689 Çeviri İngilizce
20 parallel translation
Bay Frank Healey. 689 Boylston Caddesi, Boston.
It's Mr Frank Healey, 689 Boylston Street, Boston.
Anita derin bir iç çekti, gözlerini kapattı, kafasını salladı, kalbime saplanan, acı bir şekilde açık, 689 00 : 53 : 14,605 - - 00 : 53 : 16,334 ve nihai bir sesle cevap verdi.
Anita took a deep breath closed her eyes, shook her head and said in a voice so painfully clear and final that my heart sank.
- 689-2751.
- 689-2751.
689-2751.
689-2751.
Benim türüm 689, Norcadian.
My species is 689, Norcadian.
Yanındaki tshirtsüz harika ile iyi vakit geçiriyordu.
YEAH, GETTING IT ON WITH SHIRTLESS WONDER 4,689.
Plakası... 689
License plate was.... 689
PTV75 beyaz kamyon.
689 PTV75. White truck.
689 kere tıklandı ve hala artıyor.
689 hits and climbing.
M.S 689
In 689 A.D.
689 yılı ordu dövüşü.
Military examination in the year 689!
November 689 whiskey tango ( N689WT Uçağın Kuyruk Adı ) şimdi iniyor.
November 689 whiskey tango will be landing now.
Winnie, minibüs için acil arama emri! Yürüyün! Yürüyün Hadi!
Winnie, APB on a grey van, traveling west on Dundas, plate 689 4-tango-Mike, let's move, let's move.
- 689 MJC 6 plakalı siyah Porsche ile ilgili her bilgiyi istiyorum.
I want the full work-up on a black Porsche, license plate number 6-8-9-M-J-C-6.
California 689 MJC 6 plakalı aracın bilgilerini ve telefonunu istiyorum.
I need a run on a California plate 6-8-9-Mary-Jane-Charlie-6. I need a phone, too.
Telefon numarası 07591-152-689.
Telephone number, 07591152689.
Eğer Alice çok etkileyiciyse, Onu, akademideyken hatırlayamamana inanamıyorum. 306 00 : 17 : 39,689 - - 00 : 17 : 42,058 Benden nefret etmekle çok meşgul olduğundan arkadaş olmayı denemedi sanırım.
If Alice is so charismatic, I can't believe you don't remember her from the academy.
Bana öğretilen bu değil. 776 01 : 27 : 07,689 - - 01 : 27 : 09,890 Gider misin artık, lütfen?
It's not what I was taught.
689... 690... 691...
689... 690... 691...
Hey, dün gece pencerenin 572 00 : 31 : 42,689 - - 00 : 31 : 44,690 önündeki sendin, değil mi?
Hey, that was you last night outside my window, wasn't it?