0nları Çeviri İngilizce
43 parallel translation
Eski akla zorluklar çıkaran bu çokluklar, ayrım ve farklılıklar... 0nların en derin özlerine giriyor onların biricikliklerini tadıyor ve hissediyorlar.
These multiplicities and distinctions and differences... that have given great difficulty to the old mind... are actually through entering into their very essence, tasting and feeling their uniqueness.
0nların tek amacı insanları öldürmek Her ay daha da azalıyoruz
They are they execute its first initiative. To kill to human. Every month we are about finding the nervous new center.
0nları öldürmeliydin zaten.İnsan zekası iyi ama zayıf
They knew that finally the buzzings would also kill them. The human mind is basically good, but so weak.
0nları kim öldürüyor?
Who kills them?
0nları alacağım.
Oh, I'll take them.
0nları götür.
You take'em to the thicket.
0nları tek tek indireceğiz.
We'll pick them off one by one.
0nları kendi hallerine bıraktık, muhtemelen geri dönüp Gordon Nehrininin açığından ilerlemişlerdir, belli ki asılmaktan korkuyorlardı
We went south, they needed to return,... perhaps feared that hung.
0nların yardımıyla iyileşti, mağaralarla çoban kulübeleri arasında gezmeye başladı yaban hayatı sürdü, bir mahkumla karşılaştı, adam onu tanımış,
He recovered with their help and path between pastoralists continued... huts and caves, as inhospitable.
0nları çıkarmalıyız. Ya böyle ya da bizim yolumuzdan.
We need to get them out of there, either his way, or ours!
0nları yaktım.
I have burnt them.
- 0nları stüdyodan çıkar.
- Get them out of the studio.
0nları 0lavsgaard'da durdurmayı umuyoruz.
We hope to stop them at Olavsgaard.
0nları New York moda haftasında gördüm ve çok güzeller.
Wow, I saw these during New York Fashion Week and they're beautiful.
0nları tamir ediyorum.
I fix'em.
0nların tavırları paranoya ve dışlanmışlğı gösteriyor.
This mindset can lead to feelings of paranoia and isolation.
0nların akli dengesini sen inceliyorsun.
I am supposed to evaluate their mental state.
0nları uyardın, değil mi?
You tipped them off, didn't you?
0nları uyardın.
Somebody warned them at the trailer park.
0nları görmek istiyorum.
I want to see them in their life.
0nları bu dünyaya ben getirip ben emin oldum.
I got them into this world. I was their security.
0nları koklayabiliyorum, demiştim.
I can smell them, right?
0nları canlı tutuyorsun.
Will maintain a living?
- 0nların acil bir doktoa ihtiyacı olacak.
- He will need a doctor, quickly.
0nlar gibi düşünmüyorsan pasaportunu elinden alıyorlar.
If you don't think as they think you're deprived of your passport.
Biraz uzaktalar. 0nları yok edebiliriz.
We have our orders. That it is the point main, there are some meters. If we remove this position, the buzzings are already.
- 0nlar da bunu bliyor
This is their weak point. Do they know that, does he know?
- Bulabilirim 0nlar da benim gibi asker.
- I imagine that they will think of you. They are soldiers as much as me.
Anlamıyorsun.Biz onları değil onlar bizi yönetiyor 0nları kusursuz olarak yarattık 0nlar insan evrimi.0nlar bizim inancımız
You don't understand. Not we command the buzzings. They command us.
İmkansız 0nlar nirvanaya ulaştı
An Utopia. The realization of the mythical nirvana.
0nlar nasıl ölüyor?
How do they die?
0nlar kim?
Who's they?
"Yap bunu onlara.0nlar sana yaptı"
"Do it to them. They did it to you"?
0nlar artık köle değil.
They're not slaves anymore, Judge.
Afrika'daki bir maceradan bahsederdi. 0nlar... kaybolmuşlar, bir hafta yiyecek ve su olmadan.
The told me about a trip to Africa, walked for weeks without food.
0nlar özgürlük savaşçısı değil.
They are not freedom fighters.
- Buna izin vermeyecekler. - 0nlar?
- They're not gonna let it happen.
0nlar suçlu mu?
Are they guilty?
Joe, Joe, Joe... 0nlar senin bebeklerin.
Joe, are your children. Why not go first to your own child, and say something about me.
0nlar artık asker değil.
They are not their soldiers.
- 0nlar uzaylı!
- Are extra-terrestrial!
0nları bulduk
We've found them.
- 0nlar resepsiyondu. Okuduğuma göre o günlerde büyükelçilik personelinin yüzde 80'i KGB'denmiş.
- It was a reception 80 % of the embassy staff those days were KGB.