Active Çeviri İngilizce
4,324 parallel translation
Doğduğum zamanki tüm aktif kadın ajanları araştırmaya başladım.
I started looking into all the female agents active when I was born.
İlginçtir ki, Ay günümüzde dahi jeolojik olarak aktiftir.
Interestingly enough, the moon is still geologically active today.
Sülfürik bulutlar, asit yağmurları, etkin yanardağlar gezilip görülecek yerler arasında.
Sulphuric clouds, acid rain and active volcanoes are all on the list of local attractions.
Güneş sistemimizdeki tüm cisimler içinde en etkin yanardağları olan lo'dur.
Of all bodies in our solar system, lo has the most active volcanoes.
En sosyal olan öğrencilerdir.
The students are the most socially active of all.
Şu anda dava takibindeyiz, Bay Başkan.
We are in active litigation at this moment, Mr. Chairman...
Annem Martha ise kamu işlerinde çok faaliyette bulunmuştu, PTA ve halk tiyatrosunda aktifti.
My mother Martha was very civic-minded : active in the PTA and community theater.
Aktif göreve hazır olup olmadığınızı değerlendireceğiz ve işler iyi giderse bu izin belgesini kaşeleyeceğim siz de sahaya dönebileceksiniz.
we are here to assess your readiness for active duty, and if all goes i will stamp this release form, you can go back in the field.
Seks hayatı olan bir kadının bacakları öyle olmaz.
Those are not the legs of a woman who is sexually active.
Bu otobüs durağı hala aktif mi?
Is that bus stop still active?
- Scabbit'de ne kadar süredir aktifsiniz, Bay Irvin?
And how long have you - been active on Scabbit, Mr. Irvin?
Bazı mahkumlar zihinlerini çalıştırmak için çengel bulmaca çözerler.
Some inmates keep their minds active By doing Crossword puzzles.
Onu hayal gücü yüksek biri olarak düşünmemiştim.
I didn't take him for an active dreamer.
Bu soruşturma devam ediyor.
This investigation is active.
Zaten söz konusu görgü tanıklarının çoğunluğu emniyet mensuplarından oluşuyor.
many of the witnesses are active members of the police force.
Hayranlarımın hepsi iş başında.
My fans are all active.
Şu anda bile aktifler.
They're all active right now.
Sınır caddesi ve okul yolunda epeyce yankesici icraatı var.
Pickpockets are being very active around College Road and Boundary Street
Çok hareketli bir bilinçaltın var.
You have a very active subconscious.
Ciddi diyorum, dün gazetede bir makale okudum. Amerikalı gençlerin cinsel olarak en aktif gençler olmadığı yazıyordu. En yüksek hamilelik oranı bizdeymiş ama.
Seriously, I read an article in a newspaper the other day, saying that although adolescents USA were not sexually active have equal rate highest pregnancy.
İnanmayacaksın ama duyduk ki, Washington Post Rick Ross'un savunmasında aktif rol oynadığını, olaya dahil olmanın suç ortaklığı teşkil ettiğini ve Rick Ross'la birlikte bu peri masalını anlattığınızı söyleyecekmiş.
And you're not going to believe this, but we've heard the Washington Post is going to say you're an active part of Ricky Ross'defense... that your involvement verges on complicity and that you and Ricky Ross are telling this fairy tale together.
Hala yazdığını bilmiyordum.
I didn't know you were still active.
Çoğunlukla erkekte görülür ama o epey aktif.
You do see it mostly in men, but she's pretty active.
Çok aktif.
She's real active.
O küçük sivil zibidiyi aktif bir suç mahaline nasıl sokarsın?
To tote that little civilian bastard into an active crime scene?
Brick Mansions olarak bilinen toplum aktif projesi, hayalet kasaba haline gelecek.
Community active project known as Brick Mansions will become a ghost town.
Aktif hizmet bile değil.
It's not even active service.
Dışarıda nişancılar var.
- Negative. We have active shooters.
Aktif gelir.
Active income.
Retina taraması aktif.
Retinal scanner active.
Nazilere karşı sabotaj görevlerinde yer alan direniş savaşçılarıydılar.
They were active resistance fighters that took part in sabotage missions against the Nazis.
Kredi kartları yeniden aktif hale gelmiş şekilde Valmont oteline döndümüştü.
Back in the Valmont with his credit cards once again active,
- Galvatron'un aktifleşti.
- Your Galvatron has gone active.
Anma törenin için gelmiştim, ama gayet canlı görünüyorsun.
I came for your memorial service, but I see you're quite active.
Sonra keyfi yerine gelecek ve tekrar sıkıntılarına dönecek.
before she gets torn back into her own living delights and active miseries.
Konuya diğer askerler kadar aktif birer katılımcıydık.
We're active participants, subject to the same heartache as the rest of these soldiers.
Londra'da aktif bir yeraltı terörist örgütü var ve büyük bir saldırı an meselesi.
There's an underground terrorist network active in London and a massive attack is imminent.
RIFT ile birlikte aktif ordu personelleri de var.
There are active military personnel with RIFT.
Hâlâ aktif olduğunu bilmiyordum.
I didn't know you were still active.
Aslında o tohumlarda hidrojen siyanür olduğunu kanıtlayan arkadaşım..... GOA'nın INGO nun aktif bir üyesi.
Actually my friends who proved Hydrogen Cyanide in..... that seeds is a GOA's best INGOs active member.
Ama büyük olanlar sonrasında diğerleri kadar aktif değildi.
But the big ones weren't nearly as active afterwards.
Bu çocuklarımızın ne kadar aktif olduklarıyla ilgili.
It's about how active our kids are.
Hâlâ aktif olup, oraya buraya gitmemin, sebebi doğrudan Chaz'dir.
That I am still active, going places, moving, is directly because of her.
Scribbler hala çok aktif görünüyor.
The Scribbler is still very active.
1977'den 2008'e kadar bizimle çalıştı.
Active'77 to'08.
Şu anda burası hâlâ aktif bir suç mahalli.
Right now, this is still a very active crime scene.
Böcek çalışıyor mu?
Is the bug active?
"40 Yaş Sonrası Cazibesi".
ACTIVE women, "Seduction after 40."
Kocam orduda, deniz aşırı aktif görevde.
My husband's in the army, overseas on active duty.
Sanırım hala aktif.
I think he is still active.
Ne zamandır aktifler?
How long they been active?