.
Yönetmelikler açık.
Крайне важно, чтобы смысл слов был абсолютно ясен.
Kastedilenlerin son derece açık olması oldukça önemlidir.
- Приказ ясен? - Нет.
- Emir anlaşıldı mı?
Ты невидим, ясен, прозрачен.
Görünmez, berrak ve şeffafsın.
{ \ cHFFFFFF } Мне отлично ясен ход ваших мыслей.
Ne olduğu çok açık.
Его разум ясен... а вот душа у него сошла с ума.
Bu adamın aklı sağlam fakat ruhu çıldırmış.
Наш разум ясен.
İnilti.
- Ясен пень.
Tabii gidiyorum.
- Ясен пень. Мы же не хотим оставлять тут отпечатки пальцев?
Mekanda parmak izi bırakamayız.
Или этот приказ - не достаточно ясен?
Anlatabiliyor muyum...
Причина неизвестна, но урок ясен :
Sebebi bilinmiyor, ama mesaj oldukça açık :
Дорогие мои, буду краток и ясен, как всегда.
Benim değerli dostlarım, Kısa ve açık olacağım her zaman olduğum gibi.
Смысл ясен. Какой князь выдаст дочь... за нищего.
Hiç bir Lord bir dilenciyi kızı için seçmez.
Выбор ясен.
Tam isabet.
Состав преступления ясен, я полагаю.
Suçun doğası adilce açık, sanırım.
Этот момент мне самому до конца не ясен, однако в уравнении он присутствует!
Bu kısmını anlamıyorum ama bu da denklemin bir parçası.
Смысл моего прибытия никогда не была так ясен, как сейчас.
Buraya geliş sebebim hiç bu kadar gerekli olmamıştı Kaptan.
На "Доджерс" - ясен пень.
Dodgers'la devam ediyorum.
Мой приказ предельно ясен, Лоуфорд.
Emirlerim çok net Lawford.
Анализ предельно ясен.
Analiz çok açık.
Впервые в жизни мой путь ясен.
Hayatımda ilk kez izleyeceğim yol bu kadar belirgin.
Таким образом, я хочу быть вовлеченным в любые решения. Действительно ли я ясен, м-р Латура? - Вполне!
Burada alınan kararlara ben de katılmak istiyorum, anlaşıldı mı?
Дамы и господа, ваш долг ясен.
Bayanlar ve baylar, göreviniz açık.
Мой путь ясен.
Yolum açık.
Пока капитан Сиско не нашел Б'Халу, мой путь был ясен.
Kaptan Sisko, B'hala'yı bulmadan önce gittiğim yol netti.
Мир для них прост и ясен.
Herşeyi iyi bildiklerini sanıyorlar.
Первый Министр Шакаар был очень ясен.
İlk Bakan Shakaar netti.
Возможно, я выгляжу довольно странно, но мой рассудок совершенно ясен.
Tuhaf görünebilirim ama aklım hala mükemmel şekilde açık.
На данный момент она стабильна, но окончательный прогноз пока не ясен.
Şu anda, durumu kararlı, ama prognozu açık değil. ÇN : Prognoz :
Поэтому причина смерти - это первый момент, который мне пока не ясен.
Yani onu öldüren henüz anlayamadığım iki şeyden biri.
Тебе кажется что твой разум кристально ясен, но это не так.
Zekanın sivri olduğuna inanırsın, ama öyle değildir.
Ваш выбор должен быть ясен.
Seçenekler çok açık.
- ясен хрен. - Где Мелкий?
Shorty nerede?
Ясен пень, я не буду это есть.
Yemek için değil herhalde!
Ясен пень, подровнять!
Tabi ki düzelteceksin!
ОТВЕТ НЕ ЯСЕН. СПРОСИТЕ ПОЗЖЕ.
Cevap belirsiz sonra tekrar dene.
Вы знаете, если бы мы прошли сканеры, диагноз был бы уже ясен.
Biliyor musunuz? Eğer MR'larımızı çektirseydik, şu anda sonucu biliyor olacaktık.
Ну, ясен пень, что я ее не смотрел.
Ben seyretmedim.
Я думал, я был предельно ясен : ни у меня, ни у вас.
Benim evimde yada seninkinde buluşamayacağımız çok net belirtmiştim.
Деревня предает нас - деревня сгорает. Смысл ясен.
Niye karınız dedin?
- Ясен, должна отвечать.
- Ne diyecekmişsin?
Ясен пень.
- Elbette var.
Теперь замысел Фудзимаки ясен.
Önce Saburo'yu aldı... sonra Saburo'nun savaşçılarını... daha sonra da sizin lordluğunuzu.
Мотив преступления не ясен.
Wong Chi-shing olduğunu doğruladı. Sebebi bilinmiyor.
Тогда буду предельно ясен, майор :
dosyaları görebilmek istiyorum.